- 373 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PUS
Bu anı yazmalıyım dedim kendi kendime. Evet bu anı yazmalıydım. Vadiye inen pusun gizemini yazmaya cesaret edip elimi kaleme atmalıydım.
Vadiye inen pus henüz yoğunlaşmamış, ardındaki tepeye inen bulutlar bir balığın karnındaki pulları anımsatmıştı bana. İnen pusla birlikte ince bir gözyaşı süzülmeye başlamıştı gökten. Doğa en güzel oyunlarından birini oynuyordu şimdi.
Yutacağını sanırdım sisin insanı. Vadiye inen pus avuçlarımdaydı oysa. Kirpiklerimde, ta göz kapaklarımın içinde. Hani yumsam gözlerimi benim olacakmış gibi. Pusun içinde bir şiir, bir türkü olmalıydım. Pusun içinde pusun doğasına karışmalıydım. Sevmeliydim her şeyden önce, sımsıkı tutmalıydım sevdanın kömür karası ellerinden.
Yüzüme çarpan soğuk boynumda bir öpücük oluvermişti. Korkak bir sevdanın ilk öpücüğüydü bu. Doğa korkakça yaklaşıyordu bana. Bense; tüm benliğimle, bütün yalnızlığımla, arınmışlığımla yaklaşıyordum ona. İçine almıştı beni pus, içinde saklıyordu. Kimseler görmesin diye. Sonra bir rüzgar, bir fırtına kopuvermiş beni uzaklara sürüklemişti. Şehirlerden, insanlardan, o kirli ilişkiler ağından uzaklara…
‘’Mehmet ÇELİK’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.