DEĞİŞİM

• 21 Mart 2013 Perşembe 15:59:02

DEĞİŞİM

Düşünkü eskiyen ama adı yeni bir şehirde vücudun.

Seninle ya da kendimle dertleşmelerimi taşımak istedim sayfaya..
Gönlüm diplomasını almamış eski bir çırak misali ustasına yetişmek için kürek çekiyor gecelere binipte yükleniyor kalbe.

Kalpse yandıkça aşkın şerbetini içiyor gözlerine çadır kuruyor boyuyor ustaca pencerelerini.
Başaklar ekiyor yumuk elleriyle sevda bahçesine , tümcelerim kalabalıktan sıkılmışçasına bir tek senin ismine asılıyor delicesine.

Ben seni seviyorum...!
o yüzden yanma ., gitme... ve pişman olma istiyorum kışı görünce.
Düşün hadi kaç hazan seni kaç bahara taşıdı..? kaçkere ıslandın ve kaç kere güneşin kavurucu sıcağında yandın..?
Düşün haydi , hep aynı yollardan mı geçti ayak izlerin pencereler ve yüzler hep aynımı kaldı...düşün yastığın bile değişti.. yanağındaki gamzen bile nasibini aldı bu değişimden.

DEĞİŞİM
Sanki yaprak dökümü..,
günler değişir sen gidersin.
Aylar değişir sen gelirsin.
Yıllar değişir , sen eskirsin..
ya ağlarsın , ya gülersin..
sever ya da , sevmezsin.
Yalnızsın ya da değilsin.
Öyle bir an olur ki bakmışsın
harita toz duman,yoksun işte.
bir ağıt iki figan ve çamursun !
çünkü değişimi unutmuşsun .
ebediyete takılmış bir çocuksun. !

Seni seviyorum o yüzden üzme kendini solan buğdayların gölgesinde ekşime ukala bir yalnızlıkla ladese girme.
Kal kendinde , gitme hazanlara girsende çamurlara fransız kalma baharlarda..!
Değişime inan ki adımların hız kazansın üzülme sevdiğim.. gitme bak penceremiz ne güzel, yağmuruda görüyor güneşide,,kimi zaman martıları, bak şu tarlaya çamur var ama otlarda, kadınların topladığını adını bilmediğim otlar..hüznünde bile gülümseten çiçekler.

Bir gün bakmışsın yeşil bir şehirdesin dostların başka umutların başka, demlenmiş bir aşksın sevdiğin kumsalda.

Pencerelerin sırça bir kaldırım kenarı biraz ötesi bulutlar ötesi... tütün kokan hüzünler ve sonbahardan kalma morlar.

Seni seviyorum ,
anla ki; sevdiğim değişim her köşede eflatun her yerde siyah hem kadında hem erkekte.. ölümse ensende.
İşte ondan sarıl nefese bana sana içtiğin çaya..kahvenin çekirdeklerine pazarın sunduğu hayallere.
Yıllar cebimizden düşüyor yüzümüzdeki her kırışıklık saçımıza düşen her ak değişim.
İşte o yüzden kırılma kırıldıklarına, bir ezgi al sar cigaranı umutlarınla alev alsın yalnızlıklar.
İçindeki bütün gri ceninler dökülsün sağlam bir akortla çıkmaz sokaklara.., ama sen çık kalma o tabloda.
Bugün çarşamba diye üzülme bir an gelir haftanın içinde olduğuna şükredersin.
Bir selanın sesinde yaşadığına şükredersin çünkü bir anne evladını yitirmiştir ölüm konuşmuştur bu mevsimde bahar susmuştur yalandanda olsa kuşlar ötmüştür aslında.

Seni çok seviyorum..!
kızıyorum sana parayı düşün kaç kere şekil değiştirdiğini..giydiğimiz pantolonlar..kalemler..izlediğimiz sinemalar,yattığımız yataklar, pijamalarımız,bardaklar,gittiğimiz yerler baktığımız pencereler,kurduğumuz hayaller.,belkide selam veriş şeklimiz değişmiştir.

Bir bilsen sen küçüklüğünden beri kaç anı kaç dost kaç düşman değiştirdin ya da kaç hayal kırıklığı yaşadın ama yinede geldin bak sevgimin kaptanısın , şafak sökmedi henüz ne uyumana izin var ne de yanmana çünkü seni seviyorum sen bensin takılma bu şehrin karanlık küçük adamlarına bir bakmışsın yan şehirdesin.

Analar çocuklar kocalar ve gençler yetim kalır aşk kalmaz sevdiğim çünkü yanaklarımız uçurum değil...derya umutların çarpıştığı koca bir deniz sevgilim.

Sen gel o gelsin öbürüde gelsin taşır ama hiç batmaz bu gemi ağlamasın gözlerin.
Seni seviyorum çok hemde ..dünyalar kadar , alnında ki karışları o birbiyle çakışmış çizgileri açaçak kadar çocuğum.

Bakışlarım şehla kış ve baharlar arpa yolunu çoktan aşmış uykular karınca kısalığında çocuğum olmuşsun aşk çoktan büyümüş..
bak değişim devam buğdaylar hep büyür , bir varmış bir yokmuşlar devam eder bu yaşamda.
Gaf dağı yalan gurbet devam aşksa kırmızı bu hikayede.. senden geçemem ama içindeki tüm yabani otları gömerim sırtındaki görünmez yaraya..seni alırım ve kaçarım giderim yan şehire.

Değişimi unutma..sevdiğim.!
Hatice Nilüfer Dirilen