- 1167 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANADOLU DA ( YOZGAT ) EVLİLİK GELENEKLERİ-4
Anadolu Da (Yozgat ) Evlilik Gelenekleri
Yozgat’ta Görücü Usulü Evlilik ve gelenekleri: 4.Bölüm
Birde görücü usulü evliliklerde kızı ve oğlanı araştırma boyutu da oldukça ilginç yöntemler kullanılırdı. Örneğin eskiden ( o yıllarda ) evler genellikle tek katlı ve müstakil bahçeli evler şeklindeydi, ayrıca da evlerde banyo yoktu ve evin bir (ağaçtan yapılarak adına makat denilen şimdiki adı şark köşesi olan) tipte bir yer ve köşesinde bir metre kare kadar büyüklükte bir çukur olurdu, üstü tahta kapakla kapatılır ve üzerine kilim ve minder serilerek oturmalık olarak kullanılırdı, banyo ihtiyacı olunca döşeme ve kapak kaldırılır kenara konur ve içine girip banyo yapılırdı. Bu tek kişilik banyo çukuruna gusilhane diye adlandırılırdı. Bu bölüm çok nadiren müsait oldukça ve gusil abdesti almak için kullanılırdı, bu sebepten dolayıda insanlar kir banyosu için haftalık çarşı hamamlarına giderlerdi. Hamamlarında sınırlı sayıda oluşu insanların kadınlar ile erkekler hamamı ayrı ayrı günlerde Haftanın iki günü kadınlara beş günü erkekler olarak düzenlenirdi ve sırasıyla hizmet verirdi. İşte bu ortamda görücü Aile büyüklerinin işine gelirdi, Görücüler kadınlar uzaktan beğenip tespit ettikleri ( Gelin adayı olacak kızları) takip ederek aynı hamam giderler komşu gibi tanışırlar, konuşurlar ve kızı hamamda yakından inceleme fırsatı bulurlardı. Genelde kızın konuşma özürlü olup olmadığına, bazı sesler çıkartarak kulaklarında sorun olup olmadığına, vücudunun ve cildinin düzgünlüğüne ve oradaki hareketlerine bakarak düzenli olup olmadığına bakarlardı.
Gelin adayının incelemesi bittikten ve görücülerin bu kız fena değil bize yarayabilir onayı alındıktan sonra sıra evinde görüp incelemeye gelir. Yine aynı şekilde bir bahane ile gündüz kadınlar arasında komşuluk ilişkileri içerisinde çay kahve içme bahanesiyle kızı evinde inceleme başlar. Bu incelemeler kızın ev işleri, el işleri ve evdeki temizlik ve düzen ortamı kontrolleri marifetleri test edilir şeklinde yapılırdı. Örneğin; pencere önlerinin tozuna ve camlarının lekesine, parmak sürülerek gizlice bakılırdı, Mahad ve halı kilim altı toz toprak varmı diye yoklanırdı, mutfak eşyaları, gaz lambasının ( o yıllarda elektrik yoktu aydınlanmak için yakılan gaz lambası vardı) isli olup olmadığı çok önemli test faktörleriydi. Bu olaya bir özdeyişle açıklık getirelim. Bir dünürcü kıza bakmaya gider ve dönüşte kız nasıl beğendinmi diye sorarlar. Dünürcü şöyle der.” Dünür gittim büyük evin kızına, Yazı yazdım lambasının tozuna” diyerek uygun olmadığını belirtir. Uygun görürse hayırlı uğurlu olsun. Der ve işi bitirir.
Erkek tarafı isteyecekleri kızı inceleyip olumlu sonuçlara göre evlerine gelin olarak getirmeye karar verirler ve kız isteme talebinde bulunmak için harekete geçerler. Kimileri bu kararı verirken oğullarının kabul edip etmemesi fikrini alılar, bazıları ise o daha cahil “ağzını gözünü bilmez” diyerek oğlanın fikrini bile almazlar ve sadece kendi kararları doğrultusunda hareket ederler. Kız istemeye giderkende kızın ailesine yakın olan bir akrabasını, yoksa bir yakın komşusunu yanlarına alarak götürürlerki işimiz kolaylaşsın ve başlık parası , süt hakkı gibi pazarlık geleneğinde miyancı ( arabulucu ) olsun diye ve onuda haberci olarak gönderirler dünürcü geleceklerini bildirirler.
YAZI DİZİSİ- DEVAM EDECEK
Araştırmacı Şair Yazar Salim GÜLBAHÇE
Yozgat Şairler Yazarlar Birliği Derneği Başkanı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.