Ben öyle ahım şahım şiir yazamam. Kimi şair kuytulardan gider; yerin altına üstüne getirir. Mecazi anlamlarla çok güzel şeyler yaratır. Yok arkadaş, ben de o yok işte. Meseleye kaba kucak direk girerim  Yani yolun tam ortasından. Neyse konum bu değil, mesele şu;

Ben çok güzel şiir yazarmışım. Şiirlerim yok olmaması için emniyeti suistimale yer vermemek için sayın “Edebiyat Defteri” şiir seçki kurulu benim bir çok şiirime kelepçe vuruyır. Yani silinip yok olmaması için ) Sayfada şöyle yazıyor “Seçki alan şiir pasiflenemez”
Vay be ! Ben ne şiir yazarmışım..Ki şiirlerimin çoğu seçki almış )

Esas mesele ise şu; sakıncalı şair. E kardeşim sakıncalı piyade olur da, sakıncalı şair olmaz mı ? Adamın yani benim ne yapacağım belli değil, bir anda şiirleri siliveriyormuşum..Külliyen yalan ! diyemem tabi...Haklılar..Amma..amma şiir benim kardeşim..İster sobada yakar, istersem el üstünde tutarım.İstersem trafik canavarına kurban veririm.
Hem ayrıca dünkü sevdiğim bir şiire bugün küsebilirim. Ya da alıp içindeki kahramanlarla birlikte dağa kaçırabilirim. Memlekette özgürlük var. Cezası neyse ben çekerim.

Hayır hayır illaki mahkumu göz önünde tutup kapıyı da üstüne kilitleyecekler. Gardiyan ? Valla bilmiyorum gardiyanı da vardır her halde..:)) İtirazım var diyeceğim ama Müslüm Baba da gitti.

Neyse..İşin gerçeği bu konuda biz şairlere biraz hoşgörülü olunması..Hem ben ayrıca şair de değilim. Tamam orada bu şiiri yazan şair yazıyor ama değilim. E şair değilsen burada ne işin var kardeşim ? diyebilirsiniz..
Ya ben de kaç yıldır işte bunu düşünüp duruyorum. Madem şair değilim burada ne işim var ?
Bileniniz var mı ?
Bi dakka bi dakka ! Lütfen yorulmayın. Şimdi aklıma geldi, yanıtını vereyim
“Aşığım aşık ! Edebiyata aşığım kardeşim !”

.