- 449 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aydın
Aydın
“Kısa kes aydın havası olsun!” Bu sözü çok severim. Sözün değeri kısa ve öz oluşunda saklı. Aydın kişinin sözü kısa ve öz olur!
"Aydın" diye bir makam olmaz. Herkes kendini aydınlatana "Aydın" der, yoksa aydınlar makamı aslen yok. Aydınlık da kimsenin tekelinde değil.
Gençlerin aynada gördüklerinden daha fazlasını, ihtiyarlar bir tuğla parçasında görürler. (Mevlana)
İhtiyar:Yaşlı manasında kullanılsa da ıstılâhi, diğer bir manası: Seçmek, istek, arzu, razı olmak,irade. İhtiyar heyetini bilirsiniz muhtarın meclisi hükmünde. Yaşça genç olanlar da bu heyete, kapsama girebilirler.
Yani birine “Aydın” demek, aslında o kişinin kendi kabiliyetine, aldığı ışığa göreceli. Siyah tüm renkleri yutar! Siyahın en aydınlanmış hali en kara olduğu durumdur. Siyahını göstermesi de beyaza göreceli. Beyazda en iyi görünür. Beyaz ise tüm renkleri kapsar. Dairesel bir kağıt üzerine tüm renkler dilimler halinde eklenirse hızla çevrildiğinde “Beyaz” görünür. Güneş ışığı gibi. Tüm renklerin toplamı aydınlık oluyor. Yani tek renk sadece kendini gösterir, siyah ise tüm renkleri kapatır, örter. Beyaz ise tüm renkleri aydınlık olarak gösterir! Demek ki asıl aydınlık, tüm renkleri taşımakta saklı…
Aydınlar sınıfı oluşturmak da göreceli. Herkesin “Aydın” kabulleri farklıdır. Aydınlar savaşı da bu yüzden çıkar! Hakiki manada “Aydın” ise tüm renkleri ve fikirleri kapsar beyaz bir ışık saçar! Madem aydında tüm fikirler eşit derecede olmalı o halde fikri sabit olanlar “Aydın” kapsamına girmez!
Halk arasında ideolojik veya dinsel söylemlerin koyu taraftarı olanlar “Aydın” olarak bilinebilir ama bu gerçek manada “Aydın” kapsamında değerlendirilmemeli! Özellikle Orta Çağ filozof ve din adamları “Aydın” kapsamında görülür! Gerçekten çok kapsamlı olanları var ve gerçek aydın tanımına girenleri var! Günümüzde ise gerçekten aydın olanlar ya dışlanır ya da anlaşılmaz! Bunun nedeni gerçek aydında renklerin tüm tonlarının olmasıdır. Bazen kişi Güneş ışığını ayıran araç, tayf gibidir. Kendine göreceli olarak bir veya birkaç renge odaklanır ve tüm renklerin toplamı olan aydınlığı göremez!
Aydınlatma konusunda ise şunu söylerim; var olanı açığa çıkarmaktır aydınlatma, yoksa yoktan var etmek değildir! Karanlık bir oda da türlü türlü güzel çiçekler, tablolar sanat eserleri olsa, odayı aydınlatmakla o güzellikleri gösterebilir aydın. Yoksa kendi o güzellikleri bizzat yapmaz! Kendi güzelliklerini de başkası aydınlatır, gösterir o başka durum!
Son tahlilde; kısa kesiyorum ki “Aydın havası” olsun. Aydınlarımız gerçekten aydınlatsın. Bazı fikirlerin, ideolojilerin militanlığını yapmasın. Evrende ne gözlemişse aynen aktarsın. Aydınlığı da hiçbir aydın kendi göreceliliğine hapis etmesin.
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Ahmet beyim merhaba.Yazının başlığı Aydın olunca,dikkatimi toplayıp kim olduğumu öğrenmek için hemen okuyuverdim. Beni anlatmışsınız .. Çok teşekkür ederim. Kendimi biliyordum da sizin yazınızla iyice pekiştirmiş oldum.. Yazı aynı zamanda bir Aydın havası olmuş gerçekten.. Çok sağ olun...Saygı ve selamlarımla...