AŞIK VEYSEL
AŞIK VEYSEL
Aynur Baş Hanım derki “Anlatılan deniz olsa, kişi kabının aldığı kadarını alabilir.”
Ben de öyle yaptım. 23 Mart 2013 günü TRT 1’de Can Dündar’ın hazırladığı Aşık Veysel belgeselinden kabımın kapasitesi kadar aldım. Paylaşmak istedim:
*Kör bir adamım. Sağa sola gidersem bir kuyuya düşebilirim.
*Yezit nedir, ne Kızılbaş
Değil miyiz hep bi kardaş?
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi.
*Hangi günü gördün akşam olmamış?
*Mezarımı taşlarla kapatmayın. Toprağımdan otlar, çiçekler bitsin. onları koyun yesin süt olsun. Kuzu yesin et olsun. Çiçeklere arılar gelsin bal olsun. Toprağım bari milletime yararlı olsun.
*Bana “Aşık dediler, başkaları saz çalarken sol ellerini aşağı yukarı gezdiriyorlar. Sen bir yeri tutmuş bırakmıyorsun. Neden?” Yanıtladım: Onlar benim tuttuğum yeri arıyorlar.
*O kadar şiir üretiyorsun. Bazı açıkgözler onları kitap yapıp bir hayli para kazanıyorlar. Sana da azıcık para veriyorlar. Buna niçin razı oluyorsun? Dediler. Ben onlara bir fıkrayla cevap verdim:
Köyün en güzel kızını bir çirkine vermişler. Sen buna razı mısın? Diyenlere kız:
-Babam evinde o da yoktu ya demiş.
Bir saat kadar süren belgeseli, kah merakla kah duygulanarak izledik. Bilgilendik.
Can Dündar’ın ellerine sağlık…