UTANCIM ŞARA
Sabah uyandığımda evde yabancı bir kız vardı.Annem bugünü beraber geçireceğimizi,iyi anlaşacağımızı söyledi.Ne diyebilirdim ki; annem kararı çoktan vermişti.
Uyanır uyanmaz insanın tepesinde yabancı birini görmek, sinir bozucu bir şeydi.Kız da öyle arsızdı ki ,insan gider bir kenarda oturur değil mi?Ama yok kocaman yeşil gözlerini bana dikmiş aptal gibi yüzüme bakıyordu.Birden onun bön bakışlarıyla karşılaşınca afallamıştım.
Ne kadar istemesem de hoş geldin dedim .Daha doğrusu annem:’ Hadi hoş geldin de’ diye zorladı.En sinir olduğum şey bu işte!Büyüklerin ne yapılacağına karar vermesi ve zorla yönlendirmesi.
Kahvaltıya oturduk.Geri zekalı kız beni peynir mı sanıyordu ne?Önüne konulan kahvaltılıkları yiyeceğine mal gibi gözlerini bana dikmişti.Elimin tersiyle burnunun üzerine şöyle bir indirsem yüreğime su serpilirdi herhalde.Ne sevimsiz bir kızdı o öyle.Solucan gibi sapsarı renksiz biriydi.Annem de nasıl seviyorsa o soğuk nevale’yi ikide bir göğsüne bastırıp ‘’Tatlım benim ,canım benim ,akıllı kızım ye hadi ye utanma’’ diyordu.Sanki çok utanıyordu.Sadece gıcık biriydi.
Başta adın ne ,falan dedim konuşmaya çalıştım ama kibirli mi ne zorla laflar çıkıyordu ağzından.Böyle kem küm gak guk eden bir kızla ne yapabilirdim ki.Hiç bir dediği anlaşılamıyordu bir iki harf’ di söylediği . .Kusura bakmasın hiç de uğraşamam uyuzun teki işte anlaşılacak bir şey yoktu!
Annem artık işim var , sizi biraz yalnız bırakacağım dedi.Allahım ya olamaz!
Bu meymenetsiz kızla ben ne yapacaktım!
Annemi uğurladık ve kapıyı kapattık’.Kahvaltıyı toplayalım mı’ dedim.Sesini çıkartmadan kalktı.Ne evet ne hayır diyordu, uyuz bir köpek gibi mıymıy gezip itiraz etmiyordu.Ben böyle karaktersiz,kişiliksiz kızlara gıcık olurum.İnsanın bir fikri olmalı değil mi?Sevdiği, sevmediği.Bazı şeyleri kabul etmemeli insan .Yok ama bu insan değildi .
Oldum olası bana itiraz eden ,hakkını arayan kızları çok sevmişimdir.Bu kızın yanında oksijen yetersizliği çekmeye başlamıştım.Sümsük ya başka bir şey değildi.
Annemin sivri topuklu terliklerini giyip geçerken ,yanlışlıkla olmuş gibi ayağına bastım .Topuk kızın tam ayağının üzerine batmıştı.Geri zekalı kızın sesi de varmış meğer.Deli gibi ağlamaya başladı.Ama nasıl !Çok canı yanmış olmalı.Ay özür dilerim ya çok üzgünüm kazayla oldu dedim.Kazanın hesabını kimse soramazdı.Aslında gür,sarı at kuyruğundan tutup, şöyle bir evin içinde dolaştırmaktı istediğim.
Nedense kızı dövmek istiyordum,hem de çok.Neden böyle bir duygu vermişti bana bilemem.Onun aciz duruşu beni tahrik ediyordu.Hırsımı almak için girişemiyordum, sonrası vardı bu işin.
Kimdi ya… Niye sabah sabah gelmişti.Kötü şeyler yapmamak için kendimi zor tutuyordum.Benim kötü şeyler yapmama sebep olacak bir şey vardı onda.
Çok ağlayınca biraz rahatlamıştım.Kendimi alamadığım için birazcık görmeyim şunun yüzünü dedim ve içeri gittim.
Ne kadar durabilirdim ki.Ne yaptığını merak ettim .Uyumuştu,hem de benim en sevdiğim annemin yeni ütülediği gömleğimin üzerinde .Olamaz ya olamaz dedim ve altından gömleği çektim.Hemen uyandı tabi ,korktu ve ağladı.Allah’ım ne zırlak şeydi öyle!
Kıza sinir olmuştum ama annesi annemle gelebilirdi.Yoksa annem onun annesini almaya mı gitmişti.
İki tane salep yaptım ve ona da getirdim.Mecburen tabi.O gidince bardağı kırmaya karar verdim.Yıkanarak geçmeyecek bir pislikti onunki.
Salepi içerken aniden kalktım ve kızın bacağına geldi.Zırlak yine başladı,sanki çok sıcaktı da!Of ne biçim kızdı ya .Ağlıyor ,zırlıyor ama tek kelime etmiyordu sevimsiz.
Derken annem geldi.Yanında kimse yoktu.Annem bu kıza ne oldu gözleri şişmiş dedi’Alla Alla ben ne bileyim ,zaten bir kelime etmedi ’dedim.
Annem kızın üzerini değişti hem de severek.İnanamıyorum ya! Annem bu salağı niye bu kadar sevmişti ki.
Nihayet banyodan çıktılar.Annem ona benim en sevdiğim elbisemi giydirmişti.Bu kız artık ortadan ikiye bölünmeyi bile haketmişti.
Hırsımdan gözlerimden yaş geliyordu.Bu duruma düşmek istemiyordum ama elimde değildi.Annem fark edince:
‘’Nasıl geçti kızım arkadaşınla oynadınız mı?’’ dedi.
Ben’’Ne oynayacağım ya ,benimle konuşmadı bile ‘’ dedim.
‘’Sanırım biraz ayağı yanmış ,yazık çocuğa yanlışlıkla mı döktü ‘’ dedi.
‘’Bilmem görmedim ,kendi yaptı’’ dedim.
‘’Ayağının üzerinde de kocaman bir çukur açılmış sanki ‘’ dedi.
‘’Bilemem ,kim bilir ne yaptı ben içerdeydim ,benimle konuşmayınca çok sıkıldım oda uyudu zaten’’ dedim.
Annem kül yutmazın tekiydi sezmişti , ama ispat edemezdi ya!
Annem uyuza ,pardon kıza sarılıp:
‘’Ah yavrum o savaşlardan ,çilelerden kurtulup geldin de ben sana şu evin içinde bakamadım beni affet ‘’ dedi.
Donup kalmıştım.Ne savaşı,ne çilesi?
Annem devamla:
Kızım bu arkadaşının adı Şara.Filistin’den geldi.Annesini , babasını ve kardeşlerini bir gece aniden evlerini basarak öldürmüşler.O anda Şara, tuvaletteymiş .Gürültüyü duyunca saklanmış.Allah korumuş Şara ‘yı.Bu çocukları bakmak isteyenlere dağıtıyordular.Benim de iyi bir gelirim ve saygınlığım olduğu için alabildim ama keşke almasaydım,çok üzgümüm şimdi.
Annem:’’Şara şu an şok’ta.Ailesinin ölümüne şahit olduğu için konuşamıyor kızım anlıyor musun,seni beğenmediği için değil’’ dedi.
Allah’ım zavallı kız demek onun için konuşmuyordu .Konuşsa da anlamayacaktım demek ki.Çok utanıyordum ,çok üzgündüm,ne yapacağımı ,ne diyeceğimi şaşırmıştım.
Annem çok iyi bir insandı ,ben ise ona layık olamamıştım.Zavallı Şara’ya saatlerce eziyet etmiştim.Kendimden utanıyor ,kahroluyordum .
Annem:
’’Bu şartlarda Şara bizde kalamaz ‘’ derken biliyordum ki annem Şara ile aramızda geçenleri anlamıştı.Daha doğrusu Şara ‘ya benim ettiğim eziyetleri anlamıştı.
Annem elinden tutup Şara’yı götürürken:
‘’Anneciğim özür dilerim ,ne olur götürme çok pişmanım ,bir daha hiç olmayacak.Eğer onu götürürsen bir daha telafi etme şansım olmayacak ‘’dedim.
Annem hemen yumuşamadı haklı olarak:
‘’Zaten çocuk zulmün en acısını görmüş ,en ufak bir acı dahi çekmesine sebep olamam .Ben böyle bir vebale giremem,sana nasıl güveneceğim.O artık seni sever mi acaba bir de onu düşün ‘’dedi.
‘’Anneciğim ne olur götürme, hatta hep kalsın bizim kardeşimiz olsun ‘’ dedim ve gözyaşlarımı tutamadım.
Annem:
Şara’ya bakıp işaretle benim ağladığımı ,üzüldüğümü ve özür dilediğimi anlattı.Şara yanıma geldi ve bana sarıldı.
Allah’ım ben ne pislik bir kızdım öyle!Kızcağıza olmadık şeyler yapmıştım fakat boynuma dolanan ve sarılan yine oydu.Çok utanıyordum ,öyle ki o anda birden bir çukur açılsa , içinde kaybolsam ve kimse beni hatılamasa istiyordum.
Zalimler ayirdi beni yigit babamdan
Hain savas kopardi yurdumdan ve yuvamdan
Ey ALLAHIM! duy beni
Ben bir kücük yavruyum
Filistin topraklarinda
Bir sehidin ogluyum
Filistin topraklarinda
Bir sehidin ogluyum
Simdi silah oyuncagim
Ölüm benim arkadasim
ALLAH icin aksin kanim
Feda olsun benim canim
Duysun dünya cocuklari
Bu acikli feryadimi
Yazsin tarih sayfasina
Bu serefli cihadimi
Yazsin tarih sayfasina
Bu serefli cihadimi
YORUMLAR
Sevgili Arkadaşım.
İşte bu...Özen gösterildiğinde hatasız yazı da yazılabileceğinin en güzel kanıtı. O kadar güzel bir hikaye ki bir anda sardı sarmaladı. İçinde ufak tefek yazım hataları var idiyse bile görmedim. Anlatımın mükemmelliğ içinde kaybolup gittiler.
Duygu dolu bir hikayeyi çok çok güzel bir şekilde oya oya, nakış nakış işlemişsin...Ellerine, gönlüne sağlık.
Selam ve sevgilerimle.
Yürükçü
Yürükçü
"Şara yanıma geldi ve bana sarıldı."
Nedendir bilmiyorum...
Böyle bir cümle okuduğumda hep gözlerim yaşarır...
Paylaşım için teşekkürler...
Yürükçü
Anlatımı güzel, pek çok açıdan nasihat içeren bir hikâyeydi. Elinize sağlık.
Selâm ile.
Yürükçü
ön yargılarımızı bir kırabilsek.....sorun kalmayacak ahhhh bir kırabilsek.... su gibi aktı geçti...saygılar