- 3831 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
SESSİZ GEMİ
Ressam Celile Hanım resimleri kadar güzelliği ile de dillere destan bir kadındır İstanbul’da. Yahya Kemal’in bu güzelliğe vurgunluğu, Celile Hanım’ın oğlu olan Nazım Hikmet’e şiir dersleri vermek için o eve gelip gitmesiyle başlar.
Kısa bir müddet sonra hocasının annesine olan ilgisini fark eden genç Nazım, bir gün onun pardösösünün cebine küçük bir kağıt bırakır. Kağıtta şunlar yazılıdır: ’ Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz... ’
Bu notu alan Yahya Kemal tedirgin olur, korkar ve uzunca bir müddet uğramaz Celile Hanım’ın evine. Genç bir Bahriyeli olan Nazım Hikmet’le karşılaşmaktan çekinir.
Yıllar sonra Nazım Hikmet ünlü bir şair olmuştur. Nazım Hikmet sosyalisttir. Ve bu yüzden o dönemin iktidarları tarafından her türlü eziyete uğratılır, hapislere atılır. İşte o günlerde haylice yaşlanan Celile Hanım’ın eski güzelliğinden eser kalmamış ve birde gözlerinin görmemesi ile hayatı zindan olmuştur.
Yaşlansa da, gözleri görmese de anne yüreği oğlunun hapislerde çürümesine razı değildi. O haliyle Galata Köprüsü’ nde açlık grevine girmiş ve oğlunun affı için imza toplamaya başlamıştı.
Tuhaf bir raslantı sonucu Celile Hanım açlık grevi yaparken Yahya Kemal Galata Köprüsünden geçmektedir. Büyük aşkı Celile Hanım’ı görür. Yanına gitmez, destek için bir imza bile vermeden hızla oradan uzaklaşır.
Yahya Kemal ’ Sessiz Gemi ’ şiirini kime yazdı? Bu konuda bir çok rivayet vardır. En doğrusu bu şiirin Celile Hanım’a yazıldığıdır. Ve hikayesi şöyledir:
Yahya Kemal o sıralar Büyük ada’ dadır. Celile Hanım’ da yazı Ada da geçirmektedir. Yaz bitince Celile Hanım vapurla İstanbul’a döner. Ayrılığın ıstırabını yüreğinde derin bir şekilde hisseden Yahya Kemal’in beyninde ’ Sessiz Gemi ’ nin o ölümsüz dizeleri şekillenir:
Artık demir alma vakti gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir çok seneler geçti dönen yok seferinden