Aforizmalarımın Aforizesi
hayrettin taylan
"O, Kendini Biliyoraa"
****Modam, efendilik , mertlik, içtenlik, romantiklik, anlayış, sosyal bağlar, entelektüel duruş ve sana olan bağıl bağıllığım. Bu modanın karşı kreaksiyonlarına karşı ,güzel ahlak, kadınsal ışıltın ve duruşun, içten bağlanışın, güzelliğini tümleyen tavırların, kariyerli duruşman ve temellerimizin duruşmasında asilliğin, aslılığını artıran içsel giyinişindi.
-Üst benliğimi güzel huylarınla giyindirdin.Şimdi güzel yarınların şık iki seveniyiz.
****Duvardaki asılı "diploma gibi yüreğimin duvarına asılısın.Asilliğimi tümleyen kariyer değildir.Temellerimin duruşmasındaki asil öğelerdir.Adamlığın markası, referansı, diploması, şubesi olmaz. Adam olmak için de kariyer, zenginlik, gibi yanıltıcı temeller yetmez.
-Adamlığın mayasında temellerin duruşmasını tümleyen insani, insanüstü içsel, sosyal, biliçsel öğeler gerek.
Adamlığı burçlar, kariyerler, sahip olduğu konumlar ölçmez. Adamlığın merkezinde güçlü dinamikler gerekir. Güçlü adamlığın zincirinde sosyal algılar, eğitilimiş egolar, temizlenmiş bilinçaltı, kalbin manevi ve sosyal eylemlerle doyurulması,güçlü aile bağları, ilmi duruş, efendilik, mertlik en çok da güçlü bir vicdan gibi temellerdir.
-Ademlikten adamlığa geçişte var olma olgusundaki çeperleri aşmak güzel niyetlere, güzel ilimlere, inancın mutlak doğrularına, yeniliğe, sosyalleşmeye, değişmeye, sevgiye, sadakate, temel algıları güzelliklerle beslemeye yakın olmak lazım.
-Şimdi adamlığımın kumaşına saracak kadınlık ölçün varsa sar beni.
-Sesin öptü ruhumu, manalarımı, içsel volkanlarımı. Harflerimde konuşuyor, cümlelerimde çok sesli bir konçerto gibi algılanıyorsun.
-Yakınsal aynanın görüntüsüne yakınlığını yansık gerçekler kılmalısın Oyalıkent…
-Meni mucizelerine inandırmaya çalışma.Sen başlı başlılağının mucizesin.Bütün mucizelerin ecza deposusun. Hastaydı yalnızlığım.Az ömrü kalmıştı sensizliğimin.Matemlerimin ilacını arıyordum.
-Ne olduğumu sana bırakmıştım. Bırakılmışlığın birikmişiydim.İçimde sızların vardı.
Neysem ona oyalıydım. Nakışlarını yüreğimde işledin.Bir denemeydi.
-Bir başkasıydım seni beni oyalarken, oyalı düşlerde yaşıyordum. Kendimde bıraktığım gizil amaçlarım vardı.Bir bebek sesi gibi meleksi istendik sesti sana olan seslenişim.
-Seni aşk evimin bacasına leylekler değil melekler getirdi.Sevdikçe büyüdün.Melekliğin bitti.Artık aşkın bebeği değildin.Artık,sevdanın
Cennetinde Huri idin.Beni ve benliğimi mutlu etme telaşındaydın.
Yaşamaya değer olan payda olup p’ayıma düşünlerin bembeyazlığına yazlık işlemler oluyordun.
-S’ağlaması yoktu bu işlemin.Her yerde, her yarde, her işlemde bir’din.
Seninle yaşadıklarım gülümsüyor, sen olmasan da sen gitsen de …
Belkileri emziriyor her halin.İhtimalin ihtilalını yaşıyor her halim.
Lal devrimlerin devrik cümlelerindeyim.
Özümle gördüklerim yeterdi.Gözümün görmedikleri ağlıyor.Islanıyor seni göremeyişim.
Görünenlerin sınırında sinirime m’ayınların bağlayan elif gibi tümleniyorsun mimlerimde.
-Bildiklerinin ötesinde, gitmişliğim var. Gidemeyişimin muammalarında
umduklarımın ummanı akar.
Bir şuleye uçmanın manasını oyaladı kader. Yanık bir bağrın fitilisin, gönlü okyanus bir duruşun durulanmış suyusun.Arıtılmış bir adamlığın fecriyim.Kadınsal ışıltını esirgeme benden.
Hep benimle kalakalışın muştu gülü ol.Kırmızılığın artsın aşk dalımda.Sineme sinsin kokun.
-Benimle kalan , benimle kalaylanan ilklerinin sultanı ol. Beni kurtar yalnızlığın kuyularındaki Yusufluktan. Tek başına Yusuf olmak aşka ziyandır.Çıkar beni bu derin kuyudan.Huyumun kuyusundaki sular gibiyim. Artık yanı başında yüzmeye geldim güleç yüzünün kulaçlarıyla.
-Uzak kalışın leğeninde yıkama meramlarımı.Artık bu aşk çocuğu çok büyüdü. Leğene sığmaz;ama leğen kemiğine değince içi kendiliğinde yıkanır.
Sevmenin uçlarına basarak geldim. Dudak uçlarının değilmemiş cümlesine kadar geldim.
Artık sana alışkanlığımdan öp, artık sana kalışımla öpüşmelisin .
Yeşil gözlerin içimdeki ilk baharın en okunaklı yeriydi. Şimdi çiçekler açarken gizleyemem sevdiğimi.Laleler soyunurken aşka, bende yeşermelerini gizleyemedim.
-Giyinik ilkbahar gibi ilklerinle geldin iliklerime. Artık bütün dünya bilsin, hatta annen de bilsin yaryüzümüzü Şulenar.