SAĞ DUYU....

• 18 Mart 2013 Pazartesi 18:15:06

Buruşturulup atılmalara rağmen, küsmek nedir bilmiyorlar... Bazen " hadi gel oynayalım" diye kışkırtan bir çocuk, bazen, "senin tadın mı yok, otur hele biraz" dercesine halleşmeye davet eden bir can yoldaşı edası ile kıpırdanıyor sanki masanın üzerinde..

Bence A4 lerimiz halllerindenden oldukça memnun olmalılar.

Ve bence , o A4 leri kullananlar ve kağıtlar, aynı mayadan olmalılar... Ağırlığınca ağırlık , ya da , bir üfürüklük..

Ve yine bence , bir alay adam, bir alay körükle üflese, önümüzdeki sayfaları santim kımıldatmaya muvaffak olamazlar...

Sayfaları saklamalara, dönüp dolaşıp tekrar okumalara değer kılan nedir..? Kendine ait te olsa...isim mi , cebindeki pasaport mu,.. taşıdığı ünvan yada bir soy ağacına mensubiyet mi..? Hangisi..?Aklı kurcalayan , kalbi harekete geçiren içerik olmasın sakın..?

Peki, her problemi çözmeye atılan beyin mi akıllıdır , yoksa yerli yerince telaşa kapılmadan , danışan beyin mi akıllı..?

SAĞ DUYU....

İnsanı bir bilgisayardan ya da bir kurbağadan ayıran şey nedir..?

Geçimini çoğunlukla ticaretle sağlayan bir arkadaşım anlatmıştı.... Daha yolun çok başındayken ustaları bir öğütle yola katmışlar onu..;" Eğer en ufak bir şey içine sinmiyorsa , imza atma , gerekiyorsa yırt at..." demişler. Bunun kuşkuya vurgu olmadığını çok sonra anladım... Bu beyni motonluktan kurtarıp, kalbin bir ihtimal daha var demesine referans sağlıyor...Diğer taraftan bakınca da kalbinin sesini birden fazla frekans testine tabi tutan beyni devreden çıkarmamayı hatırlatıyor...Yani işin özü; neresinden bakarsanız SAĞDUYU...

Neresindense orasından baktım,... karar veremedim mi diyorsunuz...? Bu o zaman " PİŞMANLIK DUYMA KORKUSU"....Ama biraz pişmanlığın ve bunu itiraf etmenin nesi kötü..?

"Şimdi durup dururken, kalbimle beynimin arasında kalıcam,.. sonra nasıl dik durucam... Sen akıllısın nasıl yaptın bunu diyemem kendime,..bu duyguyu sevmiyorum.. hele ki başkasına hiç katlanamam..!"Tamam ama, doğruluk üzere yaratılsakta, doğruyu bulmak ve uyumu kurmak, TECRÜBE DENİLEN SİLSİLEYE maloluyor...

Böyle yapmamış olsaydım,... / Pişmanlık..Ama yaptım,.../ Sahiplenme..Bir daha ki sefere,.../ Muhakeme..Bir seferinde,..../Tecrube..Ama şöyle de olabilir.... / Kalp Bunu değerlendirmem lazım.../ Beyin

Yanlışlar doğrularla, doğrular yanlışlarla test edilebiliyor... Tezat bilhassa yaratılan bir olgudur çünkü..Güvenmek veya güvenmemek kararını aldıracak beyin, bu karar için nereden referans alacak... ?

Yüzde yüz beynimize itimat etsek mesela, insana ençok benzeyenleri akıl yürüterek ve bilimin akıl işi olduğuna kanaat getirerek, bu akla uyup,.. şebeklere kaftan giydirip, baş köşeye oturtmak işten bile değil... Garipler dile gelip " hay böyle turp suyu" derlerse şaşmamak lazım.. (Belkide bu yüzden komik bir gülümseyiş hakim simalarına,.. kim bilir...?)

Şaka bir yana AKIL, AKILDAN ÜSTÜNDÜR....AMA NEYE GÖRE...?

Uzun zaman dostluk yaptığım bir muhterem ile pek çok seyatler de bulunduk... Otomobili o kullanırken, bildiğim bütün duaları okurdum ilk zamanlar..Çünkü, trafik ışıklarında kırmızıyı son anda fark eder ve son anda fren yapardı.. Sonra uyarmaya başladım papağan gibi.." kırmızı yanıyor,.. kırmızı yanıyor"... Değişen bir şey yok.Sonra anladım ki ; o böyle duruyor ve duruyor işte.. O mesafe ayarını böyle yapıyor..İçim mutmain oldu.. Ama , o’ nun için üzülüyorum, çünkü ani refleksler bünyeyi çok yoruyor.

Bu arada, duraklar, İnönü Caddesi’ nin bir birine dip dibe denecek kadar yakın durakları.. Hangisinde inseniz,.. çok çok elli adım fark eder gideceğiniz adrese...

ELİNİZDEKİ ADRESİN DOĞRU OLDUĞUNA KANİ İSENİZ,... HA BİR DURAK ÖNCE,.. HA BİR DURAK SONRA...

SELDA İYİEKMEKÇİ