- 1152 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÇANAKKALE ZAFERİNİ KUTLAMA KONUŞMASI (Çanakkale Yasın Biter mi Senin?)
Çanakkale Yasın Biter Mi Senin?
Öğretmen Veli Aykar’ın
Denizli Özel Pev İlköğretim Okulu 18 Mart Çanakkale Zaferi Kutlama Programındaki Günün Anlam ve Önemi Konuşması
“Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni of
gençliğim eyvah! ”
Sevgili öğrencilerim, Değerli arkadaşlarım,
Yiğitlik, kahramanlık ve buram buran tarih kokan bu türküyü öğretmenimin ağzından ilk kez duyduğumda içime doyumsuz, derin bir heyecan sarmıştı.
Unutulmaz acıların, destansı yiğitliklerin özü, özeti olan bu türküyü, Çanakkale gazisi rahmetli dedemin huzurunda mandolinle çalıp söylediğimde, top sakalı, deniz mavisi gözlü dedeciğimde bıraktığı derin izler gözümün önünden hiç gitmiyor.
Ben türküyü çaldıkça dedemin mavi gözlerinden, top sakalına doğru akan tertemiz gözyaşlarını ve bambaşka bir dünyaya dalan bakışlarını, zangır zangır titreyen koca gövdesini, çocuk halimle destansı bir zevkle seyrederken sanki tarihi yudum yudum içer gibi olmuştum.
Çanakkale Savaşları’nın nice acıların,nice kahramanlıkların odak noktası olduğunu kavramaya o günlerde başlamıştım.
Bu aziz topraklar için toprağa düşen yiğitlerin, sönen ocakların, yetim bebeklerin, dul kalan gelinlerin acısını, yasını yüreğimde duyar gibiydim.
İşte o günden sonra Türkiye haritasına bakınca gözüme ilk ilişen yer Çanakkale olmuştu. Vatanın kutsallığını ilklerimde hissetmeye başlamıştım o yaşlarda.Türk çocuğu olmanın övüncünü,hazzını duymuştum.
Bugün bile bu şanlı Zaferi her kutlayışta, tarih sayfalarında bir bir dolaşırım. Türk ve Dünya tarihi açısından önemini ve sonuçlarını öğrendikçe, damarlarımdaki akan kanla, büyük bir ulusun çocuğu olmanın kıvancı,gururu duyar, mutluluğunu yaşarım.
Sevgili öğrenciler, değerli arkadaşlarım,
İnsanoğlu tarih boyunca birçok acılar çekmiştir.
Nice kıtlıklar, depremler, yangınlar, salgın hastalıklar olmuştur. Ancak hiç biri kendi eliyle çıkardığı savaşlar kadar yıkıcı, acı ve ızdırap verici olmamıştır.
Çanakkale Savaşları kadar ruhla bedenin bütünleştiği, vatan sevgisinin doruğa ulaştığı, denizde ve karada aylarca boğaz boğaza can pazarının yaşandığı bir başka olaya tarih tarih olalı tanık olmamıştır.
Yurdu uğruna gözlerini bir an olsun kırpmadan, en ufak tereddüt göstermeden seve seve şehitliğe koşan Mehmetçikleri ve onların çelik bakışlı, kahraman komutanları Mustafa Kemâl’i tarih sahnesine bir güneş gibi çıkaran bu şanlı zafer, Türk Kurtuluş Savaşı’nın kıvılcımını ateşlemiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşı olmuştur.
Bir milyon insanın boğaz boğaza geldiği, beş yüz binden fazla insanın can verdiği bu savaşlarda, Denizli şehit sayısı bakımından 3. ildir ve tamamen şehit olan 57 alayın 3. taburu çoğunlukla Denizlili Mehmetçiklerden oluşmuştur. İşte onlardan biri olan anne tarafından büyük dedem Kasımoğlu Arif adına yazdığım destansı şiirimle hepinizi selamlıyorum.
Kasımoğlu Arif Destanı
(Çanakkale Destanı III)
“- Üç arkadaştılar can ciğer
Üçü de bizim köyden,
Birlikte ağladılar, birlikte güldüler,
Su içtiler aynı çeşmeden…
Kasımoğlu Arif gür kaşlarını kaldırarak
Dedi: ”Burada ölüm kesin, ölüm mukadder!
Biriniz sağ kalırsanız eğer,
Altı aylık bebek bıraktım beşikte,
Benim yerime doyasıya öpün!
Al duvaklı gelinliğinde
Ellerine kınalar sürün! ..
Biraz kurtlu bakla, bir parça peksimet
Yediler alelâcele.
Abdest alıp bir derede,
Kucaklaşıp, ağlaşıp son kere
Helâlleştiler…
Sırt çantalarını sarınarak,
Süngülerini takarak
Ölüm anını beklediler…
Emir gelince Mustafa Kemal Beyden,
Bir sıçrayışta çıktılar siperlerden.
Katil medeniyetin çelik elleri
Tırpanla ekin biçer gibi
Yere serdi Mehmetçikleri.
Ve rûz-u mahşerde
Kucak açtı yüce peygamber
Şehidimi bekler…
Ne öpüldü bebekler,
Ne kınalandı gelinler!
Denizde kum biter,
Bizde Arifler bitmez.
Yıllar geçer, asırlar geçer,
Çanakkale geçilmez! ..
…………………………………….
Çanakkale yasın biter mi senin!
Şehit kanıyla açar her çiçeğin.
Anla sen dilinden garip Veli’nin
Hatırası saklı sende dedemin…”
Denizli, 18.03.2008
Veli Aykar
YORUMLAR
'Bu memlekette kanlarını döken kahramanlar!
Burada bir dost vatanın toprağındasınız,huzur içinde uyuyunuz.
Sizler Mehmetçiklerle yan yana,koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar,göz yaşlarınızı siliniz.
Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.Huzur içindedirler.
Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra,
Artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.' (A T A T Ü R K)