- 856 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİR YAZAR BİR ŞAİR
Brezilyalı yazar ve siyaset adamıdır Jorge Amado. Başkan Vargas döneminde millet vekili olmuştur. Fakat faşist bir darbeyle Vargas devrilecek ve Amado bu rejim tarafından komünist eğilimli olduğu gerekçesiyle sürgüne gönderilecektir. Bir süre Paris’te, ardından Çekoslovakya’da yaşadıktan sonra Vargas’ın ikinci kez başkanlığa seçilmesiyle yurduna dönebilmiştir.
İlkin, 1935 yılında yayınladığı Tüm Ermişlerin Bahiası adlı romanıyla adını duyuran yazar, Kızgın Toprak adlı romanıyla dünya çapında ün kazanmıştır. Amado’nun yapıtlarında en keskin gözlemciliğe dayanan görüşlerin, zaman zaman yırtıcı bir üslupla, ama hemen daima şiirli bir hava içinde aktarıldığı görülür.
Amado, ilk romanı olan Kakao dan başlayarak, Altın Yemişli Toprak, Jubiaba, Ölü Deniz, Kumdan Kumandanlar, Kızıl Harman, Gabriyella, Karanfil ve Tarçın, ve Gecenin Çobanları adlarını taşıyan bütün önemli yapıtlarında hemen daima suçlu çocukları, Salvadorlu siyahların sefaletini yada Rio’lu emekçilerin amansızca sömürülüşünü, hiç bir zaman acındırmaya özenmeksizin, ama bütün insanlığın alnına sürülmüş bir leke karşısında duyulması gereken öfkeyi uyandırmaya çalışarak ve bunu da, ustaca başararak işlemiştir.
2001 yılında hayata gözlerini yuman Amado, emekten, barıştan, kardeşlikten yana oluşuyla ve yazdıklarıyla hiç bir zaman unutulmayacaktır.
Bu güzel insanı Değerli Şairimiz Hasan Hüseyin Korkmazgil’in ona ithafen yazdığı ’ Amadolu Ağustos ’ şiiriyle selamlıyoruz.
gece sıcak ve ishaklı
amado
hey amado
yürüyen ne
konuşan kim
nerden nere bu karanlık
amado
hey amado
gece sıcak ve ishaklı
kurşun erir oldu avuçlarımda
gider oldu yüreciğim yalnayak
çoğalır oldu ağzımda zeytin
incil değil kuran değil
bayram değil kıran değil
nedir bu kalabalık
amado
hey amado
sallanır bozkırda bir kanlı beşik
gözyaşına dalar çıkar bir tahta kaşık
yüreği kanatlı da bıyığı düşük
gün gelir beşik dillenir
bebeğim oooy
balam oy
boynubükük bu ayrılık
amado
hey amado
onlar için herşey bitti
su değil içtikleri artık onların
yedikleri ekmek değil el değil
sıktıkları
onlar için herşey bitti
bu törenler bu cayırtı
bu ipekler bu altunlar bu yaldız
bu koşum saltanatı
yalan yalan hepsi yalan
korkudur bayrakları
korkudur urubular gibi dönen tepelerinde
onlar için herşey bitti
herşey bitti onlar için
değil mi ki kırdılar bu fidanları
değil mi ki ağlattılar bu anaları
onlar için bitti herşey
ne bir tutunacak dal
ne bir dayanacak duvar
bir kara haberin ölü yankısıdır onlar gözlerimizde
demirparmaklıklar arkasından bakar gibi bakan göz
[lerimizde
amado
hey amado
yürüyor zincir sesi
yürüyor açlık sarısı
yürüyor umut
ayakları kan içinde
yürüyor döl
evrenin nabzı gibi
karadır geceleri kan ırmaklara
hele de senin katingalarda
amado
hey amado
gece sıcak ve ishaklı
şimdi tütün kırımıdır bizde ege’de
fındıklar çoktan devşirildi karadeniz’de
iri bir çekirgedir şimdi konya’da zaman
erzurum dağları kar ile boran
değilse de pek
bir tutam kanlı pamuktur çukurova’da güneş
ve tutuk bir tabancadır doğu’da kimsesizlik
bir yanım yenik yıkık
amado
hey amado
bir yanım dişi sular gibi kıraçta
ben hiç adam öldürmedim amado
ve artık tavuk da kesemiyorum
ellerime bulaşacak sanıyorum güllerin kanı
ve savaş dediler mi çocuk çiğlıkları doluyor
[kulaklarıma
viyetnam doluyor amado
kore doluyor
ispanya doluyor amado
boydan boya avrupa
ve savrulup gidiyor güvercinler dönülmez
[uzaklara
kara kara bulutların ötesine amado
özlemlerin ötesine amado
ağıtların ötesine amado
ve ben
birdenbire ak bir heykel oluyorum boş bir
[alanda
ben hiç adam öldürmedim amado
babam da öldürmedi
anam da öldürmedi
biz hiç adam öldürmedik amado
ama bizi hergün hergün öldürdüler amado
onun için ağıtsıdır gülüşlerimiz
onun için zor geliyor ayrılık
gece sıcak ve ishaklı
amado
hey amado
kaç gün
kaç ay
kaç yıl çeker bu senin riyo dö janeyro
nehir midir gökyüzü mü
yıldız mıdır ceset midir
gemiler toprak kölesi
gemiler firar
kaç yıl gider bu senin kutsal ırmak fransisko
durur
orda
uzakta
kaza grandeleri kolonel inasyo’ların
küçülür burda sazlı sözlü konakları beylerin efen
[dilerin
havada dut rakısı
havada üzüm incir hurma kaysı rakısı
havada kırbaç sesi tabanca parıltısı
birdenbire bir çakal
toprakta mısır buğday tatlı patates
bir de manyoka
madımak maydanoz ebemgümeci
harman yeri tarlafaresi filan
geceleri başsız ve çokdişli bir canavardır açlık
saldırır yorgun sürülerine gurbetçilerin
gelip konar kavakinhona senin
benim üç tellime altı tellime
altun tepelikli bir gurbet kuşu
ve sızlar toprakta kemiklerimiz
irkilir bedenlerimizde döl
eşkıya derler bize
senin orda kangaseyro
amado
hey amado
bitti
bitti
herşey bitti onlar için
anaları yoktur onların
kardeşleri yoktur
yavruları yoktur onların
aşkları özlemleri bekledikleri yoktur
kime diyecekler güzelim diye
kime diyecekler yiğidim diye
kime diyecekler gözümün nuru
ciğerimin köşesi
ömrümün varı diye
sarmak için değil artık bu kollar
bu dudaklar uzanamaz artık hiçbir alına
korkuyu kambur gibi taşıyacaklar sevgisiz beden
[lerinde
korkarak içecekler bir bardak suyu
ölüme gider gibi varacaklar uykuya
taş taş dökülüp giden
duvar damla damla biten su
hiçbirşey kurtaramaz artık onları
onlar için herşey bitti
sabah yoktur onlar için
yağmur sonu yaz öğleleri
bozulmuş bağların hüznü
ve balıklı gülüşü kapalı denizlerin
ormanların soluyuşu
haykırışı inanmanın
kolkolalığın gücü
umudu kurtuluşun
yok
yok
herşey bitti onlar için
gemiler dolusuyum
amado hey amado
tirenler dolusuyum
tarlalar dolusuyum
amado hey amado
fabrikalar dolusuyum
madenler dolusuyum
amado hey amado
zindanlar dolusuyum
acılar dolusuyum
amado hey amado
ağıtlar dolusuyum
göktekiler bulut değil
amado hey amado
yırtılışı karanlığın
yerdekiler ayak değil
amado hey amado
kurtuluşun yürüyüşü
gece sıcak ve ishaklı
yaralı bir geyik gibi yalnızım
kesilmiş karpuz gibi kalabalık
ve umutlu
amado
hey amado