- 848 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Sürdürülebilir Barış
Sürdürülebilir Barış
Ülkemizin geleceği için barış ve çözüm süreci konusunda kalbi duyarlılığımızı harekete geçirmenin zamanı gelmiştir. Her birey bu konuda üzerine düşeni yapmak zorundadır. Bu insan olmanın gereğidir. Bütün dinler barışı yani iç huzuru emreder. Bütün bilimsel teoriler barışın psikolojik rahatlama getirdiğini belirtir. Ortak evrensel insani değerlerde bunu ön görmektedir. Dolayısıyla hazcılık, nemelazımcılık, kin, nefret, öfke ve savaş bizim ülkemizin kaderi olamaz. Bu iklimi değiştirmemiz zorunluluktur. Neden? Geleceğimiz için. Ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişesi için; Gelecek kuşaklamamıza huzurlu bir hayat bırakmak için insani öngörüden yola çıkarak bu tezi destekleyebiliriz. Ön kabulle evet barış gayri insanidir. Evet, bu kavramı kullanmanın tam da zamanıdır.
Varmayız bir adım atmaya! Varmayız ötekileştirdiğimiz her şeyi yakınlaştırmaya, yada yakın bulmaya, bir süre empati kurmaya, kırdığımız her şeyi onarmaya daha doğrusu bizzat kendimizle barışmaya bu başlangıç olsun bizden, ailemize, ailemizden komşularımıza, komşularımızdan, mahalleye, mahalleden ilçeye, ilçeden illere, illerden büyük kentlere, kentlerden ülkeye, ülkeden dünyaya yayılsın. İnsanlık bundan onur duysun!...Bu çok zor değil!...Bunun adı sevgidir.Sevebilmedir.İradedir.Yaklaşımdır.Ortak paydadır.Nefes almaktır.Pozitif enerjidir.Ön yargıdan kurtulmaktır.Sağlıktır selamettir.
Pratik önerim:
Barış ülkemizin en önemli gündem maddesi olsun.
Cumhurbaşkanımızın nezdinde gündem hakkında siyasi partilerin başkanlarının katılımlarıyla anlaşılabilir ve uzlaşılabilir ortak noktalarda makul ve kabul edilebilir görüşmeler yapılsın.
TBMM de barış komisyonları kurulsun her parti bu konuyu gündemine alarak teşkilatlarında toplantılar yaparak konuyu dinamik tutarak işlesin. Demokratik süreçte süreçle orantılı kanun ve yasalar özellikle yeni anayasa çalışmaları hızlandırılsın.
Bütün devlet kurumları Barış konusunu gündemlerine alsın yapmaları zorunlu işlerde bile barış ilişkilendirsin. Barış parası, Barış pulları basılsın.
Sivil toplum örgütleri panel ve etkinlikler düzenlesin.
Mili Eğrim Bakanlığı öncelikle ve diğer bakanlıklar bağlı birimlerinde barış konusunu afiş ve materyallerinde barışı işlesin ve kullansın.
Göerel ve yazılı medya Barış konusunu yayın politikalarını ve gazetecilik mesleki değerleri içinde kabul görebilecek bir açıyla toplumsal kötü algıyı kırmak için gerekli sorumluluğu göstersin.
Toplum psikolojisi konusunda akademisyen kişilerden, toplumca sevilen kanat önderlerinden ve sanatçılardan akil insanlar oluşturulsun.
Her bölgeden farklı bölgelere devlet destekli barış turları düzenlensin.
Çocuklarını yitiren acılı ailelere psikolojik ve ekonomik destek sağlansın.
Her süreç şeffaf tutulsun toplumla paylaşılsın.
Müsamaha, irade, sabır, hoşgörü, sevgi ,
Hepimiz için!…
Barış yakındır!…
Mutlu bir gelecek temennisiyle...
Sunay Karataş
YORUMLAR
Sayın Karataş, tebrikler, düşüncelerinize katılıyorum.
Artık insanlar önyargıları bir kenara atıp, 'barış'a odaklanmak zorundalar. Analar ve çocuklar daha fazla ağlamasın.
Ne var ki, önyargıları yıkmak dağları yıkmaktan zor. Geçmişe bakarsak terör sorununu çözmek için atılan adımlar hep başarısız sonuçlanmış. Umutlar her defasında yeşermiş fakat kurutulmuş. Şimdiki çözüm sürecinin başarılı olmasını çok istiyorum ve bu dönemde de çözülemezse sonrası daha kötü olacak görüşündeyim.
Taraflarında samimiyetine inanmak istiyorum. Gündemde bu konunun sürekli olmasından yanayım, ama ilk günlerdeki kadar yok. Zaten burjuvazi medya neyi-ne kadar-nasıl gösteriyorsa o kadarını görebiliyoruz, malum.
Önerileriniz de uygulanabilirliği olan ve önyargı yıkma aşamasında adım olabilecek türde.
Saygılar,