Farkım Sensin Şulenar
Hayrettin Taylan
Şairzal:
Geldin…
Şulenar:
-Gelin’miş oldum.
Şairzal:
-Yüreğine uzandı usumun aç kurtları. Zekice seçtim, zekice sevdim seni.
Çok tanıdık, çok senli benli bir ruhun vardı. Bu ruhun derinliğine teslim ettim içimi.İçimin kalaycısı olur musun? Bakır tepside sana sunduğum sevdayı kalaylar mısın ?
Şulenar:
-Yıllardır özlediğim, beklediğim, istediğim, erimek istediğim sevda bağısın.Bütün bağıllarım sana ,aşkın ahusu olarak geldim. İlklerime kadar ,iliklerime kadar ahu oldum.Ahlarım olmaması için dualardayım.
-Bir güven kalesi kurdun gönlümde. Sabırla eriyip karıştık sevdaya.
Beni üzmemeye yeminin var mı şairim…?
Şairzal:
- Yaralarım vardı, sızılarımı teslim etmişlerdi melankoliye.
Ama sen ustalara ders veren kadınsal duruşunla, kadınsı zekanla beni mutlu paftalara taşıdın. Artık yürek devletimiz var dedin. Artık, bu devletin başkentiyim. Gönlümün padişahısın artık dedin. Bu yüzden yaşanırlık geçmişinden sorumlu değilim. Senin geçmişinde kalmıyorum, bana sen lazım, senli yarınlar lazım.Her insanın bir geçmişi vardır.İçsel tarihinden çok , gelecek talihimiz güzel olsun.İşte, bu söylem diliyle, bu senli demlere ulandım.
Direnemedim… Şimdi bu yüceliş sularında ruhuma, gönlüme, her şeyime başkentken nasıl seni incitirim?
-Küçük bir parantezin olsun her zaman. Büyük kentler, insanın egolarını kirletmekte, içindeki çocuğu hasta etmekte, sosyal medya ve diğer sosyal, bilişsel öğelerle insanın bilinçaltı filtresini kirlenmekte.Bu bağlamda kafanda çizdiğin peygamberimsi ben de değişebilir, o güzel kalbini kırabilirim. Bilinçlice yapılmaz bunlar.Aşk her zaman yüzde yüz mutlulukla gemisini sürdürmez.Sen hiç dalgasız deniz gördün mü ki?
-İnsan da öyle, bazen senin de benim de farklı dalgası olabilir.Önemli olan anlayış olgunluğu.İyi niyetlerin elçisiyim.
İlk defa saklamadım sevgimi, her dilde,her yerde seni andım.
Ve sen….Ve yine sen….
Yüreğin o kadar özeldi ki..Samimiyetin aynası oldun.
Hassaslığın gün’eşi, güvenliğin güleç yıldızı, gülümser günlerin ruh aydınlığı.Bu minvalde seni üzecek duruşlarda olamazdım.
Ertesi var olan düşler akıntısıydın.Adını koyamadığım dalgalar algısıydın.Beyazlığa beyazlık dersi, maviye mavimsilik ,aşka gerçek aşk adresini sunan, özümsü, aşkımsı bir sevi meleğiydin.
Kör kuyulara atılmış Yusuf’tum.Sen henüz Züleyha değildin, Züleyha komşusuydun. Beni gördün aşkın derinliğinde, vazgeçilmez anları yaşamak için gönlünle beni çıkardın o huyunu geçen kuyudan.
Şulenar:
-Seni sevdiysem; hatıra ormanımı sözcüklerle, güzel sözlerle , açık algılarla, güvenli teperle, en önemlisi de benleşerek, benzerlerimizi, eşitlerimizi sevdaya dahil etmendi.
Beni hatırla, hatırın hatlarında.Beni hep ara, arayışın gül yüzünde.
Duy içimdeki kızın sesini. Tanıştır içindeki oğlanı içimdeki kızla.Biz içsel aşkın ürünüyüz.
Yangınım tanıdık.Şule şule senle aşk alevlerine teslimim bundandır.
Şimdi aşk alevinden, deryalara teslim olmuş güzel günlerin aynasındayım.
-Duyur içimde susmayan sesimi.Nefesim kadar yakın demler biriktirdim.Öp beni aşkın bakir dudağından.Bakırsal düşlerinin pası silinsin.
-Boşluğun bilinmezlik hoşluğu değiliz.Hoşluğu dolduran güzel yarınlar ecriyiz.
...İç aynaların yansıttığı güzel anlar kuyruğundayım.İçimle yarıştır içini.
Farkım sensin, sevgim sensin, şairim, cümle mühendisim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.