- 737 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Yaşlandıkça Bencilleşen İnsan/lık!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yaşlandıkça Bencilleşen İnsan/lık!
“Biz’den, ben’den vazgeç, gel, gel.
Sen’lik ve biz’lik yok oluncaya kadar gel.
Ne "sen" kalasın, ne de "biz" kalalım!” Mevlana
Aslında yeni düşünceleri yaşlılar katleder; gençleri, kendi düşüncelerinin militanı olarak yetiştirerek!
Çocuk Dünya’ya geldiğinde büyüklerin yerleşik ezberleriyle karşılaşır ve o öğretilere zayıf düşer! Ya öğretinin militanı olur ya da asi olur!
Arifler asi sayılır; kendi fikrini oluşturmaya çabalar, fikir militanları ise ezber fikre mahkum etmeye çalışır, hem kendini hem de tüm insanları!
Bazı şerde birleşenler bunun çok geç farkına varır! Çünkü birliğin verdiği sahte güç vicdanı susturur!
Yaşlılar kimler?
Binler yıllık öğretilerin sahipleri onlar!
Genelde yakın çevredeki yaşlıların gençleri yönlendirmesi dikkat çeker! Oysa o yaşlıların da bir önceki yaşlılardan devir aldıkları var! Yaşlılar da yanlışlarıyla, doğrularıyla var! Kimse mutlak “Doğru” ekseninde değerlendirilemez!
Geleneksel kinlerini, davalarını gençlere aşılayan yaşlılar ne kadar masum? Gençlerin kendi özgün fikirlerini oluşturmasına müsaade ediyor mu yaşlılar?
Gencecik çocuğun eline silahı verip kan davasına yollayan bir yaşlı, o gencin hayatını karartırken kendi kinini güder! Kendi kininin sarhoşluğuyla gencin hayatını karartır! Ne gariptir bu işi kendisi de yapabilecek güce sahiptir çoğu ama kendi bizzat yapmak istemez! Bu bazı fikirle olur, yaşlı kişi zehirli fikrini gence aşılarken gencin hayatını kararttığını düşünmez! Bu her zaman bire bir olmaz; öğreti ile de olur “Yaşlı” kapsamına binler yıllık kişileri de eklemek gerek! Binler yıllık kinlerini, davalarını gelecek nesillere bilinçsizce aktaran yaşlılar masum mu? Bunu düşünelim…
Yaşlanmak doğal süreç, Dünya’da insanlık da yaşlanıyor! Fikirler de yaşlanıyor! Eski zamanda çok değerli olan veya geçerli olan pek çok fikir günümüzde etkisini yitirdi!
“Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek gerek.” Mevlana
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar. Pablo Neruda
Son tahlilde; geçmişin tüm güzellikleri ve yanlışları dünde kaldı! Bugün yeni şeyler söylemek gerek! Yaşlıların veya yaşlanmış sözlerin, yaşlanmış kinlerin günümüzde canlandırılması fayda sağlamaz! Zararı ise pek çoktur. Mevlana bile yaşlılar sınıfından ama onun kine değil, güzelliğe bakan sözleri günümüze ışık tutmaya devam ediyor! Eğer yaşlıları dinleyecek isek onların güzelliklerini alalım. Gençlerin kendi öz fikirlerini bazı yaşlıların köhnemiş, kin dolu fikirlerine kurban etmeyelim. Bencil yaşlı, fikir yaşlısı olmayalım yani…
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Ahmet Bey, yazınız güzel bir konuya temas etmiş. Yaşı başı gelmiş insanlar olarak, hep konuşacağımıza bazen de dinlemeyi öğrensek, gençlerin de birer birey olduğunu, onların da fikirleri olduğunu kabul edersek olay kendiliğinden çözülür zaten.
saygılar
Ahmet Bektaş
Ahmet bey, iyi akşamlar.Evrensel barışın sağlanabilmesi için, bu yazdıklarınızın gerçekleşmesine gereksinim var. Yani, geçmişte kalmış düşmanlıkların yeni nesillere geçmemesi için yaşlılarımızın gençlere bu yönde kinlerini kusmaması lazımdır. Yani hedef savaşsız bir dünyaya doğru olmaldır. Saygılarımla...