- 340 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Büyü Ve Büyücülük 5
5-Kısacası burada ki yok etme insan soyunu kurutma anlamına olmayıp, yeni bir ittifakı anlaşmayla eski ittifakları, hükümsüz saymaktır. Yok saymaktır. Keenlem yekün hükmünde görmekle eş anlamlı olup; ittifakın gelenek görenekti totemi hafızasını ya da bir önceki ittifakın, eski toteminin bilincini silmenin operasyonlarıydı.
Ne yaratmalar yoktan yaratmaydı. Ne yok etmeler yeryüzünde silip süpürüşle ortadan kaldırmaydı. Yani erken ittifak dönemi daha oturmamış bir dilsel ifadenin, yeni yeni ortaya konan dili oluşla ham bir dilin kullanım şeklidirler. Tevrat yaratılışı söylerken: Rab, “göğü (var olanı) yerden (var olandan) ayırdı” der.
İttifak kurulu (tanrılar kurulu), ittifakın selameti için bir karar almıştı. Yeni bir sözleşme yani tufan yapacaktı. Yani bir kısım grubu ve gruba tabi olanları tapınağın birliği (anlaşması-sözleşmesi) içinde kovacaktılar. Yenileri de içlerine alacaktılar. Ve bir önceki birlik hafızasını da, silecektiler. Yeni zaman gelişmesinin hesapta olmayan yeni kurallarını anlaşacakları. Yeni kural, yeni şartname demekti.
Yine ittifak içinin bir başka çatışma tipi de bu tanrılar kurul içinde ortaya çıkacaktı. Aslında tepede (kurulda) birlik olmayınca yapı içinde de birlik oluşamıyordu. Kurul içindeki her bir totem yapının kendi özelliği ilerideki tekleşecek olan tek tanrının da sıfat özelliği olacaktı. İttifakı kurul, tufan kararı alacaktı. Tanrı Ea kurul kararına açıktan ve gizliden karşı çıkacaktı.
O dönemler tanrılar ve insanlar iç içeydi. Neden? Çünkü ilahlar ve sonrada tanrılar olan bu güçler; gerçek ve yöneten totem grup temsilcilikleriydi. Böyle olduğundan insanla iç içe olmak zorundaydılar.
Bu nedenle ilah ya da tanrılar; grup insanlarıyla ve grup insanlarından biriyle yüz yüze konuşuyorlardı. Bu duvar gerisi konuşmaları, ilerleyen zamanla; yavaş yavaş yetkinleşen, soyutlaşan insan bilinci sayesinde geliştirilecekti. Ve insanın kendisine yabancılaşmaya başlamasıyla, tanrılar insanlarla önce duvar (perde) gerisinde, sonra rüyasında, daha sonra vahi yoluyla konuşacaktılar. Osilasyon kaynağı tanrılar da görünmez olacaktı. Gün gelecek tanrı ile insan arasındaki bu vahiyler, tümden bitecekti.
İşte kurul üyesi Ea, tanrılar kurulunun kararı olan, ittifakın içindeki taşkın grupların sürülüp atılacağı kararlarını sevdiği insan olan grup eşi Utnapiştime bir duvar gerisinde konuşarak haber verir. Tufanla taşkın olan gruba belki de bir şiddet, bir baskı da uygulanacaktı. Utnapiştim de gruptan ayrılır.
Aslında yaşanmış olan bu olay ve tüm olay varyantı; yazı diline geçirilene değin birkaç bin yıl dilden dile anlatılmıştı. İttifak süreci çok gelişmiş bambaşka varyant halleriyle devam etmektedir. İlk erken dönem ittifakları hayli dirençli, hayli şiddetli reaksiyoner ve çok çabuk değişen, dönüşen; sürekli ve keskin kararların alındığı bir başlangıç evresiydi.
Bu nedenle her bir dönemin olay anlatım dili, içinde yaşadığı gelişen yapı süreçlerinin, diliydi. Daha sonra 100-200 yıl gibi bir süreçler sonunda; mevcut ittifakı süreç, kişilerin içine doğdukları alelade bir alışma ve doğal düzen gibi olmanın algılanış sürecine dönüşmüştür. İttifak konuları sonraki kuşaklara malum değildi. İttifakın birlik yaratma düşüncesi ona absürttü. Çünkü az çok zaten ittifak içindeydi.
Böylece araya zaman ve ökülte oluşun birikişleriyle şimdisi ile öncesi arasında zamana dek bir bağ kopuşu girecekti. Ve erken dönem dili ile şimdiki dilin aynı kelimelerindeki anlatım değişmeleri farkı, yeni sürecin hafıza boşluklarını oluşturacaktı. Tufan ve yaratma sözcükleri, ittifakın oluşmasını değil de; şimdiki haliyle bildiği bambaşka şeyi anlatıyor olacaktı.
Kavramlar değişmişti. Tanımları bu günkü tufan, bugünkü yok etme tanımlarına yaklaşan bir evrilme geçirecekti. Eski anlatımlı dil ifadelerdeki kullanılışla tufan ve yaratma diye geçen sözcükler; şimdiki yeni versiyon anlatımlarda yine kullanılacaktı. Ama hikâye yeniden kurgulamanın gözden geçirilmesi ile tufan yok etme gibi kavramlar, şimdiki anlamlara uygun eklemeleriyle anlatılmış olacaktı.
Söz gelimi tapınak toplantısı olan ittifakı alanın toplanma yeri olan yürünen dağ tapınak ölçütleri, gemi ölçütlerine dönüşecekti. Tapınak alanda ittifak şöleni için yakılan fırınlar fokur fokur kaynatılan, kazanlar vardı. Yemeli içmeli şölene dek toplantıdaki fokurdayarak kaynatılan kazanlar; bugün buharlı gemi fantezi yorumlarına dönüşecekti. Süleyman tapınağı önünde 30 000 LT hacimli, içine tuzlu su ilave eden (bk. Tuz kültü) ritüeli elli, kaynayan deniz de bulunmuştu.
İttifakın oluşmasıyla kendilik politeist bir yapı görünümü kazanan konfederasyonun oluşması bize ökülte kalır. Ökülte kaldığı içindirki dinler, tarihsel olan bu politeisti ökülte yapıyı aktarıp açıklarken, kendi mantığına göre anlayıp söyleyecekti. “ insanlar azıtıp sapıtmışlardı! İnsanlar önüne ne geldiyse tapmışlardı”, diyecekti
Utnapiştim belgesi, sözlü anlatım olarak yazılı kaynaklara geçene değin bu 1000- 2000 yıllık sözlü anlatımlarıyla zaten değişmişti. Buna bir de yazı dönemi içindeki dilin o günkü anlam gelişmeleriyle kullanılmasının yorumları eklenince; bu erken dönem konularını anlatır olan destanlar; eski anlatım şekline göre konunun hayli uzağında anlaşılamaz olacağını da düşünürsek; değişmeler kaçınılmazdır.
Bununla da kalmayıp kavimler o günün koşullarına göre ve giderek kurul hiyerarşisiyle düzenlemesi olan uygulamaları tek tanrı anlayışına doğru yansıyacaktı. Bu süreci, her biri; kendi kavimi açısından yorumlayıp, değiştirip dönüştürüşlerle tek tanrı oluşmasını daha bir imani hale getirmiştiler. Sümer Ziusudra olayı; İsrail’e geçmiştir. Bu geçişteki mucize içinde İsrail’in Babil sürgünü olan hayatı vardır.
İsrail ulularının Babil kitaplığında görev almaları esnasında, bu anlatımları okuyup etkilendikleri bir vakıadır. Bu etkilenme ökülte olmuş bilgileri ana kavram kelimeleriyle kendi kavimlerinin o anki kulanım da olan mantık diline çevirişle, Ziusudra’nın ilk yazılan Tevrat nüshalarına Noah, Nuh oluşla geçip yeniden İsrail örfüne ve İsrail anlatımına göre düzenlendiği bilinmektedir.
İttifak öncesi totemilerin cin, şeytan, melek, peri, zebani gibi anlamaları ve anlatımları yoktu. Bunları bilmiyordular bile. Varlıkları sanı kanı türü algılarıyla eğlenceli, hayali alanlara götürme olan groteski anlamalar içinde oluşlarında bunlar vehmedilirse de, bu haliyle bu tanımlarıyla cin şeytan vs. totemilik içinde yoktur.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.