- 1267 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seni Bir Şehrin Diliyle
Bir fırından şafağa karşı çıkmış say bu kelimeleri
buram buram sana özlem kokulu, bereketli
bazen ayçiçeklerini asar insan yüreğiyle
ve fotoğrafını çeker her tebessüm karesinin
tebessüm karesi dediysem
avuçlarının her buluşmada sıcak bir umutla birleşmesi de dahil avuçlarıma
parmaklarının ağrısını unuttuğun bir şiir gibi
kelimelerin yetersizleştiği, koridorun karardığı, duvarların dilsizleştiği
dokununca, sadece fillerin konuşmadığı toprağa dönüşünce
ve karıncalar işgal edince tenindeki tüyleri, bir isyanın tebessümüne çıplakken işte
kalabalık caddeler ya da kurak bir coğrafyanın tepelerine donmak gibi
içindekilerden soyunmak
bir şairin soyut kalma sancısına dönüşene kadar
ki hiçbir şüphenin ayıklamadığı hiçbir sigaranın sönmediği hiçbir sarhoşluğun dinmediği
bir zaman bilimi, geçiyor işte
öyle süslenmiş bir ton da değil bu sessizlik fark etmiş olmalısın
kuşlarla özdeşleştirilmiş ruhların dilsizliğine yuva yapan hüzün tümörleriyle
sahte bir şefkati büyütmesidir seni seviyorum cümlesi
büyüdükçe yuvadan kopacağını , kendi düşleri üzerine yıkılacağını, gitgide unutacağını
ta ki kendisini bulana dek vazgeçmeyeceğini bildiğin acı bir tecrübe gibi
yaşayacağına inanmak, yaşatacağına inanmak
gecenin karanlığında sen uyurken saçlarını okşamak gibi can yakıcı ama
iyi huylu bir yalan gizlice yarım kalmak yani seni sevmek
ilk defa gitmiyorum biliyorsun
ben hep senin gitmeni ve o gidişi izlemeyi özleyeceğim, yani kalmanı
seni bir şehrin içine
şehri senin diline yağmurlarla birlikte özleyeceğim…
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.