- 1315 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Özgürlüğün Anlamı
Özgürlüğü anlayamayan ya da yanlış anlayan bir dünyadayız. İnsan özgür doğmaz. Eğer kendi ben’i ile başlayan bir irade destanının kahramanı değilse, eğer kendi nefsine galibiyetten ve kendi ihtiraslarına hakimiyetten başlayan bir özgürleşmeye doğru safha safha ilerlemiyorsa, eğer özgürlüğü şahsiyetiyle beraber gelişmiyorsa, insan en özgür düzen ya da kaide içinde de özgür değildir.
Doğduğumuzda özgürlüğümüze de şahsiyetimize de sahip olamayız. İkisinide yaşadıkça ve liyakatimiz doğrultusunda kazanabiliriz. Burada bireysellikle şahsiyeti karıştıranların sonsuz hatasına düşmeyelim.Bireysellik sadece biyolojik varoluşumuzu ifade ettiği halde şahsiyet onu aşan ve onu emri altına alan sosyal kimliğimizdir. Bireyselliğin şahsiyete bu yenilişi herkeste olmadığı ve olanlarda da uygun derecede bulunmadığı için, şahsiyetle beraber gelişen özgürlük, herkes için eşit bir hak sayılamaz.
Ekonomik özgürlükte de böyle. İnsan maddi anlamda kazandığı para nispetinde hürdür. Çalışmanın sermayeye, çalışanın çalışana esir olduğu bir dünyada ekonomik özgürlük, sadece sermayenin özgürlüğü demektir. Kendi dairelerini öteki sosyal dairelerden de, insan ruhundan da ayrı düşünüp sadece fertle devler arasındaki ilişki çerçevesi içine hapsetmekle yapay bir terk ediş içine girmişlerdir.
İnsanın siyasi özgürlüğü ne ekonomik ne de ruhi özgürlükten ayrı düşünülebilir. Özgürlük kavramı tek bir bütündür, parçalanamaz. Özgürlüğün şahsiyetle olan ilişkisini aramayan hukukçu, sadece fertle devlet arasındaki ilişki planında kalınca, aptalla zekiye, bilgisizle alime, görgüsüzle görgülüye aynı oy hakkını tanımak zorunda kalır. Böyle bir özgürlük ve adalet anlayışıyla iki ahmak bir dahiden üstündür. Partilerin seçimlerde aptal avına çıkmaları, onları kandırmak için başvurdukları demagojinin demokrasi yerine geçmesiyle sonuçlanır. Gazetelerde sık sık ortaya çıkan ‘’ Demokrasi demagoji haline geldi ‘’ sloganı sadece bir kelime oyunundan meydana geldiği savunulamaz, demokrasinin halkı bir rakam halinde görmesinin mecburi sonucudur. On cahili dokuz alime tercih eden bir sistemde bilginin demagojiye yenilmesine şaşar mısınız. ?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.