Bence Abdullah Öcalan ve heyeti, batılı güçleri yarı yolda bıraktı ve gerçekten artık barış geliyor.

Fakat şu andan itibaren hayal kırıklığına uğrayan batı emperyalizmi farklı oyunlar sergileyecek. Hepimiz bunlara sağlam ve dik adımlarla karşı koymalıyız.

Siz sadece Türkiye’nin demokratik bir Cumhuriyet olmasını isteyin. Ortadoğu halklarının kardeşçe yaşamasını isteyin. Bir ingiliz, alman, fransız dükkanınıza geldiğinde el-pençe duracağınıza kendi halkınızın değerlerine sahip çıkın.

Herkes koca "Türkiye Cumhuriyeti" yıkılacak diyor.
Eee sen İstiklal Marşı okumadın mı kardeşim hiç! Onu yaşa, yol haritan olsun!

Hangi çılgın sana zincir vurabilir?
Oldu da o zincir bir yerine değdi.
O zaman
"Kükremiş sel gibisin, bendini çiğner aşarsın.
Yırtarsın dağları, enginlere sığmazsın, taşarsın!"

Cumhuriyetin anlamı demokrasi ile birlikte egemenliği kendi halkının, milletinin yönetmesidir. Demokrasi içinde eşitlik, özgürlük ve hür olmak geçer.
Bırakın herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerine zarar vermeden her şeyi yaşasın. Kaybetmeyiz, kazanırız.
"Biz (halk)larımızın haklarının arkasında dimdik durursak kimse bizi aldatamaz." Halk, millet, devlet farklı anlamlar taşır, seviyesiz anlamlar yüklemeyin.