- 730 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Taraf olmak
Taraf olmak
Taraf olmak,ya da taraftar olmak dediğimizde bir spor takımının,bir siyasi partinin ya da bir düşüncenin ,fikrin tarafları olduğunu anlarız..Lakin, bu taraf olmak öyle bir taraftar olmak değil..Bu başka..bir taraf olmak..
Tarafın birinin adı Nurcan,diğerinin adı Bircan,ikisi de aynı okulda çalışan memurlar…
Nurcan ‘ dan kuyruk yarası olmayan hiç kimse yok..Dedikoducu,yalancı iftiracı,mikser gibi ortalığı karıştıran bir insan hatta hırsız olduğu da söylenir..günahı boynuna…Öyle bir güler yüzü,sıcaklığı vardır ki..hayran kalırsın ,bir taklit çıkarır gülmekten yerlere yatarsın,alır sazı eline bir türkü söyler cayır cayır yanarsın..ona hayran kalırsın..sonradan anlarsın onun ne olduğunu ama iş işten geçmiş canın yanmıştır artık..hatta bir gece sendikanın yemeğinde söylenen bir türkü nedeniyle yemekte olanların birbirine girmesine neden oldu..sandalyeler,şişeler,çatal bıçak havada uçtu. İşte böyle biri ne dost ol yanına al,ne de düşman ol ardına al…Zayıf bir noktası vardı anne olamamak,dokuz tane düşük yapmıştı,bir tek canlı bebek dünyaya getiremedi.. Bu konu onu çok üzdüğünden çoğu suçunu görmezden gelinirdi…Eşi ise son derece saygın sevilen birisi idi…
Bircan ise kırk yaşında evlendi hemen çocuk doğurma kararı aldı…Taraf olmak Bircan ‘ın hamileliğinden sonra başladı…Bizim Bircan hamileliğinin tadını çıkara çıkara yaşamak istiyordu.İş yerinde,süt saatim,vitamin saatim.yumurta saatim,uyku saatim,dinlenme saatim diyerek huzur içinde karnındaki çocuğunu büyütüyordu…Hele de karnındaki bebek altı aylık olduğunda karnını okşayarak yemek yemesi..Nurcan ‘ ın her an bunları görerek yaşaması ve katlanması..kolay değildi.ki..Bircan odadan çıktıktan sonra,çekmecedeki yumurtayı yiyiverdi Yumurtasının yok olduğunu gören Bircan,yumurtayı Nurcan ‘ ın yediğini anlayınca kıyamet işte orada koptu.Birbirlerine söylenmedik kötü söz bırakmadılar..Düşünüp düşünüp kötü sözleri bulup söylediler.İki memurun odaları ayrıldı. Taraf olmakta işte orada başladı…
Okul personeli,,Bircancılar ve Nurcancılar olarak ikiye bölündü…Hatta birbirlerine selam bile vermemeye başladılar..
Erkek personel gittikleri kahvelerde,Birbirlerine, Bircancılar sağ tarafa,Nurcancılar sol tarafa geçsinler diyerek komut verdiler…Konuyu bilmeden dışarıdan gelen başka beylerde oturdukları yerlere göre mecburen taraf oldular…
Bircancılar Pazar günü cümbür cemaat pikniğe gittiler..Nurcancılar Pazar günü toplanıp denize gittiler adete birbirlerine nispet yaptılar…Çatlattılar..Çok uzun yıllar bu dava sürdü,zaman içinde Nurcan ve Bircan tekrar dost olsalar da taraf olanlar ölmek var dönmek yok diyerek yumurta davasını sürdürdü..
Akıllarına geldiğinde “Nurcan Bircan ‘ ın yumurtasını yedi..hamile kadının bebeği için yediği yumurtayı yedi vicdansız Nurcan” Derler..
Nurcancılar ise “Ulan ayıp denen bir şey vardır,dokuz çocuk düşüren kadının karşısında,karnındaki bebeği okşaya okşaya yumurta mı yenir ulan.?.”diyerek atışmaya başlarlardı.
Bir müddet sonra Nurcan emekli olup evine kapandı,ortalıkta yok; taraftarları bu işe baya bozuldu..Hatta bazıları Bircan ‘ ın tarafına geçti..
Yeni gelen taraftarları ,Bircancılar alkışlarla,karşıladı…
Nurcan bu uslu durur mu? Son yaptığı olay,kasabanın ortasına bomba gibi düştü..Tabi ki hiç kimse şaşırmadı..Nurcan ‘ o, beklenirdi ondan her türlü hareket.
İnternetten bulduğu bir sevgili için otuz iki yıllık yuvasını yıkıverdi…Yani kocasını bırakıp,başka kocaya kaçtı…
Nurcancılar çok utandı onun tarafında olmaktan, “Rezil olduk dediler “Hepside Bircancı oldu.
Nurcan’ ın kocası ise çok üzüldü,utandı,”otuz iki yıldır koynumda yılan varmış “diyerek acısını dile getirdi.
Üzerinden tam iki yıl geçti..Yine bir haber bombası düştü..kasabanın orta yerine..
Nurcan ‘ ın kocası Ankara ‘lı kırk beş yaşında hiç evlenmemiş,çok zengin bir bayanla evlenmiş.
Ankara ‘nın bağları da süklüm püklüm yolları
Ne zaman şarhoş oldun da kaldıramıyon kolları
Şarkısı eşliğinde bir döktürmüşler ki..şimdi herkes bunu konuşuyor..
Ha..bir de tüm kasaba” inşallah ikinci eşi Nurcan gibi olmaz da adam bir gün görür..” diyerek dua ediyorlar…
Nurcan ‘ ın ne zaman boşanacağını da merak ediyorlar..
Allah mesut etsin
YORUMLAR
Şu hayatla dalga geçmek, boşuna guruplara ayrılmak ve haset.
İnsanlar sür'atle kara deliğe doğru gidiyorlar.
Ne gerek var bölünmeye ve kıskanmaya.
Öyle bir halde ki insanoğlu , neredeyse öbürünü kıskançlık ve çekememezlikten aleni kovalayacak.
Yazınızı ilği ile okudum.
Teşekkür eder saygılar sunarım.
sareyaprak
Çünkü insanlar doğarken bile adil değil..yapılacak bir şey kalmıyor..dalga geçmekten başka bence...
Saygılar...
Eskiden gazetelerin resimli romanlarını okurduk...
Hani şu Fatoş ve Basri var ya...
"Sen ne dersen de ben haklıyım!" diyor...
Öbürü aşağı kalır mı!
"Hayır ben haklıyım." diyor. "İstersen filancaya soralım."
Soruyorlar, "Basri bey haklı" diyor...
Bir de filancaya soralım diyorlar...
O da "Fatoş Hanım halkı" diyor...
Haklıydı haksızdı kavgası başlıyor mahallede...
Fatoş ve Basri mahallelinin kavgasına bakıyor ve birbirine soruyorlar...
"Sahi neydi bunların kavga nedeni? Biz neyi tartışıyorduk?"
Kol kola girip evlerine gidiyorlar, mahallelinin kavgası da sürüyor....
sareyaprak
Eh işte bu olayda aynen onlara benziyor...
Saygılar...
Çok güldüm, Allah'ta sizi güldürsün :)
Ben bu hikayenin Defter versiyonunu biliyorum :) Hatta hırsız filan deyince...
Peki siz Nurcan'cı mıydınız Bircan'cı mı ?
Tahminim Bircan'dan yana ama...
Bu kadar sıkıcı konu arasında böyle tebessüm ettiren bir paylaşımın sahiibi tebrik edilir... Kutlarım.
sareyaprak
Ben nurcancı,ya da bircancı değildim...bu ,taraf olayında bana gözlemcilik görevi verildi..ama;Nurcandan kuyruk yaram olduğundan maalesef tarafsız olmayı başaramadım..yani adil olamadım :)))
Defter hikayesini ben bilmiyorum...inşallah bir gün yazarsınız bizde okuruz...
Aslında bu taraf hikayesi üç bölümdü..başka hikayelerde vardı..gülmekten yazamadım...
Saygılar...
efendim onca düşükten sonra nurcan nın ruh hali bozulmuş bircan da unu kızdırmak için elinden geleni ardına koymamış etrafındakilerde taraf olarak pohpohlamışlar derken nurcan eşini terketmiş vs vs aslında gülünecek bir durumda yok ama gülmemek te olmuyor böylesi insanlara nelerle uğraşıyorlar eğlence olsun bu yazı sahimi yoksa kurgumu sahiyse bir kez daha gülecem bu olayın taraf olma boyutuna kaleminize emeğinize sağlık saygılarımla selamlar
sareyaprak
Sevgiler...
ASLINDA ÖYLESİNE HAYATLARIMIZIN İÇİNDENKİ BİRCAN VE NURCAN.GÜNCEL,SIRADAN.
Ancak kalem senin elinde olunca can,hikaye oluyor,masal oluyor,şiir oluyor.
Kutlarım kalemini ve mizahi bakış açını.Hayat senin gözünde başka görünüyor vesselam.
sareyaprak
Sevgimle...
Nermin Akkan
sareyaprak
Saygılar...