KADERİ BİLMENİN IZDIRABI
Yasemin hanım yıllardır çocuk özlemi çekiyordu .Çevresinde doğan bebekleri duyunca hemen ziyarete gidiyor , yıllardır özlemini çektiği bebek hasretini onları öpüp koklayarak gidermeye çalışıyordu.
Onun bu kadar çocuk özlemiyle yandığını gören arkadaşları artık çocuk yuvasından bir çocuk alması gerektiğini,hem kendine hem de o çocuğa büyük bir iyilik yapacağını anlatıp ,ikna etmeye çalışıyorlardı.
Artık hiçbir ümidi yoktu.Söylenen her yolu denemiş ,gitmediği doktor kalmamış fakat çocuk sahibi olamamıştı.Üstelik yaşı da oldukça ilerlemişti.Sonunda arkadaşlarının da destekleriyle çocuk yuvasının yolunu tutmuştu.Yasemin hanıma üç tane çocuk göstermiştiler.O kendine en yakın hissettiği ,en sevdiği çocuğu seçmiş ,tüm işlemleri bitirmiş ve eve getirmişti yeni yavrusunu.
Aldığı çocuk çok küçüktü.Yasemin hanım artık çok genç değildi ama yıllardır çektiği çocuk özlemi bu yorucu durumu gözünde küçültüyordu.Çok mutluydu ,çocuğun küçük olması ona daha iyi alışması ve Yasemin hanımı gerçek annesi ,eşini de gerçek babası yerine koyması demekti.
Bir anda üzücü,kasvet verici acı günler geride kalmıştı.Çocuklarıyla çok mutluydular.Ocak ayının birinde teslim aldığı yavrusu ile bir anda yeni tertemiz güzel günlere sayfa açmıştı.Çocuğuna kavuştuğu mutlu anı saati saatine yazmıştı.Yeni yavrusuna günlük tutan Yasemin hanım her yaptığını not alıp unutulmamasını sağlamak istiyordu.Saat tam on ikiydi ve Ocak ayının biriydi.Her şeyden bir anlam çıkarıyor ve bu çocuk bize uğur getirecek diyordu eşine.
Eşi Hüseyin bey ve Yasemin hanım çocuk için ne yapacaklarını şaşırıyor ellerinden geleni yapıyorlardı.Minik yavrularına Melis adını takan Yasemin hanım hayallerindeki gibi bir oda hazırlamıştı Melise.Hiç bir eksiği olmadığı gibi çevresindeki çocuklardan daha şanslıydı.
Günler günleri kovalarken Melis büyüyor çok şirin bir kız oluyordu.Yasemin hanım ve eşi Hüseyin bey çocuğa iyice bağlanmışlardı.
Güzel geçen on yıldan sonra yaşadıkları en acı olay Hüseyin beyin ölümü olmuştu.Yasemin hanım kızı Melis ile baş başa kalmış ,birbirlerine sığınmışlardı.Anne kız beş altı senedir yalnızdılar .Acı günler yaşamıştılar.Yasemin hanım kaderi çok merak eden bir insandı .Bu duygusu eşi öldükten sonra daha da artmıştı.Sürekli neler olacağını düşünüp duruyordu.Ben ölürsem Melis yalnız kalırsa neler olur .o ölürse ben ne yaparım.Acaba şimdiden sonra neler olacak?Kafası sürekli sorularla doluydu.
Melis çok güzel bir genç kız olmuştu.Yasemin hanımla başta çok mutluydular fakat gün geçtikçe Melis asileşmeye başlamıştı.Yasemin hanım gençlik halleri geçer ,ergenliktir deyip çok üzerine düşmemeye çalışıyor,Melisi kendinden soğutmadan işleri idare etmeye çalışıyordu.
Yasemin hanım , kızının selameti için , bazen komşu çocuklarından bazen de akrabalardan yardım istiyordu.Melis ile ilgilenmelerini ,bir sorun yaşarsa yardım etmelerini ve haber vermelerini rica ediyordu.Çünkü Yasemin hanım artık yaşlı bir kadın sayılırdı.
Eş ,dost,akraba ellerinden geleni yapıyor ,Melis e sevgi ve yakınlıklarını gösteriyorlardı fakat Melis bundan rahatsız oluyor yanına her geleni kendinden soğutuyordu.
Evde bazı eşyaların kaybolduğunu fark etmişti Yasemin hanım.Onun cambazlıklarıyla uğraşamaz olmuştu zavallı kadın.Artık annesine karşı geliyor bağırıp çağırıyordu evde.Yasemin hanım onu böyle yetiştirmemişti ama Melis aniden değişmişti.Belki de o yeni fark ediyordu.Yasemin hanım iyi niyetli kibar bir hanımdı.Kimseye ne kötülük eder nede kötülük beklerdi.Çevresinde herkesin sevdiği saydığı birisiydi.
Komşuları ,akrabaları da gidip geldikçe bu durumu fark etmiştiler.Yasemin hanım için endişelenmeye başlamıştılar.Melis evdeki eşyaları gizlice satıp ne yapıyordu.Sattığını anlamıştılar ama ne yaptığı meçhuldü.
Sonunda bir akrabayı Melis i takip etmesi için görevlendirmişti annesi.Peşinde koşacak ,çırpınacak takati yoktu Yasemin hanımın.
Kötü haberlerle gelmişti peşine taktığı genç.Melis eşyaları satıp uyuşturucu alıyordu.Yasemin hanım yıkılmıştı.Bütün hayatını sevgisini,her şeyini ,malını mülkünü zaten ona vermişti.Gül yetiştirir gibi özenle ve severek baktığı çocuk kendi çocuğu değildi ama kendi çocuğu gibi bağrına basmıştı.
Bu kadar fedakarlığa bu kadar ihanet olamazdı,çok üzgündü.Melis akşam eve gelince Yasemin hanım yanına çağırdı genç kızı.
‘’Yavrum ben sana yeterli para vermiyor muyum ‘’ dedi.
‘’Hayır anne veriyorsun tabiî ki ne oldu ki niye böyle konuşuyorsun’’ dedi.
‘’O zaman neden eşyalarımızı satıyorsun kızım burası senin evin ,onlar senin eşyaların ben ölünce sen burada yaşayacaksın,babandan benden hatıra bunlar sana’’dedi.
Melis öfkelenerek kabul etmedi ve annesinin yaşlandığını hayal gördüğünü söyledi.Yasemin hanım yumuşak bir dille onu sevdiğini ,onun için her şeyi düşündüğünü hatırlattı.Melis daha çok sinirlendi.Annesi para ile neler yaptığını bildiğini söyleyince Melis çıldırmış gibi oldu.Annesi tedavi olursun ümitsiz olma ,kurtulursun senin için her şey yapmaya hazırım ben kızım deyip sarıldığı anda olanlar olmuştu.Melis annesine elini kaldırmış ve düşürmüştü.Yasemin hanımın başı sehpaya vurmuş ve kan içinde kalmıştı.Melis o telaşla evden dışarı kaçmıştı.
Yasemin hanım başından kanlar akarken ağlıyor ve’’Allah ım ben elimden geldiğince güzel yetiştirmeye çalıştım neden böyle oldu’’ diyordu.Başından akan kandan çok içi kanıyordu kadının.
Bir anda gözü saate takıldı saat tam on ikiydi .Saatin yanında asılı olan takvim Ocak ayının birini gösteriyordu.Yasemin hanım bir anda zaman makinesine girip geriye dönmüştü.
Eşi gülümsüyordu.Başına tuttu başında kan falan yoktu.Aynaya koştu genç ve güzel bir kadındı.Evlerindeydiler eskisi gibiydi her şey.
Hüseyin bey’’ Hadi hanım niye öyle garip bakıyorsun,sofrayı hazırlayalım ‘’ dedi.Yasemin hanım şoktaydı.Az önce evlatlığına güzel davranması ve tedavi olması için yalvarıyordu.Başına bir darbe almıştı ,kanlar akıyordu,nasıl olurdu bu.
Yaşadığı mı rüyaydı yoksa ?Başına darbe alınca uyuyup bayılmış ve hayal görüyor olabilir miydi.?Kendine bir çimdik attı en acısından ,canı çok yandı Yasemin hanımın.
Rüya mıydı yaşadığım Allah ım ,Melis gerçek değil miydi?Yoksa çocuk sevdasından çıldırdım mı diye düşündü.
Anlam veremediği bu durum Yasemin hanımı garip kadın kılığına sokmuştu.Hüseyin bey de zaman zaman takılıyor ‘’Sana ne oldu hanım uzaydan yer yüzüne inmiş gibisin ‘’ diyordu.
Yasemin hanıma yaşadığı hayat tekrar verilmişti.Eşi Hüseyin bey ve arkadaşları çocuk almaları için ısrar ediyorlardı.Yasemin hanım artık çocuk falan istemiyor,başına geleceklerden korkuyordu.Bu sefer de eşi çok ısrarlıydı.
Yuvaya gidip çocuk seçeceğiz diye gelmişti eşi.Yasemin hanım eşini bir türlü razı edemiyordu.Sonunda kendini aynı yetim hanenin önünde bulmuştu.Her şey hayal gibiydi,rüya gibi.İnanamıyordu bu yaşananlara.Eşi Hüseyin bey sorumlu olan görevliyle konuşurken o hep rüyada gibiydi.Onlar konuşurken görevlinin arkasındaki saate takılmıştı gözü ,saat tam on ikiydi.Yanda asılı takvim ise Ocağın birini gösteriyordu.
Bağırmamak için kendini zor tutan kadın eşine hemen buradan gidelim diye yalvarmaya başlamıştı.Hüseyin beyin sabrı taşıyordu artık.Bu arada çocuklar içeri girmiş ,Melis de gelmişti.Yasemin hanım Melis i görünce yarı baygın bir hale gelmişti.Hüseyin bey görür görmez Melis i sevmiş ve kucaklamıştı.Bu olmasın ne olur diye ne kadar yalvardıysa da başaramamıştı Yasemin hanım.Hüseyin bey ‘’Son günlerde iyice tuhaflaştın hanım ,baksana çocuk bizi ne kadar sevdi ,nasıl geldi kucağıma nasıl almam ,nasıl yaparım’’diye karşılık vermişti.
Hüseyin bey , Yasemin hanımı bir doktora götürmüş ,sinirlerinin bozulduğunu düşünmüştü.
Artık evdeydiler, Melis ile baş başaydı Yasemin hanım.Ağlıyordu genç kadın’’Allahım ben hep kaderi kurcalayıp durdum,hep merak ettim,sana bırakmadım hiçbir şeyi ,teslim olamadım ,sana teslim olup ne gelirse senden yaşamalıydım,kaderi bilmemek ne güzelmiş ben şimdi bilerek bu çocuğu nasıl büyütürüm,onu nasıl sever bağrıma basarım.Baksam bakamam ,bakmasam olmaz zavallı bir yetim çocuk bu,ben şimdi ne yaparım.’’ diye ağlayan kadın tekrar yıllarca Melis i bakmıştı.Kaderi bilmek ne kadar da ızdırap verici bir durumdu.
YORUMLAR
Çok şükür kaderimizi bilmiyoruz. Kaderi bilerek yaşamak, yaşamak olmaz. Yazarın dediği gibi olsa olsa ızdırap olurdu.
Tebrik ederim.