YORUMLAR
Dermân arardım derdime derdim bana dermân imiş,
Bürhân sorardım aslıma aslım bana bürhân imiş.
Sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyü,
Ben taşrada arar idim ol cân içinde cân imiş.
Öyle sanırdım ayriyem dost gayrıdır ben gayriyem,
Benden görüp işiteni bildim ki ol cânân imiş.
Savm u sâlât u hac ile sanma biter zâhid işin,
İnsân-ı Kâmil olmaya lâzım olan irfân imiş
Kande gelir yolun senin ya kande varır menzilin,
Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvân imiş.
Mürşid gerektir bildire Hakk’ı sana Hakk’al-yakîn,
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş.
Her mürşide dil verme kim yolun sarpa uğratır,
Mürşidi Kâmil olanın gâyet yolu âsân imiş
Anla hemen bir söz durur yokuş değildir düz durur,
Âlem kamû bir yüz dürür gören anı hayrân imiş.
İşit Niyâzî’nin sözün bir nesne örtmez Hakk yüzün,
Hakk’dan ayân bir nesne yok gözsüzlere pinhân imiş
Varsa aklın biraz Allah’a kavuş, mürşidini bul
****************************************************************
İnsanlar iki kısma ayrılır bizim inancımıza göre dini açıdan. İman edenler ve iman etmeyenler. İman
edenler de kendi arasında üçe ayrılır. Bunlar sırasıyla;
1-İman edipte dini yaşamayanlar; bunlar parçalı bulutlu gecede az sayıda ki yıldızla alemi seyrederler,
2-Zahiri yaşayanlar; bunlar ay ışığı ile yetinirler, alaca karanlıkta çok şeyler kaçırırlar.
3-Ehl-i rabıta; bunlar ise güneşi görmüş, birçok şeyi seyredebilen, zikri dilden kalbe indirmiş, gerçek manada aşkı tatmış, dünyada iken kavuşabileceği en güzel nimete kavuşmuş müstesna insanlardır.
İman etmeyenler ise; kendini dünya zindanına kilitlemiş, yıldızdan, aydan, ziyadan habersiz bir mahkûm derkesindedir.
Yalnız şunu iyi bilmek gerekir ki; herşey ehil işidir. Bazen ehil olmayana verirsiniz bir nimeti, nimet-i küfran eder. Kaşıkçı elmasını cahil yerde görse bilmez ki onun ne kadar değerli olduğunu. Bir tekme vurur geçer. Bazen şuna şahit oluyoruz ki; adam tasavvufa girmiş ama şeriatten bi haber. Sanıyor tasavvuf din. Çok tehlikeli yönlere doğru gidiyor. Halbu ki tasavvuf şeriatı mükemmel yaşayabilmenin yoludur. Maalesef bazıları kaptı kaçtı yapar gibi gel sana rabıta verelim diyor ham müslümanlara. Mürşid bir güneştir müridin gönlüne doğan. Sen ham meyveye su vermeden sade güneş ile olgunlaşsın dersen, birde bakarsın ki o meyve kuruyup gitmiş.
Mevzu bayağı hassas. Rabbim doğru yolda daim ve kaim eyelsin. Amin.
Selam ve dua ile...