- 865 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kelebeğin Rüyası
KELEBEĞİN RÜYASI
Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı, yönettiği ve oynadığı Kelebeğin Rüyası daha vizyona girmeden sadece adının duyulmasıyla bile çok ses getirdi. Fragmanı da çekilince zaten tabiri caizse patladı gitti. Bu duruma sebep olan muhakkak ki başrol oyuncuları canlandıran isimlerdi.
Filmde Kıvanç Tatlıtuğ’u Muzaffer Tayyip Uslu’yu canlandırırken görüyoruz. Daha önce bir çok dizide oynamış olan Kıvanç Tatlıtuğ bildiğiniz gibi Aşk-ı Memnu adlı diziyle tecrübesine ve kariyerine artı puanlar katarak ilerledi 2 yıl boyunca. Mert Fırat karşımıza Rüştü Onur karakteriyle çıkageliyor filmde. Kendisi zaten daha önce Türk Sineması için çok önemli yerlerde olan bir çok filmde rol almıştı. Bu iki oyuncu filmin bu kadar konuşulması için yeterdi zaten. Belçin Bilgin ise Aşk Tesadüfleri Sever filmiyle karşımıza çıkmıştı. O da daha önce bir çok filmde oynamış olmakla beraber kariyerine bu filmle yenilikler katarak Kelebeğin Rüyası ile bunu devam ettirdi.
Filme ve benim görüşlerime gelince… En önemli kısım burası diye düşünüyorum. Öncelikle Yılmaz Erdoğan’ı yürekten tebrik ediyorum ve ayakta alkışlıyorum. Bana kalırsa çok iyi bir iş çıkarmış ve oyuncu seçimlerine diyecek yok. Lakin gel gelelim bizim izleyicilerimiz sırf filmi gerçekten oyuncular için bu kadar büyütmüşler. Kime sorsam ‘’Kelebeğin Rüyası’’ için ağzından hiç olumlu bir eleştiri duymadım. Ne umdum ne buldum derdine girmiş herkes. Ben de buradan yola çıkarak sizlere şunu söylemek istiyorum ki gerçekten bir parça olsun edebiyatla ilgilenmiyorsanız, şiiri sırf dinlemiş olmak için dinliyorsanız ve sinema deyince aklınıza piyasa filmlerine gitmek geliyorsa bu filmi hiç izlemeye kalkışmayın. Niyetim kimseyi küçümsemek değil ama değeri olan bir filmi herkesin seyredip sonra da bir şey anlamadığı için kötü yorumlar yaparak düşürmeye çalışması durumu gerçekten böylesine güzel bir film için ürkütücü.
Kelebeğin Rüyası senaryosuyla, oyuncularıyla, görüntü kalitesi ve ses sistemiyle bence olmuş bir film. Türk Sinemasında önemli yeri olduğu kadar Dünya Sineması için de muhteşem bir doyum.
En başta da dediğim gibi Belçin Bilgin ve Mert Fırat zaten daha önce bir çok başarılı filmde yer almışlardı ama bu film en çok Kıvanç Tatlıtuğ’a yaramış olsa gerek. Çünkü böylesine bir kalitenin içinde yer almak herkese nasip olmaz. O da bunun farkında olmuş olacak ki bu fırsatı çok iyi değerlendirmiş ve olabildiğince iyi bir oyunculuk sergilemiş.
Yılmaz Erdoğan’a gelecek olursak zaten bir şey dememe gerek yok. Kendisi yıllardır bu işin içinde bulunan iyi bir yönetmen, senarist ve oyuncu. Şiirle de ilgilenen bir kişiliği olduğu için bu işin altından başarıyla kalkmış, dönemi ve şiiri çok iyi bir biçimde yansıtmış. Tek eksik filmin müzikleri bence. Biraz daha akılda kalıcı melodiler seçilebilirdi.
Bir de Belçin Bilgin seçimi bana göre yanlış olmuş. O karakter için daha farklı bir oyuncu seçerdim ben olsam. (Bu da benim fikrim)
Son olarak noktamı koymadan önce yine söylüyorum bir parça olsun dramadan ve edebiyattan zevk almıyorsanız bu filmin başına hiç oturmayın.
YORUMLAR
selam güzel yorum, yazdıklarınıza katılıyorum. biz de türk sineması denildiğinde bazı roller karakterlerle bütünleştirildiği için hep onu o rolde görme eğilimi sözkonusu ve genelde de bu filmin beğenilme durumunu düşürüyor. kıvanç tatlıtuğ bu filmde gerçekten harika oynamış. modellikten geldiği düşünülürse harika bir iş çıkarmış. büyük ihtimalle geleceğin en iyi oyuncularından birisi olacaktır. ki çalışırken son derece disiplinli ve işine değer vererek çalışan birisi. belçin bilgini ben de pek beğenmedim. biraz sahte gibi.
izlenmeye değer bir film, ama biz de beklenti farklıdır hep. mesela ben cem yılmazı hokkabaz ve her şey çok güzel olacak da çok beğenmiştim. harika bir oyunculuk sergilemiş ve akıllara kazınacak karakterler yaratmıştı. ama pek de beğenilmedi. çünkü herkes gülmek istiyor onu görünce. ya da ağır roman da okan bayülgen muhteşemdi. gerçi o biraz söz ettirdi kendinden ama çok fazla değil.
her ne kadar geç yorumunuza yazdım ama yine de katılıyorum size :9