- 624 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BARIŞI EN ÇOK KİMLER İSTİYOR1
BARIŞI EN ÇOK KİMLER İSTİYOR
Doğunun doğusunda yaşayan,savaştan,kavgadan,hesaplaşmalardan,yoksulluktan,işsizlikten ve şikayet etmekten bıkıp usanmış,barışa susamış yüreklerin dilinden yazmak geliyor içimden.
Ben kimim sorusuna acaba kaç kimlikle cevap verebilirim.Anne tarafı Kürt,baba tarafı Azeri-çerkez karışımı olan bir ailedenim.En önemlisi ırkçılık bencilliğine kapılmamış dindar bir kadınım.
Hz.Peygamber’in(s.a.v.)veda hutbesinde –bu gün ırkçılığı ayaklarımın altına aldım,Arap’ın Aceme,Acem’in Arap’a üstünlüğü yoktur hepimiz din kardeşiyiz.Hz. Peygamber’in bu şiarını duyduktan sonra gerçekten Kürt olmanın,Türk olmanın hiçbir önemi kalmamıştı benim için.
Fakat 30 yıldır süregelen sıcak bir savaşın içinde büyümüşseniz,patlayan bombalara,parçalanan bedenlere şahitlik etmişseniz,çocukluğunuzda Türkçe bilmeyen teyzenizin hastanede hemşire tarafından hakarete uğradığına şahit olmuşsanız bir yanınız hep eksik kalıyor.Kafanızın içinde sorular deryası dolaşıp duruyor.
Çocukluğumda Kürtçenin veya Kürtlüğün hep kötü bir şey olduğunu düşündüm.Bu yüzden kimseyle Kürtçe konuşmadım Annem Kürtçeyi unutmamız için elinden geleni yaptı hep bizimle Kürtçe konuştu.Zamanla Kürtçeyi hiç konuşamaz oldum.Sanki Kürtçe dili suçluymuş bütün kötülükler onun yüzünden oluyor zannıyla unutmak istedim.16-17 yaşlarında gerçekleri okuyunca anladım ki dillerin ve ırkların hiç bir suçu yok sadece işi milliyetçilik boyutuna götürenler suçlu.Almanya da yaşamak zorunda kalmış hiçbir Kürt ve Türk çocuğu her sabah okula girmeden –Almanım-çalışkanım-doğruyum-en üstün benim diye ant içmiyordu.
Öyleyse bu bölgede Arap,Kürt,Zaza çocukları neden her gün bu andı içtiler?
Gerçek sorgulamalar başlayınca Kur’an-ı Kerimin ayetleri bana gerçek yolu gösterdi.Hucurat süresi 13. Ayet her şeyin özetiydi.-Ey insanlar!Gerçekten biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık.Ve tanışasınız diye sizi milletlere ,kabilelere ayırdık.Kuşkusuz Allah katında en değerli olanınız,takvaca en üstününüzdür.Şüphesiz Allah,hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır..
Evet renkler ,diller,ırklar Allah’ın birer ayetleriydi.Beyazın siyaha üstünlüğü olmadığı gibi Türk’ün de Kürt’e üstünlüğü yoktu.Fakat malumdur ki ,tarih hep şahitlik etmiş güçlüler zayıfları ezmiş.Eğer hassas bir yanınız varsa sizi hazmedemeyenler bu zayıf yanınızı kullanır ve yıpratır.
Kürtler her dönem de zillete uğramış bir millettir.Biliyorum ki bana ayrılacak köşeye sığmayacak yazdıklarım.Bu yüzden özetle yazmak zorunda kalıyorum.
Sebep İslami kimliğim midir,ya da hem Kürt hem Türk olmaktan mı kaynaklanıyor bilmem.Mehmetçikler öldüğünde onların anneleriyle beraber ağladım.Dağda ölenlere ya da zavallı bedenlerine bombaları bağlayıp bedenlerini parçalatanlara da ağladım…
Evet ben ve ben gibiler 30 yıldır hep iki kez ağladık.Bütün kadınlar gibi bütün anneler gibi savaş bitsin barış olsun kimse üzülmesin istedik.Çünkü kurşunlarla eleğe dönmüş kerpiç duvarları görmek istemiyordu hiçbir anne.Köyünde ağa iken bey iken teröre destek veriyor bahanesiyle köyünden ,evinden barkından edilen şehre geldiğinde amale olan nice ağalar gördü analar,kadınlar…
Zorunlu göç hem köylüyü hem şehirliyi mahvetmişti ekmek ikiye bölünmüştü daha doğrusu ekmek yetmiyordu.Bunca ezilmişliğin altında kalan anaların-babaların –evlatların belleği öylesine kirletildi ki.Artık bir zamanların ezilenleri ezmeye başladı.Tıpkı ezilen siyahların,birkaç bölgeyi ellerine geçirdikten sonra beyazları ezmeye başlaması gibi.Kendine yapılan zulmün aynısını bir başkasına yapmak.psikolijik bi r vakıa….
Kürt olmama rağmen aynı muameleye ben de maruz kaldım.Trakyalı bir arkadaşım iş sebebiyle doğu illerini gezmek istiyordu.Arkadaşım 50 yaşlarında ,Türk,başı açık chp li bir kadın ben ise tesettürlü kendisine eşlik etmemi istedi sanırım 2010 yılıydı aylardan mart karlı yolları tepip doğubeyazıta gittik.İstanbul da oturan arkadaşımın kız kardeşi oraya gelin gitmiş onun evinde misafir olduk .Birinci gün işimiz bitmedi ikinci gün arabayı kaçırdık o gecede kalmak zorunda kaldık.Kalabalık bir aile olmalarına rağmen birinci gün kimse bizi ziyaret etmedi.ikinci gün kayın valide geldi oldukça sert bizi kovacakmış gibi duruyordu.Ben ona Kürtçe(mete çane-nasılsınız )dedim.Kadın bir sevindi ki sormayın-sen nerden biliyorsun Kürtçeyi –dedi.-ben kürdüm dedim.bir feryat bir sevinç narası-ah ben bilmiyordum Kürt olduğunu yoksa 2 gün önce gelirdim yanına.Biraz sohbet ettik.-Teyze Türk olsaydım ne olurdu.-yo Allah korusun Türkler kötü dedi iyi ki Türk değilsin.Cevaben-güzel teyzem yanlış düşünüyorsun evet kötü Türk’te var kötü Kürt’te var böyle genelleme yaparak yanlış yapıyorsun biz her şeyden önce insanız Allah’ın yarattığı kullarız.Böyle davranmak bize yakışmaz o gece kayın valide ile saatlerce konuştum büyük ölçüde ikna oldu.Ama ben çok üzüldüm insanımıza neler yapmışlar böyle,bu nefret tohumlarını kim dikmişti?
Akabinde dolaştığım her yerde kadınlarla konuştum bu meseleyi .Ne Türk anaları ne de Kürt anaları savaşı istemiyordu bir an önce barış olsun yeter artık ağladığımız diyorlardı…
Anladım ki barışı en çok yine KADINLAR ANALAR İSTİYORDU….
Necla Arpa Gülaçar
Özgün İrade Dergisi [email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.