- 1537 Okunma
- 17 Yorum
- 2 Beğeni
Kime niyet kime kısmet
Rahmetli annemin sağlığında onu mutlu edecek ne varsa yapmaya çalışırdım. Er ya da geç bir gün onu kaybetmenin korkusunu hep yüreğimde taşıdığım içindi bu korkum.
İş hayatımın yoğunluğuna rağmen onu mutlu edecek şeyleri düşür, bulurdum. Bizim buralar kaplıca cennetidir adeta. Baharın gelişiyle birlikte hangi kaplıcaya götüreceğimi düşünür, onun da fikrini alırdım.
Hiç kıyamadığım anam da bana kıyamazdı. Önce gideceğimiz kaplıcanın fiyatını, sonra benim sabah ve akşam kolayca gidip gelebileceğim mesafede olmasını düşünürdü. Böylelikle ortak bir kararla ikimizi de zorlamayacak bir kaplıcada karar kılardık. Çünkü işimde alabildiğim izinler kısıtlı idi. Kaplıcaya akşam iş çıkışı döner, sabahta işe giderdim. Yani sadece geceyi annemle birlikte geçirirdim. Bu bile çok güzeldi.
Hâlbuki kaplıca suyuna girdiğimde boğulacak hissine kapılır, çırpınarak çıkardım ama anam mutlu oluyor diye her yıl onunla giderdim. Şimdi düşünüyorum da iyi ki gitmişim. Hem o mutlu oldu hem benim onca güzel anım.
Elimde olsa dünyayı onunla birlikte gezmek, bütün güzellikleri ona göstermek isterdim. Keşke elimde olsaydı…
Bir gün çalıştığım şirketin patronuna yakınlığı ile tanıdığım Behçet Amca, Konya’ya tur düzenlediğini, beni de aralarında görmekten mutlu olacağını söylemişti. Pazarı da eklersem bir gün izinle hallolacak bir gezi idi. Behçet Amcayı çok severdim. Her konuda bilgisi olan bilge bir ihtiyardı. Yine aklıma annem geldi, onu bu Konya gezisine mutlaka götürmeliydim. Akşam işten çıkınca kendi evime uğramadan önce annemin evine uğrayıp tura benimle birlikte gelmesini söylediğimde çocuklar gibi sevinmişti. Tabii ben ondan daha çok sevinmiştim onu mutlu görünce.
Konya gezisinde ana-kız biz de vardık artık. Yerimizi ayırtıp hazırlığımızı yapmaya başladık. Geziye çıkacağımız günün akşamında bavulumu hazırlarken oğlum “anne, beni de götürsene” demişti. O ana kadar bizimle gelmek istediğini söylememişti. Hemen Behçet amcayı arayıp bir kişilik daha boş yerin olup olmadığını sorduğum da “yok” dedi. Çok üzülmüştüm. Onca yolu kucağımda 12 yaşındaki çocukla gidemezdim. Çocuğum da ayakta gidemezdi. “Başka geziye de seni götürürüm annem” diyerek o gece yorgun ve üzgün yatmıştım yatağıma.
Sabah erkenden kalkıp otobüsün gelmesini beklemeye başladığımda annem gelmemişti. Hayli geciktiği için koşarak evine gittim. Yatıyordu. Yanına yaklaşıp nesi olduğunu sorduğum da “hastayım” dedi. “Çok hasta isen ben de gitmeyeyim” dedim ama bana itiraz etti. “Ölümcül hasta değilim, üşüttüm herhalde. Bu halimle hem geziden zevk almam, hem sana yük olurum. Sen Nuri’yi götür” dedi.
Annemin önerisine çok şaşırmıştım. Hâlbuki Nuri’nin geziye gitmek istediğinden onun haberi yoktu. Demek ki oğlum bu geziyi yürekten istemişti.
İşte o zaman; Kime niyet kime kısmet sözünün doğruluğuna bir kez daha şahit olmuştum. Ama annemin Konya’ya gelemeyişine de üzülerek.
31.03.2012/Emine UYSAL
YORUMLAR
Keskeler o kadar cok ki dilimde yuregimde.. Keske anacigim yasasaydi da ben onu 3 dakika bile olsa gidip dunyanin ucuna gorsedyim, gezdirseydim yada gezmeden ziyade tatillerimde bile her an yanimdan ayirmasaydim. Ahh yetmedi hic biri bana..
Aklima neler neler gelmedi ki su ann.
Guzel bir anlatimdi arkadasim.. Tebrik ve sevgimle..
Evet arkadaşım annelerin sağlıkları bozulmadan birlikte gezmek çok anlamlıdır bende iyi bilirim fakat hele o alzaymır denen hastalık müptalası evlatlarını bile hatırlamıyorlar ara ara şimi tebrik ederim seni annenizle anılarınızın olmasına çok imremdim doğusu sevgiler güzel yürekli dostum..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Annemle çok vakit geçirmeye çalıştım arkadaşım, işe giderken uğrayamazsam dönüşte mutlaka uğrardım. Çok da hayır duasını aldım. Bu yönden içim rahat ama özlüyorum işte:(
Ruhu şad olsun, cümle annelerimizle birlikte.
BOZOK KIZI
Sevgili Emine
Öncelikle Annene Allahtan rahmet diliyorum.
Bencer annen bilmese de hissetmiştir senin Nuri'yi de o geziye götürmek istediğini ve muhtemeldir ki hiç bir rahatsızlığı olmadığı halde sırf torununun sevinci adına yapmıştır o fedakarlığı. Bu gün sen de torunun için aynı fedakarlıkları yapmıyor musun? Ne demişler '' Evlat tatlı ama torun ondan daha tatlı'' Kim demiş bilmiyorum..Eğer kimse dememişse de ben diyorum..Yalan mı yani?
Selam ve sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler güzel yorum için hocam, saygımla
Herkes kendi gerçekliğinizden yola çıkarak yazılmış bir yazı olduğu üzerine yapmış yorumlarını. Öyle mi bilemem. Kurguları da gayet beceriyle gerçekleyebileceğinizden kuşkum yok. Zira yazılarımı yorumlayışınız geliyor da aklıma, ne hoş geri dönüşler almıştım sizden. Sahi ben mi farketmiyorum, yoksa pek yazmıyor musunuz artık?
İçeriğe gelince: Yazı besleyiciydi. Aslında kocaman bir final bekliyordu okurken insan, finale bakıp bu ne şimdi diye bir mırıltı yükseliyordu için için. Fakat sonra, asıl devinime bakmanın ihtiyacını duyumsuyordu. En azından ben okurken böyle hissettim. Vurgulanmak istenen geziye kimin kiminle gittiği değildi galiba. Önem sıralamaları ve anneliğin erdemiydi görülmesi istenen. Saygıyla baş eğdiren bir şeydir ki annelik... Sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Bu aralar yazı yazmıyorum siz de farkına varmışsınız:( Derlenip toparlanması gereken bir romanım var ama bir kısır döngünün içine girdim galiba, bıraktım kendimi. Yazarım inşallah.
Sizin yazınıza gelince, o yazı dizinizi severek ve ilgiyle takip etmiştim. Eksiklerin vardı; hangimizin yok ki?
Aslında öyle bitmemeliydi bana göre. Gerçek öykü, kadın boşandıktan sonra başlar bilirsin. Birlikte yatmasalar da ele güne gösterecek bir kocası vardı kahramanınızın. Şimdi boşandı ve bütün fesat gözler üzerinde olmalı. Kimi kocasını, kimi erkek arkadaşını kıskanır biliyorsun bizim toplumda. Sırf bu yüzden "Kümes kadar evim, horoz kadar kocam olsun" sözü söylenmiştir. Kim söylediyse yerinde bir söylem olmuş:(
Kahramanınızın yedi bin lira kazandığını yazmışsınız ama işi hakkında en ufak bir ip ucu vermemişsiniz. Kişinin kendisi deşifre olacağından korkuyorsanız o işe paralel bir iş kolunu seçim biraz da işleri hakkında fikir vermeliydiniz.
Öyle kolayca da boşanamaz biliyorsun, toplum baskısının yanında çocukların baskısı ve onların da ruh hallerini anlatmalıydınız. vs. vs. bu böyle uzar gider.
Peki, yazı yazılıp bitmiş, bunları neden anlatıyorsunuz da diyebilirdiniz. Haklısınız ama ben de haklıyım. O yazıyı sevdim ve o şekilde bitmesine gönlüm razı değil. Tekrar ele alın ve küçük de olsa bir roman yapın. Gerekirse fikir alış verişi yaparız.
Sevgilerimle...
Kaybedince insan anlayabiliyor hayatındaki yerini,değerini,sevgisini. Boşluğu ne kadar büyük yer kaplarmış o zaman anlaşılıyor.
İş işten geçmeden sözü daha ağır bastı benim için "kime niyet kime kısmete " nazaran.
İş işten geçmeden sevdiklerinize duygularınızı ifade edin ,iş işten geçmeden sadaka verin.
Azerilerin bir sözü var "Ölünün ardı tatlı olar" der onlar.
Yani gidenin arkasından dövünmek,sevdiğini söylemek çare değil.
Sağlığındaylken yapmak lazım.Ne mutlu size elinizden geleni yaparak sevap kazanmış,duasını almışsınız.,
Allah rahmet eylesin gidenlerimize...
Allah hidayet nasip etsin kalanlarımıza...
Selam ve saygı ile.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Fikir beyan ettiğiniz için teşekkürler erolabi
saygımla
kime niyet kime kısmet deyimi anca bu kadar güzel anlatılabilirdi....saygılar ustam
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla
Emine hanım, tümceleriniz insanı okumaya zorluyor. Akıcı bir diliniz var. bi Bir başlandı mı okunmaya,mümkün değil yarıda bırakmak ya da sıkılmak! Büyüklerimizi rahat ettirmek, hepimizin görevidir. Onlar olmasaydı, bizler bu hale nasıl gelebilirdik? Bu hususta sizi canı yürekten tebrik ederim..Saygı ve selamlarımla...
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygılar
Vayy kankam Konya'ma gitmiş ve çok da iyi etmiş :)
Keşke bize de uğrayıp bi çay içseydik kankam
Konyamız senin hikayelerin kadar akıcı ve güzeldir
yüreğine ve kalemine kocaman tebrikler uzaklardaki kankam
selam ve saygılarm uzaklardaki biricik kankama...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Hiç yabancılık çekmedim yani. Ah bir de seni tanımış olsaydım o zamanlar, çayla simit ya da Konya'nın etli ekmeği ne güzel giderdi değil mi.
saygılar
Moral değerlerin özünü insanın niyeti ve o niyetle örtüşen duruşu oluşturur. Niyetiyle hayattaki duruşu aynı olan yani kendisiyle çelişmeyen insan tabii ki karşısındakine de yansıtır bu içselliği. Öncelikle sizin kişiliğinizi oluşturan değerler bütünü bu bağlamda olumlu bir yansımayla etkiliyor bizleri de, güzel can! Özünüzdeki insancıl hasletler, aile ve çok yakın çevreniz dışındakilerine de pozitif yansımayla katkılar yapmakta. Ne mutlu, böyle bir öze sahip olabilen ve her koşulda bu hasletlerini koruyarak insanlık payesini yükseltebilenlere, ne mutlu!
Annenize ve oğlunuza gelince;
Sizi doğurmakla kalmayıp insancıl değerlerle yetiştiren muhterem anneniz, pek tabii ki kendini düşünen bencil bir varlık olamazdı ve büyük sezgi gücüyle hissedecekti bu derin ve sevgi dolu duyguları. Oğlunuz ise, zaten böyle bir ana ve anneannenin evladı-torunu olarak fazlasıyla almış genlerinizden, alınması gereken güzellikleri, ki; gönlünden geçeni bilen Yaratan, en olmadık anda iki avucu içinde sevindirmiş; hikmetinden şüphe etmeyen bu sevgili kulunu, !
Mesaj yüklü, moral değerlerle insani değerlere vurgu yapan, sevecen ve duru anlatımıyla örtüştüğüm anlamlı, güzel bir paylaşımdı. O dost ve çıkarsız duru yüreğinize, o yüreğin kalemine saygı ve sevgiyle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Mustafa Hocam Bizim ece şiir şenliğine gelince size selam yollamıştım onunla. Umarım almışsınızdır selamımı.
Güzel yorumunuz için çok teşekkür eder gül yüreğinizden öperim.
sevgimle...
RefikaDoğan
İnsan insanın aynasıdır; tıpkı sizin gibi!
Pırıl pırıl yürek atışlarınızla gönderdiğiniz dostluk selamlarınızıı aldım hocamızdan ve aynı içtenlikli temennilerinize karşılık veriyor, teşekkür ediyorum!
İyilikler, güzellikler, temenniler, dostluklar muhakkak ki karşılıklıdır ve kendi doğal akışı içinde mecrasını bulur! Yüreğimizin naifliğine ters oranla, hayata mantık ölçüleri içinde bakıp tutunan insanlar olarak tabii ki kolay kırılmayız, incinsek te kırmayız ve Yaratan' a olan derin ve koşulsuz sevgimizle, Yaratılan' a gönül koymayız!
Özümdeki yüce duyguların sahibi olarak; sevgi, saygı ve esenlikle kalın özüm can...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Güzel yorumun için teşekkürler
sevgimle
Sevgili Emine Hanım, ne güzel bir yazı çıkmış kaleminizden, her zaman olduğu gibi...
Annelerimiz baş tacımız, Allah Rahmet Eylesin biricik annenize öncelikle. Başlıkta belirttiğiniz gibi kısmet Allah' ın öncelikli takdiri, ne zaman ne dilersek dileyelim, rızık neyse oraya varıyor her şey, yeter ki Allah güzel şeyler nasip etsin. Yazıya başlayınca, su gibi akıyor kelimeleriniz. Dileğim, güzel şeylerin kısmetinizde olması.Yüreğinize sağlık, sevgiler, selamlar...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle...
Çok güzel bir anlatımdı ablam.
İyi niyetiniz ve yüreğinizin güzelliği yansımış her satırına.
Selam ve saygımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Selam ve sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çok sevgimle can.
GÜLDESTE
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle