- 1006 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TABU
Bir insanın üstlendiği sorumluluk ne kadar kolay küçük ve basit gibi görünse de onu layıkıyla yapmak zorundadır. Bu işin gönüllüsü olması bu sorumluluğu daha da arttırır kanaatindeyim.
Oldum olası üst düzey subaylar başta olmak üzere Askeriye’ ye ve Emniyet’ e pek kanım ısınmamıştır.
Bunun özel bir nedeni yok.
Bir gece yarısı kuvvetle çalan kapıdan içeriye dalan birisi yakın komşumuz üç polis memurunun evi didik didik aramaları ve büyük bir sevinçle kitaplar arasında buldukları Aziz NESİN’nin ZÜBÜK kitabıyla birlikte beni ve erkek kardeşimi şafak sökerken 6. Şubeye alıp götürdüklerinin ardından orada yaşadıklarımızı saymazsam…
Üstelik sülalede Denizaltı gemisinden tutun da Dumlupınar gemisine kadar çeşitli kademelerde görev yapmış yakınlarım varken. Ve babamın görevi gereği asker ailelerinin bol olduğu yerlerde yaşantılarına yakından tanıklığım olmuşken...
Telefon ahizesini ters tutan kurmay albay eşlerinin o üstten bakan kibirli ve görgüsüz halleri- ki bunu hala sürdürüyorlar- beni şaşırtan ilklerden biridir.
Yıkılmaz tabularda biri de; gerek orduya gerekse ordu mensuplarına en küçük bir eleştiri getirmemekti. Salkım Hanımın Taneleri adlı bir sinema filmi büyülemişti beni. Tuncel KURTİZ’in paşa rolünü üslendiği karakterden dolayı film fevkalade eleştirilmiş hatta sinemalarda oynaması bile tehlikeye girmişti.
Seksenli yılların derin acıları yüreklerde kapanmayan bir yara olarak kanayıp durmakta hala…
Vatandaş sımsıcak yataklarında mışıl mışıl uyurken onlar Vatanı bekliyorlardı canları pahasına!
Sanki silah zoruyla itelenmişlerdi bu mesleğe!
Elbette beş parmağın bir olmadığı. Yumurta ikizlerinin birbirlerinden farklı özellikler taşıması gibi her asker ve her asker ailesini de aynı kefeye koymak büyük haksızlık ve saygısızlık olur elbette.
Ancak istisnalar da kaideyi bozmaz!
***
Demokrat Parti’nin orduyla yaşadığı ilk çatışmalardan biri 1951’de emir erliğinin kaldırılması girişiminde ortaya çıkmıştı. Mecliste ve orduda ciddi tartışmalar yaratan emir erliğinin kaldırılmasını öngören yasa tasarısı hakkında komutanların görüşlerini almak için yapılan ve zamanın Milli Savunma Bakanı Hulusi Köymen’in başkanlık ettiği toplantının tutanakları, DP-ordu ilişkileri ve DP popülizmi açılarından olduğu gibi, emir erlerinin çalıştırılma biçimlerinin yarattığı popüler hassasiyeti zımnen ortaya koyması bakımından da önemlidir. Tartışmanın odağında emir erlerinin hizmetçilikte kullanılması ve emir erlerine çamaşır ve bulaşık yıkatmak, alışveriş yaptırmak, çocuk arabası dolaştırmak gibi özel işlerin yaptırılıyor olması yatmaktaydı.
Zamanın Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanı olan Cevdet Sunay, bir insanın diğer bir insana hizmetçilik etmesinin “demokrasi zaviyesinden mütalaa edildiğinde” “çirkin” olabileceğini, ancak vatan aşkıyla yanıp tutuşan Türk milletinin subayın kıymetini bildiğini savunuyordu.
Generallere göre, “serdengeçti bir ruhla” gecesini gündüzüne katarak vatan savunması için çalışan bir subay için emir ersiz bir hayat tasavvur edilemezdi ve subayın “geride bıraktığı ailesine hizmet edecek yardımcı bir insana ihtiyaç vardı.” Hele hele bir subayın “sokakta koltuğunun altında bir sürü paket ve sepet taşıması çok ağır bir hareket” olurdu. Üstelik emir erleri “kendi ailesinde görmediği terbiyeyi subayın evinde görüyor” ve “bir evlat muhabbetiyle” besleniyordu. Generaller, emir eri tartışmasının ordunun “gurur ve izzetinefsinin zedelenmesi” anlamına geldiğini ve “mürteci ve solcu propagandacılar” tarafından kışkırtıldığını iddia ediyordu. Bakan H. Köymen ise, “Hizmet eri vazifesini görenler hayatlarından memnundur” diyen Korgeneral Z. Okan’a cevaben, “Emir eri hayatından memnun olabilir. Bunu gören millî vicdan onun bu hareketinden memnun değildir” diyordu.
Günümüze döndüğümüzde ise durumlar daha da vahim. Her bir şeyin “Şeffaflaşmasıyla” kirli çamaşırların bir kısmı ortalıklara dökülmeye başladı.
***
Emekli Tümamiral Güven’in boşanma davası süren eşi Suna hanım Güven hakkında, emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in eşi Sevil Örnek’e “hakaret” ettiği gerekçesiyle 2 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Suna hanım Güven’in Sevil Örnek hakkında söylediği “iade etmek üzere aldığı 22 parça pırlanta takı ile 110 bin doları geri vermedi” sözleri ikili arasındaki tartışmayı yargıya taşımıştı.
***
Askeri Casusluk davasında ortaya çıkan Çetin Doğan bilgilerinde Doğan’ın emir erlerine çok sert davrandığı ve ’Siz benim köpeklerimsiniz’ dediği iddia edildi
Yıllardır Avrupa’nın en büyük bütçesine sahip olduğu söylenen TSK ‘nın bu rekorunu şimdi Emniyet Teşkilatı kapmış durumda…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.