- 643 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Betül’e mektuplar-2
Betül’e mektuplar-2
Hayatıma zorla girdin ve başka bir dünyanın kapılarını açtın. Mutlu oldun ve mutlu ettin beni. Bir kadının erkeğine yapması gereken her şeyi fazlası ile yaptın. Önce kalbini sundun, sonra vücudunu, kadınlığının her zerresi ile bir şölen yaşattın. Sonsuza kadar senin olduğumu sanırken mesajını aldım. Çok kısa ve netti yarın sabah son defa geliyorum. Ne olmuştu da bir anda her şey bitivermişti. Biliyorum bu sorunun cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğim. Hayatıma üç Ağustos sabahı zorla girdiğin gibi hiçbir neden belirtmeden çıkıp gittin benim söyleyişimle sokaktan geldin ve yine sokağa döndün. Bir sene gibi kısa bir süre biçimde aile hayatına tanık olmasaydım profesyonel sokak kadını olduğuna inanacaktım. Sanırım sen içindeki özgür kadını dışarıya çıkarmış onun istediği gibi yaşamayı tercih eden bir kadınsın. Bu işi para için değil sadece zevk için yapanlardansın.
Seninle tanışmamızı bugün gibi hatırlıyorum. Sabah yedi kırk beş gibiydi telefonum çalmaya başladı uyku sersemliği ile yatağımdan hızla kalkmak istemiştim. Ayağım üstümdeki pikeye dolandı ve ben boylu boyunca yere uzanmıştım. Ancak telefonun üçüncü çalışında konuşmayı becerebildim. Sesimi duyunca önce şaşırdın sonrada özür dilemeye başladın. Telefonda özür dileyen sesin bile beni sana âşık etmeye yetti. Dükkâna geldiğimde de aradın gerekçen gerçekten çok komikti ama bana bahaneni yedirmiştin bende saf, saf inandım neymiş telefon ettiğin zaman devamlı benim numaram çıkıyormuş. Belki bende inanmak istemiştim o zaman bu tesadüf benim için de bir şanstı. Zaman içinde seni tanıdıkça ne kadar şanslı bir adam olduğumu da anladım. Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen seninle yaşadığım günlerden kalan anılarımın hiç biri canlılığını kaybetmedi. Telefonda tanışmamızdan sonra birbirimizi sık, sık armaya başladık. Bu arada birbirimizi daha yakından tanıdıkça senden hoşlanmaya başladığımı fark ettim.. İşin en kötü yanı evliydin ama zaten hiç inkâr etmedin ve en başından söyledin. İki çocuğun vardı biri yetişkin kız olanı ise henüz ana sınıfına gidiyordu her sabah bizim oradaki anaokuluna getirip bırakıyordun bir sabah kızını okula bıraktıktan sonra dükkâna geldiniz sen söylemeden sen olduğunu anlamıştım. İçeri girdiniz yanıma kadar gelip ‘’Ben o kadınım ‘’ dediniz. Birbirimizi şöyle bir süzüp sanki on yıllık bir arkadaşmış gibi sarıldık ve tüm cesaretimi toplayıp dudaklarına bir öpücük kondurdum. Reddetmedin bir daha sarıldık birbirimize. İlk karşılaşmamız olduğu halde ikimizde hayal kırıklığına uğramamıştık. Kadını kendime çektim ve uzun, uzun öptüm o da kendini bana teslim etti.
Ve önümüzde yeniden yaşanması gereken bir hayat vardı ve biz bu hayatı yaşamayı göze aldık
Tuğrul Ahmet Pekel
Devamı var/ Mart 2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.