- 448 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Edep
Edep
“Edebiyat ne ahlakidir, ne de gayri ahlaki; edebiyat la ahlakidir!” Bir edebiyat hocası söylemiş ismini bulamadım. Bu sözü çok severim. Edebiyatçı sadece ahlaki şeyleri yazmak zorunda olmadığı gibi sadece ahlaksızlığı da yazmak zorunda değildir. Edebiyat “La ahlaki” yani ahlaktan ayrı değerlendirilir. Edebiyatçının edepli olması, verdiği mesajın edebine dairdir. Yoksa kendisi halka göreceli “Ahlaklı” olmayabilir. Zira birinin “Ahlaklı” dediğine bir başkası “Ahlaksız” diyebilir. Edebiyattaki edep, kelimelere edep vermektir. Yoksa edebiyatçı edepsizliği de konu eder, yazar!
Ahlak, zaten göreceli. Toplumsal kabullere göreceli!
Aydın kişi arif de denebilir, toplumsal olan her gerçeğe bakabilir. Gerçekler çıplaktır, çıplağa bakamayan gerçeğe de bakamaz!
Yunus gibi hem ahlak, hem edep sahibi olmak ise ideal olanıdır! İdeale ulaşmak ise nihaidir! Edepsizlik etmeden edep öğrenilmez! Bu nedenle “Edebi, edepsizlerden öğrendim” sözü meşhurdur!
Benim edepsiz tanımım şu; insanların eşit hak ve hukukunu kabullenmeyen ve kendini veya kendi kabulünü diğer insandan üstün gören her kim ise ister ideoloji takipçisi, ister din takipçisi olsun edepsizin en önde gidenidir! Ağzından köpükler saçarak fikrine, anlayışına uygun olmayanlara hakaretler savuranlar işte onlar asıl edepsizdir!
Edepsizler, ezik ve yenik oldukları için sağa sola saldırırlar! Huzursuz oldukları için sataşırlar! Huzurlu olsa, sakin sakin inandığı ideoloji ya da görüşü kendi izafiyetinde anlatacak, paylaşacak! İçindeki ateş onu içten kemirdiği için etrafa da bulaştırmak isterler yangınlarını. “Edep ya hu…”
Ahlak, göreceli olduğu için “Ahlak bezirganlığı” yapanların pek çoğu edepsizdir! Beğenmediğini söyle ama beğenmediğine ağzından salyalar akıtarak saldırma ki belki sözün tesir eder!
Edebi ahlak anlayışı üzerinden tarif etmek ise hatadır. Adam edeplidir ama ahlaki açıdan topluma uymayabilir! Yani kimseye zararı olmayan birinin söylemlerindeki argo veya cinsel içerik o kişinin edepsizliğini göstermez! Belki ahlaki olarak göreceli bir ahlaksızlığı vardır! Bu ise edepsizlik kapsamında olamaz. Yani adam, çıplak insada “Kabak” gibi görünen bir uzvun adını yazdı diye edepsiz olmaz! Cinsel içerikle edebin uzak veya yakından hiçbir bağı yok! Ahlaki olarak izafi var! Edebiyatçılar, edepli olmalı ama ahlak görecelidir. Maharet ise göreceli olan her türlü ahlaki ya da gayri ahlaki olan, toplumsal gerçekleri edepli bir dille anlatmaktır! Bu edepli dilde cinsel içerik de olabilir, argo da…
“Harabat Ehline Hor Bakma Zakir,
Hazineye Malik Viraneler Var.” İbrahim Hakkı
"Köpeklerin yüzemeyeceği
nehirleri biz geçeriz.
Başka erkeklerin istemediği
kadınları biz severiz.
Ayağı bandajlı ata
biz oynarız." Charles Bukowski
Son tahlilde; edebiyatçı çıplak gerçeklere bakabilmeli, yazabilmeli; kabiliyetli olmalı. Toplumda olan her ne varsa edebiyata konu olabilir! Buna cinsel içerik, argo, güzel ahlak veya kötü ahlak da dahildir. Önemli olan bunları eline yüzüne bulaştırmadan ve insanları aşağılamadan edeple kaleme almaktır.
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.