- 1272 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
"ALLAH İÇİN BAKAN GÖZE ALLAH İÇİN KONUŞAN DİLE VE ALLAH İÇİN ÇARPAN KALBE ALLAH RAHMET EDECEKTİR DİYORUM”......NİZAMİ MERT....
"ALLAH İÇİN BAKAN GÖZE ALLAH İÇİN KONUŞAN DİLE VE ALLAH İÇİN ÇARPAN KALBE ALLAH RAHMET EDECEKTİR DİYORUM”
Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yapacağım," demişti. (Melekler): "Orada bozgunculuk yapan, kan döken birisini mi halife yapacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz?" dediler. (Rabbin): Ben sizin bilmediklerinizi bilirim," dedi.Bakara Suresi/30...
Alemlerin Rabbi Olan Allah’ın Tenezzülü ilahi olarak Bir damla sudan severek ve isteyerek yaratıp adam biçimine koyduğu insan.
Özgür bırakıldığında inatçı bir zorba kesilecek kadar yaratılış çizgisini ihlal etme özellğine sahip bir canlı. Bilmediği şeylerin kendisine öğretildiğinde kendini yeterli görebilecek kadar ukala.
Yoksa sen bunların çoğunun işittiğini, akledip düşündüğünü mü sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da şaşkındırlar.Furkan Suresi /44...
Şeytanın ve onun görünen yüzünün bir oyuncağı haline gelebilecek kadar da şaşkın, Aşağıların aşağısına yuvarlanacak ve hayvanlardan daha da aşağılara düşecek kadar da cahil,
Bir yönüyle meleklerden de üstün. Diğer bir yönüylede Kötülüğün nankörlüğün cahilliğin karanlığında aşağıların aşağısına düşmüş bir canlı?......
O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı; sonra göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi. O, herşeyi bilir.Bakara Suresi/29...
İnsan, Herşeyin onun rahatı huzuru ve rabbine iyi bir kul olması için yaratıldığını düşündüğümüzde yüreğimiz burkuluyor gözlerimiz doluyor.
İnsan, Bir tarafta bunca nimetin kadrini bilmek ve onun Rabbin rahmet denizinin bir damlası olduğunu bütün benliğinde hissederek hamdin ve şükrün en güzelini sergilemek insanı eşrefi mahluk mertebesine ulaştırıyor.
Andolsun biz, Âdem oğullarına çok ikrâm ettik: onları karada ve denizde (hayvanlar ve taşıtlar üzerinde) taşıdık. Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.İsra Suresi / 70...
İnsan, Bir diğer ifadeyle Rabbin Rahmetini kendi benliğinde kendi kazanımı olarak görmek, İnsanı Yeterlilik cehennemine sürükleyen (Azma ve Sapma) duygularının dorukta yaşandığı ve insan bakışının körleştiği kalbin iyilik ve güzelliğini öldürdüğü an?
Andolsun, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ki kalbleri var, fakat onlarla anlamazlar; gözleri var, fakat onlarla görmezler; kulakları var, fakat onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hattâ daha da sapık... Ve işte gâfiller onlardır! Araf Suresi / 179...
Rabbim muhafaza buyursun yaratılmışların içinde en güzeli olan insan kendi benliğinde nasıl bu hale düşebiliyor. Bunu yüce yaratıcı Sapık ve Cahil olarak tanımlarken insanın tüyleri diken diken oluyor. İnsan kendisine verilen değerlerin kıymetini bilmez ise bu şansını iyilik ve güzellik noktasında kullanamadığında sapıklık ve cahillik kaçınılmaz oluyor. Allah’ın büyük bir lütfudur ki bizleri başı boş bırakmıyor ve bizi kendimize kendi yaratılışımıza dönmemiz için uyarıyor. Ya uyarmasaydı halimiz ne olurdu?
Rabbin bu merhametine sonsuz teşekkür ediyoruz. İnsan bu durumunu fark ettiği an Rabbine yönelmek durumundadır, bu insan için onurlu bir davranıştır. Bakın bu hususta rabbimiz bize nasıl örnekler veriyor.
"Rabbim, ben nefsime zulmettim, beni bağışla!" dedi. (Allâh) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.Kasas Suresi / 16...
Bunun üzerine Âdem, Rabb’inden bazı kelimeler öğrenip belledi de O’na yöneldi. O da onun tövbesini kabul etti. Gerçekten de O, evet O, Tevvâb’dır, tövbeleri cömertçe kabul eder; Rahîm’dir, rahmetini cömertçe yayar.Bakara Suresi /37....
Zünnûn’u (balık karnına girmiş olan Yûnus ibn Matta’yı) da an; zira (o, kavmine) kızarak gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihâyet karanlıklar içinde (kalıp): "Senden başka tanrı yoktur. Senin şânın yücedir, ben zâlimlerden oldum!" diye yalvardı.Enbiya Suresi /87...
Rabbimiz Bizde olan olumsuz hal ve davranışları fark ettiğimizde ve kendisine yönelerek af dilediğimizde şefkatini merhametini affını gösteriyor ve bizi sevgisiyle arındırıyor. İnsan yeter ki kendi yanlışlarını fark edebilsin görebilsin bu insan için erdemli bir davranış olarak nitelendiriliyor. Birçok peygamberlerin hayat hikâyelerinde anlatılan nefislere zulüm ve af dilemenin hikmeti bu olsa gerek diye düşünüyorum.
Bu bağlamda Rabbin deyimiyle Yusuf ta ve kardeşlerinde sizin için en güzel örnekler vardır.” Yemin olsun ki, Yusuf ve kardeşlerinde istek ve arayış içinde olanlar için ibretler/işaretler vardır. 12/7.. Bu hususu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hz. Yusuf kıssası, dua konusunda müminler için güzel örneklerle doludur. Hz. Yusuf, karşılaştığı her türlü sıkıntıya karşı tevekküllü ve teslimiyetli davranmasıyla, Allah’a olan sadakatiyle, sağlam bir imanın tüm alametlerini göstermiştir.
Köle olarak önde gelen bir Mısırlıya satılan Hz. Yusuf’a, ergenlik çağına geldiğinde Allah “ilim ve hikmet verir.
(Yûsuf), kuvvetli çağına erişince ona hüküm ve ilim verdik. İşte biz, güzel hareket edenleri böyle mükâfâtlandırırız. (Yusuf, 12/22)
Onu satın alan Mısırlının karısı, ayette bildirildiğine göre ondan murad almak ister.
Yûsuf’un, evinde kaldığı kadın, onun nefsinden murâd almak istedi ve kapıları kilitleyip:
"Haydi gelsene!" dedi (Yûsuf): "Allah’a sığınırım dedi, efendim bana güzel baktı. zâlimler iflâh olmazlar!"Yusuf Suresi/23..
Andolsun, kadın onu arzu etmişti, eğer Rabbinin doğruyu gösteren delilini görmeseydi o da onu arzu etmişti. Böylece biz kötülüğü ve fuhşu ondan çevirmek istedik; çünkü o, ihlâsa erdirilmiş (temiz) kullarımızdandır. Yusuf Suresi/24..
Kapıya doğru koşuştular. Kadın, Yûsuf’un gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının bey’ine rastladılar. Kadın: "Senin âilene kötülük yapmak isteyenin cezâsı nedir? Zindana kapatılmak veya acı bir biçimde işkence edilmek değil midir?" dedi. Yusuf Suresi/25..
Bunu kabul etmeyen Hz. Yusuf’u hapse attırmakla tehdit eder. Bunun üzerine Hz. Yusuf şöyle dua eder:
“(Yusuf) Dedi ki: ‘Rabb’im, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, (korkarım) onlara eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum.” (Yusuf, 12/33)
Yıllar boyu orada kaldıktan sonra, Mısırlı’nın karısının da Hz. Yusuf’un masum olduğunu söylemesi üzerine Hz. Yusuf zindandan çıkarılır.
(Kral, kadınlara): "Yûsuf’un nefsinden murad almak istediğiniz zaman durumunuz neydi?" dedi. Dediler ki: "Hâşâ, Allâh için (doğru söylemek lâzım), biz onda hiçbir kötülük görmedik!" Aziz’in karısı da: "İşte şimdi hak yerini buldu, ben onun nefsinden murâd almak istemiştim. O tamamen doğrulardandır!" dedi.Yusuf Sures/51.
Tüm bu sıkıntıların ardından Hz. Yusuf’un duası kabul edilir ve kuyuya atılma ile başlayan olaylar, ülkenin iktidarında söz sahibi olmasıyla devam eder: “İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkân (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Böylece iktidar sahibi olan Hz. Yusuf, kendisini zindandan çıkararak hazinenin başına geçiren Allah’a şükreder ve şöyle dua eder.
“Rabb’im, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkânını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin Yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat.” (Yusuf, 12/101)
Böyle onurlu bir davranışın Kuranda bize anlatılması büyük bir lütuftur. Bütün bunlar bizim bize yakışmayan hal ve hareketlerden uzaklaşmamız ve kurtulmamız içindir. Hata insan içindir önemli olan hata yapmak değil hatalarda ısrarcı olmamaktır. Çünkü yanlılarda ısrarcılık bir yeterlilik hastalığının sonuçlarıdır. Mülk Allah’ındır onun mülkünde hiç bir ortağı yoktur o dilediğine verir ve alır. Herkes ona muhtaçtır o hiçbir şeye muhtaç değildir. Alemlerin Rabbi olan Allah bizleri sevgiyle yaratmıştır. Bizde bize yakışan sevgiyi yaşamak ve yaşatmak zorundayız. Bu bağlamda yardım istenecek tek merci alemlerin Rabbi olan Allah’tır. O, Bizim yüreğimizden Sevgiyi, Dilimizden Hoşgörüyü, Yaşamımızdan ahde vefayı eksik etmesin diyorum. Sevginin gücü Sizinle ve sevdiklerinizle beraber olsun...Nizami MERT / ADANA........
YORUMLAR
Kaleminize sağlık. Dünya sevgi üzerine kurulmuşken insanlar sevgisiz, ruhsuz, içi boşalmış olarak yaşıyorlar evet. Oysa örneğimiz Peygamber asm. değil midir?
O, içi coşku ile Allah aşkı ile dolu bir insan ve baktığı her şeye o aşkla bakıyor. Gül yetiştiriyor, güle o aşkla bakıyor, o aşkla onları kokluyor, gözleri doluyor. Torunlarını o aşkla kucaklıyor, o aşkla seviyor. Allah, kalbine gerçek aşkı ve insan sevgisini yerleştirmiş. O sevgi, şefkat ve merhametin vücut bulmuş hali olan örneğimizdir.