Anneciğim
Kulaklarımda sesin çınlanır gecede uyuyamayan benim anneciğim. Hayalin aklımdan çıkmıyor, nasıl kıydılar o beyaz kefeni sarmaya gül tenine nasıl yakıştırıldı toprak. Annecim özlemin yangın yerine döndü. Sözlerim anlatmaya yetmiyor, ağlıyorum köşelerde diz kırarak, iki sözümden biri değil ikisi sensin anneciğim.
Hani dokunurdun ya saçlarıma, okşardın oğlum diye, yüreği güzelim derdini, bahtsız evladım derdin seversin basardın yüreğine neşe verirdin göz yaşıma sevinci katardın ağlardım bu kez sevinç göz yaşları dökülürdü yanaklarımdan. Buz gibi nemler uçu verirdi sımsıcak sevinçler sarardı senli özlemler başlardı. Aşkımda , sevdamda sen olu verirdi. Sana sarılır yatardım kokunu içeme öyle çekerdim ki azrailin ruhu bedenden çektiği gibi çekerdim ruhuma işlesin, işlesin senden uzak olunca özlemin kül eylemesin isterdim. İstedim bu kadar uzaga gitmeni hiç hayal etmedim, edemedim anneciğim. Şimdi buz dağından nemler iner gibi iniyor yanağımdan yaşlar. Nasıl sardılar o beyaz kefeni tenine. Nasıl yakıştırdılar o kara toprağı güler yüreğine…
Yokluğundan çok uzak değilim gökten toprağına düşen her damla benim sevincim. Sana olan özlemim sana olan sevdam anneciğim. Şimdi elimde sazım çalmasını bilmiyorum. Alkış tutan yok sözlerime, gözlerimden öpenim yok. Yokluğunu alışamadığım, avuntu kuramadığım sen oldun anneciğim. Anneciğim kimi zaman umutsuzca seni ararım ıssız gecede rüya misali hayalini yaşarım. Kulaklarımda çınlanıyor anneciğim sımsıcak sesin…
“Nerdesin anne “
“Nerdesin anneciğim”
Aklıma geldikçe gidişin ve geriye bir daha dönmeyişin ahların kıyamete çıktığı an oluyor.
Beslediğin büyüttüğün yaşıyor. Sen yerinde huzurlu rahat uyu anne
Rahat uyu anneciğim
…