GARİP CEMO
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazı insanlar doğuştan şanssızdır, Cemo gibi.Babası altı çocuk üzerine Cemo nun annesine aşık olunca, olanlar olur.Cemo nun annesi, kız kardeşleri ile köy yerinde yaşayan güzel bir kızdır.Köyün kart zamparası Fevzi ağa peşine takılana kadar, küçük mahallesinde mutlu huzurlu bir hayatları vardır.
Gel gelelim köy ,küçük bir mahalleden ibarettir.En küçük söz ,bakış büyür dev olur.Köy yerinde adı çıkan bir kızı daha kim alır.Cemo nun anası fakir bir ailenin kızıdır. Aile desen zaten ortada yoklar,ölüp gitmişler hepsi.Kızlar baş başa garip kalmışlar dünyada.Birbirine dayanıp destek olmuşlar köy yerinde.Topraktan çıkarmışlar ihtiyaçlarını.Bir yılan uyanana kadar. Cemo nun annesi Elvan dünya güzeli bir kız olup çıkınca, uyanmış şahmeran.Gariplikten ,kimsesizlikten başka yokmuş dertleri.Kimsesizlerin kimsesine açarmışlar dertleri sadece .
Güzeller güzeli olmakta zor böyle ufak bir yerde ,hele de arkan yoksa.Zavallı Elvanın hiçbir suçu olmadığı halde laf çıkmış köyde.Fevzi ağanın karısı durur mu! Başlamış yollarını kesip hakaretler etmeye.Bir iki kez Cemo nun annesini dövmüş kıyasıya.Zarar vermeye başlamışlar Elvana ve ablalarına.Allaha sığınmış bu üç kız kardeş.Hesaba çekmişler Elvanı, tartaklamışlar ama sonunda anlamışlar ki ,tek suçlu Fevzi köpeği.Dünyadan haberi yoktur zavallı Elvan kızın.
Köy yaşanmayacak bir hal almış.Fevzi ağa bana kaç diye yalvarırken Elvana ,sonunda mecbur olduğunu anlamış garip Elvan.Allah kimseyi arkasız bırakmasın.Bütün köy düşman olmuş Elvana ve ablalarına.Oysa ki ekmeğinin derdinde üç genç kızmış garipler.
İçlerinde en küçük ve en güzeli Elvan ama Allah güzel vermemiş kaderini.Bir akşam Fevzi ağa oturmuş ağlıyor bir yandan da siğarasını tüttürüyormuş.Allah Allah taş kalbinde duyguda varmış demek ki!Ya da Elvanın aşkından sarsılmış, demek gerçekten sevmiş kart köpek . Elvan güzeller güzeli garip .Ah dünya ne zulümlere gebesin hiç sana göre mi körpe ceylan .Dön aynaya bir bak çirkin,yaşlı ,çoluk çocuk sahibi bir adam.Senin yaşın elli onunki on yedi.
Zalimde ağlar mı demeyin ,ağladı işte!Elvan bu ağlatır göreni!
Fevzi köpeği sigarasını tüttürdükten sonra ,gözündeki yaşları siler ve samanlığa geçer.Kuru ot saklanan bu yapıda siğara içemez çünkü tahta bir yapı ve otlar çok kuru. Fevzi köpeği oturmuş düşünür otların arasında .Zaman zaman ağlar taş kalpli.Neden böyle demeyin, her ağlayan mazlum mudur?Elbette ki hayır.Yapamadığı ,başaramadığı hainliklerin hırsından ağlıyordur belki …
Ah Elvanım vah Elvanım neden beni sevmezsin ki der , ağlar haşmetli ağa.Hem de ne haşmetli,bütün köy korkar ondan.Zalimliğinin sınırı yoktur.Elvan kendisini sevsin ister.E oda deli değil ya sadece zalim bir ağa.Bilir sevme zorla olmaz diye.
Ellerini otların arasında biliçsizce gezdirip ağlarken eline garip bir sıcaklık gelir ve ürperir.Kalkar arkasındaki otları açar ve bir de bakar ki Elvan gelmiş ve saklanmıştır otların arasına.Dünyalar Fevzi ağanın olur hemen sarılır körpe Elvana.
Elinden tutar ve ellerinden öpe öpe eve götürür.Karısına ve çocuklarına Elvana ters bakanın kafasını koparacağını söyler.Zalim ağa eve göz dağı verdikten sonra Elvana düğün yapar.
Biraz olsun rahatlamıştır köy .En azından nikahlı karısıdır artık Elvan,Fevzi ağanın.Kardeşleri rahatlayınca Elvan da sevinir.Fevzi ağa ne kadar zalim de olsa ,gözdağı da verse sürekli Elvanın başını bekleyemez ya.Çok çeker ev içindeki kumasından ve çocuklarından.
İki tane çocuğu olur Elvanın Cemo ve Cemile koyar adlarını Fevzi ağa .Hamileyken hep dua eder ‘’Allahım ne olur bu köpeğe benzemesin hem huyu hem yüzü güzel olsun yavrumun ‘’ diye.Sonuçta sevip de evlenmemiştir Elvan.
Fevzi ağa yaylalara gider aylarca kalır. Bazen de ava.İşte böyle günlerde saç baş yolarlar Elvanı.Elvan odasından çıkamaz olur .Gıdasız kalınca hasta olur ve hastalığı vereme çevirir.Odasından çıkmaya korkan Elvanı ne kardeşleri ne de köylüye gösterirler.Çocuklarına hasret kalır ,sen hastasın çocuklara da geçer der ve yanına koymazlar yavrularını.Yalvarır ne olur uzaktan bakayım diye, ama ne çare.Zalimle yaşayanda zalim oluyor.Zulüm göre göre ,zulmetmekten başka bir şey öğrenmez evdekiler de .Kuması ve çocukları eziyetten zevk alır Elvana ve çocuklarına.Hani hastalık geçer diye göstermemeleri ,hep bahane.Elvan acı çeksin de!
Halbuki bilirler Fevzi ağa zorladı Elvanı diye ama hırs varya,kıskançlık insanı insanlıktan çıkarır.
Nitekim güzeller güzeli ,garip ,arkasız Elvan ölür.Fevzi ağaya haber vermeyen kadın hemen dağa ulak gönderir.Fevzi ağa gelir, anlayınca meseleyi evdekilere bir güzel sopa çeker.
Olan olmuştur ne çare.Hoş kendi de evlendikten sonra çok değer vermez ya!.Kaç kere Elvan öksürürken kızar ve dışarı yollar.
İki yetim kalır ortada.Hiç sevmezler ,Allahtan da korkmazlar,bakmazlar çocuklara.Hatta kuma ‘’Ah salak kafam keşke hasta analarının yanına koyaydım da geberip gitselerdi ‘’der.
Gel zaman git zaman Elvandan kalan iki yavru vardır ortada.Anneleri kadar güzel ve iyi kalpli çocuklardır bunlar.Kendilerine her yapılan zulme boyun eğerler.Ne yapsınlar arkalarımı var ki.Annesi olmayanın babası hiç olmaz ahan da yazın bunu bir yere! Fevzi köpeği çocukları bırakıp bırakıp gider dağa,yaylaya.Çocukların yediği sopaların haddi hesabı yoktur.En zor işe koştururlar,boylarından büyük.
Cemo delikanlı olmuştur ama garibim ,ezik büyümek ne zor !Anlamaz saftır , deli anlamında değil ha! Temiz yüreklidir anacığı gibi.Ne deseler inanır ,dolmuşa kolay binen cinsinden.
Kız kardeşine takıldı hadi git döv Cemo,bize böyle dedi hadi git döv Cemo ,tarlamıza girdi hadi git döv Cemo ,kız kaçırılacak, sen aslansın hadi hallet Cemo diye her türlü tehlikeye sürülür Cemo.Kim tarafından mı üvey anası ve kardeşleri tarafından tabiî ki.Evde tehlikeli her işe sürüldüğünü bile anlamaz Cemo!
Cemo dan ,Cemileden bıkmışlardır iyiden iyiye.Ne kadar işlerine yarasalar da her gördüklerinde , hatırlanan bir gerçek vardır.Elvan güzel bir kadındı,Fevzi ağa onu sevmişti ve bu çocuklar Fevzi ağanın sevdiği kadından çocuklarıydı.Kin ,husumet bitmez bu evde.
İlk karısı Cemoyu yaylaya çoban göndermesini ister.Yaylalar daha kurulmaya başlanmadan Fevzi ağa Cemoyu yaylaya gönderir.Cemo koyunlarla yaylanın yolunu tutar.Yayla denilen yer yüksek rakımlı yüce bir dağdır ki yazın dolar ,yaz sonu insanlar evlerine giderler.Bütün sene yaylada yaptıkları kahvaltılıkları yerler.
Fakat daha erkendir ,buz gibidir hava ve insanlar gelmeye başlamamıştır.Korkar Cemo ,ne yapacağını şaşırır.Yayla evlerini kış harap etmiştir .Evlere giremez.Donmak üzereyken büyük bir muşamba bulur altına girer ve yatar.Koyunlar rahattır Allahın yarattığı tüyleriyle.Üstelikte onlara kötüde olsa bir ahır bulmuştur.Kalın muşambanın altında korkudan ağlayarak uykuya dalar Cemo.Rüyasında annesini görür.Annesi ona’’ Korkma oğlum, Allah var o seninle’’der ve saçlarını okşar.Huzurlu güzel bir uyku çeker.Annesine sarılır ,kırlarda koşar,çiçekler toplar bütün gece.Annesi ona ‘’Yılma Cemom sen çok temiz kalplisin, Allah seninle olacaktır,güzel günler yaşayacaksın ,üzülme ,kardeşine de sahip çık’’ der.Cemo annesini rüyasında görünce, keyfiylenir.Kuru çimenin üzerinde yatar ,yorgan olarak kullanır başına çektiği kalın muşambayı .Sıcacık ,yumuşacık bir yatakta yatar gibidir.Dünyanın en lüx otelinde bulamaz bu keyfi Cemo.Hele de içini ısıtan anne anne yumuşaklığı ve sesini dünyaya değişmez.
Yavaş yavaş uyanır Cemo.Fakat oda ne! Kalkmak ister kalkamaz .Üzerinde bir ağırlık vardır.Korkar ,zorlar kendini anlam veremez.Zorlanıp kalktığı yerde bir bakar ki kar yağmış üzerine.
Ah Fevzi ağa nasıl hesap vereceksin Allah a.Yazıklar olsun sana!
Korkar Cemo ağlamaya başlar.Büyük bir çabayla koyunlara ulaşır.Korkudan bağırır çağırır.Ne duyan olur, ne giden gelen.Ağlar ,ağlar…Babam kızar mı acaba geri gitsem der.Gitmelidir ,çünkü kalın giysileri bile yoktur üzerinde.Sağa koşar sola koşar ısınmak için ,anlar ki çare yok kalamam ,gitmezsem ölürüm diye.
Koyunları atar önüne bağırarak ilerler.Kurt varsa kalabalık zannedip kaçsın diye.
Ağlar ,şarkılar ,türküler söyler en yüksek tonda .Keyften değil korkudandır bağırması.Sonra annesi gelir aklına.Bu buz gibi ,ıssız dağ başında tek içini ısıtan onu mutlu eden şeydir annesinin öğütleri ve sesi:
‘’Üzülme Cemom Allah seninle o kimsesizlerin kimsesidir’’
Hatırlar birden,
içi ısınır ve bir ümit kaplar Cemo nun içini.Ağlamayı bırakır ve köy türküleri söyleyerek iner koca dağdan.Burnu elleri buz kesmiş bir halde!
YORUMLAR
Yürükçü
Ne Cemo'lar, ne Elvanlar var böyle...
Hep böyle azap çeken.
Öykünün devamını merak eder oldum...
Yürükçü
Devamı Gelecektir İnşallah ? Tebrık Ederim Hikayenızı Okurken Yaşamadım Desem Yalan Olur.
Yürükçü
Osman Aktaş.
netin arızası geç kaldım ama kutlamaya yetiştim....cimcime bilesin saygılar
Yürükçü
Ne güzel anlatmışsınız, sanki bizimle konuşur gibi...
Bir de hiddetlenip; "Fevzi köpeği" gibi sıfatlar, son derece doğal algılanıyor. Köyün yaşlı ninesinden Cemo'nun hikayesini dinler gibi, sıcacık, yumuşacık...
Çok beğendim, devamı var sanırım.
Saygılarımla,
Yürükçü
Yürükçü
VarolT
Doğallığınız hem yazılarınızda hem de yorumlarınızda açıkça belli oluyor. Yanlış anlaşıldıysam affınıza sığınıyorum. Hikayenin babanızın başından geçen, gerçek hayat hikayesi olması da ayrıca ilgi çekici.
saygılarımla,
Yürükçü
Şu ana dediğimiz kutsal kadın veya dişiler, neden kendi yavrularının dışında diğerlerine bu kadar zalimdir , hiç anlayamadım doğrusu.
Kurdelenizi kutlar saygılar sunarım.
Yürükçü
erolabi
:)))))))))))))
şurda cem o olmuş ayrı yazmışsın...
Başlamış yollarını kesip hakaretler etmeye.Bir iki kez Cem onun annesini dövmüş kıyasıya.Zarar vermeye başlamışlar