KÜRENİZİN EN TATLI DİLLİ FİLOZOFU DÜNYA LİDERLERİNE BUYURDU Kİ:

• 19 Mart 2013 Salı 18:11:08

KÜRENİZİN EN TATLI DİLLİ FİLOZOFU DÜNYA LİDERLERİNE BUYURDU Kİ:

Hallooo, bonjouuur, ehlen ve sehleeen, yahu hepinize merhaba işte.

Aranızda ’Ben hiçbir şey duymamıştım, hadi şu hikayeyi baştan anlatın’ demeyi tasarlayan EDEPSİZ var ise de, sizler onun bu edepsizliğini dışa vurmasını engelleyecek CİDDİYET DE insanlarsınız, DOĞRU MU?

Halklarınızın ileri gelenlerini, yani şu anda konuyu ’bir şekilde’ takip edenlerini tekrardan bilgilendirmek adına tekrardan bir özet yapalım mı? Peki:
***
’İnsanlar konuşa konuşa anlaşır...’ Gerçeğinden hareketle ’Konuşabilmek için birbirimizi tanıma’ programına hoşgeldiniz!
Şimdi ’Dincilik’ ’Kavimcilik’ ’Ayol bizim paramız çok biz insan siz böceksiniz-cilik’ oyununa bir süre ARA VERMEK gerektiğini ’İNSANIM’ diyenler kabul etti demektir!

Şu halde bu ’İnsan’ları ikiye ayırmak durumundayız:
a- ’Bu alemi bir yaratan var, birde o yaratana kavuşacağımız, hesap vereceğimiz ’DEVAM’ var.’ diyenler.
b- ’Ben o yaratana ve o hesap gününe inanmıyorum.’ diyenler!

Bu ’b-’ şıkkındakiler bir devlette toplanmış durumda değiller. Sayıları belli değil, sabit de değiller. Yani dün ’Ben ataistim’ diyen 40 yıllık ’inançlı’ dan ÇOK DAHA SAMİMİ İNANÇ sahibi olabiliyor! Bunlar inanan kesim için ’Lüzumsuz’ yada ’amansız düşman’ da değiller!

Şimdi ’a-’ şıkkına gelelim mi? Biliyorum ezici bir çoğunluk ’GELMEEE’ diyor. Bizde bir ’Temel’ hikayesi vardır: Temel cinayetten hakim karşısındadır, çocukluğundan başlamıştır anlatmaya... Hakim sinirlenip ’Oğlum yeter artık şu olay anına gel’ der. Temel ’Hakim bey ben salak mıyım, olay anına geleyim de hemen beni tutuklayasın’ der...

Ben bu konuyu kısa geçmek için şu www.yurtgazetesi.com.tr/dil-mi-kutsal-mesaj-mi-makale,3775.html yazıda dile getirilenleri tasdikliyorum deyip, bir üst konuya geçeceğim.
***
Yani ortada ’İnançsızlığının gereği gibi yaşamak’ isteyen ve ’inancından kaynaklanan sınırlara inançsızların saygı göstermesini talep etmek’ durumunda olan İKİ KİTLE var!

(Ör: Biri diyor ki ’hava müsait olduğunda kilot giymeme ne gerek var? Ben kilotsuz iken de başkalarının mülkiyet hakkına saygılı olabilirim.’

Öbürü diyor ki ’Hayır, maksadım senin cinselliğini kontrol etmek değil ama ben sana değnekle oruç tutturmaya kalkmadığım gibi sende benim inançlarımın hilafına çoluk çocuğumun önünde böyle gezemezsin!’)

Şimdi bu iki tarafın oturup ’İNSAN’ gibi konuşup bir mutabakata varması için ’a-’ şıkkına gelmek durumundayım!
Bu ’a-’ şıkı tarafında olanlara diyorum ki:

-’’Ben KUR’AN müminiyim! Sizin elinizdeki o ’İncil’ ’Tevrat’ elbetteki benim Allahım katından inmiştir! Fakat geçmişte sizin haham ve papazlarınız kendi yazdıkları mektupları bile ona eklemişlerdir ve bu sebeple insanlık tarihi boyunca olageldiği gibi, ’Yeni bir emir ve yasaklar bütünü’ KUR’AN inmiştir!

’Son KİTAP’ olması sebebi ile bunun onu gönderen tarafından korunması ’Normal ve akli’ olan değil midir? Zaten KUR’AN da bunu söyler! Fakat başka din mensuplarında ’Allah dan geleni dışlama eğilimi vardır da müslümanlar da yoktur’ demek ’İnsanca bir söylem’ olmaz!

Peki hem KUR’AN ortada dura dursun, hem Allah dan gelini saptırmak nasıl olacak? Bu sorunun cevabı kısmen yukarıda verdiğim linkte verilmiştir.

Şimdi denilecek ki: ’Hırıstıyan, Yahudi veya kendi eli ile yaptığı puta tapan, buna da ’DİN’ diyen, demek isteyen, bu hali ile mutlu olan bir insanım, ben böyle yaşamak istiyorum’ diyenlerin hali ne olacak?
Cevap veriyorum:
-Bu ’DİN’ dediğimiz müesseseler arasından E-N-A-Z-I-N-D-A-N birinin ’Alemleri yaratan RAHMAN ve RAHİYM olan (Esirgeyici, bağışlayıcı, lütufkar olan!) Allah tarafından indirilip, kıyamete kadar korunacak olduğunu varsaydığımızda... ’Ayol ben patatese tapıyordum, müsade edin de patates dinine bol bol taraftar toplayayım’ talebine diğerlerinin susmasını beklemek CİNAYET DEĞİL MİDİR?

Peki şimdi ’Kimin dinin -RAHMANİ- olduğunu ispat için şu ’Ateistim’ diyenleri hayretler içinde bırakacak bir insanlık kıyımına mı girelim? HAYIR!!!... Mesela benim KİTABIM KUR’AN ’’Başkaları senin KİTABININ ne söylediğini duyma anlama hakkına sahiptir! Onun bu hakkı için sende mücadele etmelisin! Fakat senin KİTABININ mesajını duyup anladıktan sonra arkasını dönüp gitme özgürlüğüne de sahiptir!’’ der!!!

Bunun karşılığında ’Benim kitabım, yahut kitapsız dinim benim dinime inanmayanlara yaşama hakkı tanımaz’ diyenler var ise bunu çıkıp ALENEN dile getirecek, hep beraber buna da bir çözüm bulacağız? (Mesela siyonistler bunu kendi aralarında söylerler, fakat tepki çekeceğinden korkarak açığa vurmazlar. Böylece de yeryüzünde akan kan bir türlü durmaz! Burada yanılıyor yada yalan söylüyor isem çıkıp ’Maksut AKINCI DA İNSANDIR’ desinler M-E-S-E-L-A???)

Ana hatları ile dile getirdiğim bu konu, şu anda V-A-R-O-L-M-A-Y-A-N - B-A-S-I-N - Ö-Z-G-Ü-R-L-Ğ-Ü ilan edilip ZAMANA BIRAKILMASI gereken bir konudur!
***
Şimdi de ’bir şekilde’ benim varlığımı kabul etmek istemeyen, fikrimin, dolayısı ile SÖZ HAKKIMIN O-L-A-M-A-Y-A-C-A-Ğ-I-N-I savunan ’Terörist’lere gelelim:

-Anladık sen her şeyi ’Ölçer’ ve ’Yönetir’sin! Bunu da ’Sulh, insan hakları, özgürlük...’ hulasa tüm olumlu kelimeler adına yaparsın.

Ben senin kurup yönetmekte olduğun bu düzenin ANARŞİSTİ, TERÖRİSTİ, EŞKIYASIYIM! Senin ’yalancı, hırsız, sahtekar ve ZALİM’ olduğunu düşünüyorum!

Bunu ’Tek başıma mı yapıyorum, böyle düşünen M-İ-L-Y-A-R-L-A-R mı var?’ sorusu ile ilgilenmiyorum! Tek isem tek başıma senin düzenine pensılımı sokuyorum!

Şimdi sana düşen ’Kontrol altına aldığın’ kitleleri öylece tutabilmen için beni yargı önüne çıkarmak! Bu senin için zaten ’Maskenin düşmesi, yıkılışın’ olacak ise, yapman gereken ikinci şey B-E-N-İ-M-İ-L-E PAZARLIK!

Sen şimdi soracaksın:
-’’Ne istiyorsun?’’
- Bağımsız, sosyal, demokrat bir ülke vatandaşının haklarını istiyorum! (Mesela: israil çıkıp beni hangi gerekçe ile tehdit ettiğini açıklayacak, haklı ise benden özür talep edecek, haksızsa Şahsımdan ve Devletimden özür dileyecek! mesut yılmaz Çin elçiliği aracılığı ile dünyaya duyurduğum ’Suikast girişimi’ hakkında ifade verecek! Ben kuru bir iftira atmışsam (Ki o tarihte -Başbakan yardımcısı!!!-) hem benim cezalandırılmamı, hem dünya kamuoyunun bilgilenmesini sağlayacak! ’ŞAKGADANAK’ bağkur maaşım bağlanacak! Rahmi koç ile yasalar önünde eşit olacağım, istersem sabah basın mensupları eşliğinde kendisini, mahkemeye vereceğim! (’Bu basın mensupları ne oluyor?’ diye eşşeklik etmenin alemi yok, ben şöhretli bir insanım! Twitter hesabımı Vote Hillary ve STV takip ediyor unuttunuz mu?)

-’’Yahu bunlar yıkım gerektiren ağır şartlar Sayın AKINCI’’ mı diyorsunuz?
-Şimdi ’Biskrem’ deyip oyun bozanlardan olmamak için ’KIBRIS’a razıyım desem? Anlaştık mı?
***
Sayın Viladimir Putin.
Ben bir kaç sürü fil ile KIBRIS CUMHURİYETİNDE tek başına yaşayan bir Devlet başkanıyım! Size Ülke sınırlarımı korumak şartı ile (Ki aynı zamanda bu imkanı kendi ülkeniz menfaatleri için de kullanacaksınız!) şu an ingilizlerin ’Üs’leri kadar yeri BM huzurunda yapılacak bir ANLAŞMA ile teklif ediyorum! ’Kabul’ dediğin anda artık komşuyuz! Bir Türk atasözü ’Ev alma komşu al!’ der!

Komşuluk ilişkilerimizde dünyaya İNSANLIK ÖRNEĞİ SUNMA YARIŞI na ne dersin?
***
Kürenizin ağzından BAL damlayan filozofu saygı ile sundu.
Maksut AKINCI