- 712 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TİMSAH PUSUDA
Beklemeyi ben çok iyi bilirim. Sabırlı bir kadınım. Tıpkı şu son bir ay olduğum gibi... Oysa içimde ne fırtınalar raksediyor... Dışardan bana bakıp; ne rahat adamsın diyorlar. Oysa ben biliyorum ki; her şeyin bir zamanı var. Acele etmiyorum o yüzden. Bunu da daha sonra okumak için yazıyorum. Çünkü severim geri dönüp bakmayı. Aaa, o zaman ne duygular içindeymişim ve işte şimdi buradayım,rahatım demeyi severim. Sıkıntılarda yoğunlaşmaktan yana olmasam da, ara-sıra ne merhalelerden geçtiğimi anmak isterim.
Bir eser oluşturdum. Kanlı-canlı bir şekilde elimde tutmak istemez miyim? Çevremde bunu isterken coşkusuz olduğumu düşünenler var. Öyle değil elbette gerçek. Çok istiyorum. Ama sabretmesini biliyorum. Çok emek verdim. Ve bu emeğimi tehlikeye atmak istemiyorum. İçim ateş gibi yanıyor. Bir zaman geçecek ve ben bu yazıyı okuyup güleceğim. ’
’ İşte Elif diyeceğim... Sabırlı bir kadın O. Acele edip de yanlış hamleler yapmadı. ’
Aşkta yaptım. Ne oldu peki? Acele etmenin kaybettirdiğini öğrendim. Yine de yapacağım. Ama daha az... Daha dikkatli olacağım. Daha sabırlı... Daha bir bilge gibi...
Suskunluğum karşı tarafta nasıl bir his uyandırıyor bilmiyorum. Belki rahat bıraktığım için huzurla ve bir miktar utançla daha iyi bir çalışma sunacaklar bana. Ve ben Onlara teşekkür edeceğim. Zerafetle hem de... İyi bir niyet ve sabır mutlaka iyi sonuçlar doğuracak. Başka türlüsü beklenemez.
Bir şiir yazmıştım. İçinde geçen tamlama ünlü bir şairin şiirinin adıymış (!) Böyle ünlü bir şiirden bi haber zavallı ben şaşkın... Hemen uyardı ablam. Dedim ki; ama ben bambaşka bir anlamda kullandım orada. O şiire atıfta bulunmadım ki. Öyle olsaydı ben de bilirdim tırnak içinde yazacağımı,sadece okulda öğrenmedim,aynı zamanda eğitimini aldım bu işin. Ama bazı insanlar sabit fikirlidirler, siz ne söylerseniz söyleyin burunlarının dikine giderler. Ablacığım,sen benim aklımdan geçeni biliyor musun ki bana tekdir çekiyorsun. İzah ediyorum; ablam hala vıdı vıdı, büyük ustalara saygı göstermeliymişiz, bu bizim borcumuzmuş vs. kaptırmış gidiyor. Bilmiyor ki ben bir lokmayken bu ustalara hayran büyümüşüm, sonra adalet her daim yol göstericim olmuş. Ruhumun zerafetinden susuyorum. Ama içim haykırıyor elbette bir şeyler söylemek için. Ama susuyorum. Sabret Elif diyorum. Sen biliyorsun değil mi o iki sözcüğü yazarken ne düşündüğünü... Ne anlamlar yüklediğini sen biliyorsun... Ve susup kibarca teşekkür ediyorum. Varsın ablam egosunu tatmin etsin. Biz sergilemiyoruz çünkü yaptıklarımızı. Bize küçük kız gözüyle baksalar ne olur ki? Bekleyelim hadi...
Beklerken kedimle avunuyorum. Beni en iyi O tanımlar. Kedi... Kedilerde olan bir çok özellik bende de var. Bağımsız, kendi bildiğini yapan, sakin, takipçi ve çapkın... Bir kedi kuyruğunu havaya dikerek azametli azametli odada salınırken kim bilebilir aklından ne geçtiğini? Öyle bir ifadeyle bakar ki; aklımı okuyor diye yemin bile edebilirsiniz.
Kedimle avunuyorum ve Ona öyle çok isim takıyorum ki... O bir yer kedisi... Şahmeran... Kuzgun ve kedilerin şahı... Kabadayı bile olduğu olur arada. Zerafetin timsali bu kedi öylesine yakın ki ruhuma...Beni seven Onu da birlikte sever. Sevmesi gerektiğini bilir,öğrenir. Bilgesiyle beraber yaşayan bir kadın olarak yer ederim akıllarında.
Kimbilir; belki de Onlardan geçti bu sabır hali bana.
A unutmadan; bir kez eski sevgililerimden birisi, sadece izlediğim,konuşmadığım için Timsah pusuda demişti benim için. Ne çok kızmıştım. Şimdi gülüyorum. Çünkü bu hem benim iyi bir avcı olduğumu düşündüğünü etiketlediği için hem de kendisini avlık lezzetli bir lokma olarak gördüğünü etiketlediği için komik. E ne yapalım? Ben de böyleyim; dişime uygun bir av gördüğümde peşinden koşmalıyım. Serde çapkınlık var...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.