BİR RESİMDİR Kİ CANAN
Güneş ki, gecelerin karanlıklarını oyarak şafağına ulaşıyor. Ve sabahlar güneşi doğuruyor yenidenli günlerle. Tan kızılı saçların gibi...
Deniz ve gök; yeryüzünün yeşili ile kaynaşıyor ışık ışık... Dağ buğusuna sarınmış gözlerin gibi...
Binbir renkli çiçek ve kelebek gönlünün güzelliklerinden gülüşlerine akışmış.. Alev kızılı erguvani yüzünde, iki dilim nar kırmızısı dudakların gel gel eder sevdiğine…
Gökçe tenin kan damlamış kar pembesi yanaklarına güllerin en alımlısını kondurmuş... Ve kaşlarının, kirpiklerinin, gözlerinin gülüşü sevdiğinin gözlerine, gün batımının ve gün doğumunun alaca karanlığında denizlere ve ufuklar vuruşu gibi.. alev alev... ve umutlarına seveninin göz kırpar gibi...
’’nar-ul cehenneme! ! ! ’’ der çoğu kişiler. Ürküntü verir yüreklere sevda adına. Oysa; yaşam derince bir yanışın siperlerinde saklı tutar kendini. Yaşamın bu sırrı orada değil mi..? Bu bir sır değildir artık. Dumansız, alkor ateşten yükselen masmavi bir alevdir o. Mavi alevinin sıcaklığını yüreğine taşıyacak o bir yürek bekler, o bir gönül ve sevda bekler içten içe...
Damarlarında gönül ocağının alevi dolaşmayan gönül, gönül olabilir mi? Ve sevinin ateşinde pişmeyen yürek, sevdasını, sevisini taşıyabilir mi tutkunun?
Sevda bu! Sevi bu! Yakmak ona, yanmak sevene düşer.
Sevmek ve sevi pazarcı malı değildir ki, işportacı çığırtkanlığında metre metre, dirhem dirhem satılsın... O ancak dumasız yanışlarda ve mavileşen alkor alevlerde var olur.
Bunlar yaşanmadıkça ne sevda sevda, ne aşk aşk olur.
KÖMEN-Haydar Okur
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.