- 522 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Velisi Bulunduğu Yetim İle Evlenmek!
Velisi Bulunduğu Yetim İle Evlenmek!
Kuran her döneme, her asra bakar! Doğru yorumlanırsa her derde deva! Yanlış yorumlanır ve zaman, mekan ve insanlığın gelişim seyrine dikkat edilmeden, güncelleme yapmadan anlaşılmak istenirse de bazılarını komik duruma düşürür! Bu kuranın ne kadar kapsamlı bir kaynak olduğunu gösteriyor! Eski zamanda uygulananları günümüze aynen taşıyanların içine düştüğü çıkmaz da yine kuranın harikalığından. Münafıkları komik duruma düşürerek teşhir eden de kurandır! Allah’ım ne muhteşem bir kaynak vermişsin ki onunla bazıları arşa yükselirken bazıları da sefil oluyor!
İşaratül-İcaz | Münafıklar Bahsinden bir bölüm.
“Alelekser münafıklar, ehl-i kitaptan oldukları için, şeytani bir zeka sahipleri olup, daha hilekar, daha desiseci olurlar.
Birincisi: Allah’ı kandırmak gibi muhal bir şeyin talebinde bulundukları için tahmik (ahmak) edilmişlerdir.
İkincisi: Menfaat niyetiyle kendilerine zarar dokundurdukları için tesfih (sefih, aşağı)edilmiştir.
Üçüncüsü: Menfaati mazarattan tefrik edemedikleri için techil (cahil) edilmişlerdir.
Dördüncüsü: Tıynetleri pis, sıhhatlerinin madeni hasta, hayat menbaları ölmüş, vesaire gibi rezaletleriyle terzil (rezil) edilmişlerdir.
Beşincisi: Şifanın talebiyle marazlarını ziyade ettikleri için tezlil (zelil, zillet)edilmişlerdir.
Altıncısı: Elemden maada bir şeyi intaç etmeyen kavi bir azapla tehdit edilmişlerdir.
Yedincisi: İnsanlarca alametlerin en çirkini olan kizb ile teşhir (Açığa çıkarılmış) edilmişlerdir.” İşaratül-İcaz
Kuran’ın münafıklara bakışını “İşaratül-İcaz” dan açmaya çalışacağım. Bakın Yedi maddede neler var; ahmak, sefih, cahil, rezil, zelil, azapta, teşhir. Bu halleri Allah tarafından gösterilir! Münafık, kendini inananlar arsına saklayabilir ama bu yedi madde ile teşhir edilmekten asla kurtulamaz!
Gelelim asıl konuya; velisi bulunulan yetim ile evlenmek konusuna!
“Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.” ﴾3﴿ Nisa Suresi 4/3 kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#4:3
Ayette cariye var, dörde kadar eş var velisi bulunulan yetim kız var!
Savaşta öldürülen rakibin eş ve çocukları köle ediliyordu! Günümüz adalet anlayışında birey özgürdür, sadece savaşan veya suçlu kendisi cezalandırılabilir, ailesi masumdur!
Dörde kadar eş konusu zaten kıvrak din alimleri tarafından ayrıntılı açıklandı; tek eşlilik önerilirmiş! Bunu çıkarmışlar! Saygılar…
Velisi bulunulan yetim kız konusunda da kıvrak yorumlar yapmak mümkün ama ben daha derine dalacağım!
Son zamanlarda gelişmiş bir Batı ülkesinde yaşayan yabancıların çocukları bir bahane ile ellerinden alınıp koruyucu aileye veriliyormuş! Koruyucu aileler de o çocukları her türlü istismar ediyor, cinselliğinden yararlanıyormuş! Bunu da kılıfına uydurmuşlar elbet; yanlışlığından kimsenin kuşkusu da olmaz!
Şimdi doğruca konuşalım; bir Orta Doğu’lu bir şeyh velisi bulunduğu kız ile evlendiğinde ayete göre sorun olmaz. Batılı kişi velisi bulunduğu çocukla evlenirse yaygara koparılır ise. Burada ikiyüzlülük vardır! Bir şey caiz ise herkese caizdir değil ise herkese uygulanmalı bu kural. Eski zamanda o zamanın şartlarında bakımevleri kurumsal olmadığından koruyucu aileler bu işi üstlenmiş, büyüttükleri kız çocuğunu da dışarı vermek istemedikleri için kendileri zaten yaşlı, gencecik kızı kendilerine nikahlamışlar… Batıda bu geriye dönüş manidardır! Batı aslında batıyor haberi yok! Bin yıl öncesinin uygulamasını günümüze Batılı taşıdığında Doğu’dan haklı olarak tepkiler yükseliyor! Ne garip değil mi?
Nur Külliyatında şöyle ifade edilir:
"Asırlara göre şeriatlar değişir. Belki bir asırda, kavimlere göre ayrı ayrı şeriatlar, peygamberler gelebilir ve gelmiştir. Hâtem-ül Enbiya’dan sonra şeriat-ı kübrası, her asırda, her kavme kâfi geldiğinden, muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır. Fakat teferruatta, bir derece ayrı ayrı mezheblere ihtiyaç kalmıştır." Sözler, 485"
Son tahlilde; kuranı doğru okumak, doğru anlamak gerek! Eski zaman şartlarını yeni zamanın gereklerine göre güncellemelidir. Yoksa Allah’ın münafıklara olan yukarda sayılan yedi maddelik tehdidi devreye girer ki. Maazallah.
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Ahmet bey iyi günler..Yazınızda belirttiğiniz gibi,kutsal kitabımız Kuran'ın özüne inenleri iyi bilmek lazım. Yorumdan yoruma değişik anlamlar çıkarılıyor. Bir de eskinin adetleri, yaşam şekilleri Kuran'da varmış gibi uygulanmaya çalışılmış..Zamanla en doğru olana geçilir herhalde..Elinize sağlık..Aydınlatıcı yazınızdan ötürü kutladım sizi.Saygılarımla...