- 5580 Okunma
- 28 Yorum
- 3 Beğeni
GURUR !
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İşte tam bana göre bir eş adayı diye düşünmüştüm, O’nu ilk gördüğümde. Ama sivri dilim sayesinde yarım saatte kaçırmıştım maalesef...
Oysa ki söylediği tek şey:
......Evleneceğim kişinin örtülü bir kişi olması her zaman için hayallerimi süslemiştir. Bunu bilmeni isterim.Ama eğer anlaşabilirsek,sizinle olmaz da demiyorum.
Ben önce sesimi çıkarmamıştım. Konuşmasının bitmesini bekleyip, iki çift laf edip ortamı terk etmiştim...
Ve kendim sormuştum aslında :
......Neden tesettür? diye.
.....Ağaçların ve meyvelerin tesettürü ders verdiğini anlamak istersen kaldır kafanı bak! Kabuğu olmayan bir ağaç veya bir meyve görebilecek misin?
Cevap vermedim, dinlemeye devam ettim :
.....Hayır göremezsin. Çünkü onların kabuğu, onların tesettürü ve ilahi bir ambalajıdır.
Ne zaman ağacın kabuğunu soysanız kuruyacak, meyvenin kabuğunu soysanız kararıp bozulacaktır.
Evet, kadın da kabuğu olan tesettürünü soyduğu vakit ağaç gibi kuruyacak, meyve gibi kararacaktır. Elbette ki onun kuruması ve kararması manevi alemdedir.
Ben tüm bu anlattıklarından etkilenmiştim aslında.Ama ah şu gurur olmasa...
Zaten bu örtünme meselesi benim sürekli vicdanımı kurcalardı, yaşım 25 olmuştu ve hala acaba örtünsem mi örtünmesem mi der dururdum yıllardır...
Karşımdaki genç adam söylediklerinde çok ama çok haklıydı. Ama ben kendi isteğimle, özgür irademle kapanmalıydım. Eşim istiyor diye değil. Buydu işte benim gurur meselesi yaptığım.
Anlattıklarını can kulağıyla dinliyordum:
Yaratılış kanunları çerçevesinde bakarsak; "tesettür"ün, varlığın özündeki gerçekliğin tezahürlerinden birisi olduğuna şahit oluruz.
Ben ilerde çocuklarımın annesi olacak kadının da bu tür bir bilinçte olmasını yeğliyorum. Bana kızabilirsiniz belki ama, nişan vs. gibi durumlar evlenecek kişilerin birbirlerini tanıma evreleridir.
Bu sebeple benim ne gibi bekleyişler içinde olduğumu anlamanız için böyle derin mevzulara giriyorum. Hakkınızı helal edin lütfen, sizi asla incitmek değil kastım...
Ben aslında karşımdaki insanı çok sevmiştim. Fakat sırf kuru inadım yüzünden, O insanı tersleyip ortamı terk edecektim, O beni incitmekten korkuyordu, ben ise hala nefsimin asi yönlendirmesi etkisi altında, kızarıp bozarıyordum...
Konuşmasını sürdürdü:
...... Kabuğu soyulan ağaç kurur, meyve çürür. Öyleyse çocuklarımıza iffet ve haya eğitimi mutlaka verilmelidir. İffetsizliği, ha-yasızlığı getiren tehlikelerden nesillerimiz korun-malıdır.
Başlarını örten hanım kardeşlerimiz bilmelidirler ki, o örtü sadece bir metrelik bir bez parçası değildir. Adeta, alemin bütününde yankılanan müthiş hakikatin bir parçası niteliğindedir.
Başlarındaki örtüyü bu varlık ve kulluk gururu ile taşımalıdırlar. Arkalarında tek atomdan altı günde dünyayı halk eden, dünyayı, dağları, sosyal hayatı ve bütün bu düzen içinde geceyi gündüze örtü haline getiren Kadir-i Küll-i şey’in gücünü hep hissetmeli ve yalnızlığa, hüsrana, üzüntüye düşüp gevşememelidirler.
Çünkü, hem benlikleri hem örtüleri hem de samimi fıtratları "zübde-i alem"dir...
Karşımdaki insanın konuşmasını bir anda kesip, masadan kalktım ve:
.....Lütfen kendinize gelin, daha fazla dayanamayacağım. Ben gördüğünüz gibi size göre bir eş adayı değilim. Hoşçakalın!
Diyerek O kişinin şaşkın bakışları üzerimde, elim ayağım titreyerek bir hışımla uzaklaştım oradan...
Rahmetli annem az söylememişti bana,’ Kızım çok geç olmadan aklını başına devşir, Rabb’imin yolunda yürümez isen, analık hakkımı helal etmem sana ’
O akşamın gecesi, iki sene önce kaybettiğim annemi gördüm rüyamda, sabah gördüklerimi bir şiirle kağıda döktüm gözyaşları içerisinde:
Çok güzel bir rüya gördüm dün gece
Sen yemyeşil bir giysi giymişsin
Başında bembeyaz bir örtü
Cennet bahçesinde çocuklarla oynuyorsun
Her biri güneş yüzlü
Yıldız gözlü mutlu cennet çocukları
Mutlusun
Güldükçe, güller açıyor o güzel yüzünde
Gülümseyerek bana bakıyorsun
Rüzgâr var
Esiyor
Üşüyorum
Ellerini uzatıyorsun elinde yeşil bir örtü
Sihirli bir el uzanıp örtüyle kapatıyor
Rüzgarın savurduğu saçlarımı
Tatlı bir ürperti sarıyor içimi
Tekrar bakıyorum sana
Gel diyorsun
Gel
Ağlıyorum
Elini uzatıyorsun
Elinde bir tabak ve içinde iki tane elma
Birinin kabuğu soyulmuş diğeri
Kabuklu kırmızı bir elma
Tabağı alıyorum, hayretle bakıyorum
Kabuğu soyulmuş olan elma sararmaya
Kararmaya başlıyor
Hızla çürüyor ve en sonunda kayboluyor
Kabuklu olan elmayı alıyorum
Sana uzatıyorum
Bir anda beyaz bir güvercin olup başıma konuyor
Sen bana bakıp ağlıyorsun
Ama mutluluktan
Etrafında cennet çocukları halka olup oynamaya devam ediyorsunuz
Ben özlemle size bakıyorum
El sallıyorsunuz
"Ne zaman "diye sesleniyorum
"Daha var"diyorsun
"Daha var"
Ertesi günü kapanmaya karar vermiştim. O genci bir daha görmedim. Aradan altı ay geçti haber gönderdim aracı olan arkadaşlardan. Görüşme teklifimi kabul etmedi.
Nişanlanmıştı...
Ben bir çok güzel şey de olduğu gibi bu konuda da yine geç kalmıştım. Gururum yüzünden pırlanta gibi bir insanı kaybetmiştim...
’ kurgu ’
YORUMLAR
öpdüm bakdiginda yüce Yaradani gören gözü.Meyvelerin durumu cok düsündürdü beni harikasiniz.demekki neymis? düsünmek lagzimmis aldigimiz her nefesi,icdigimiz suyun zerresini.Gecenlerde yarismada bir soru sordular o an ahmak gibi oldum.sorumu neydi? ici disi ayni renk olan meyveler hangileridir? Allahim bizlerin gönül gözünü kapamasin insallah.Yüreginize saglik hanfendicigim.oksadiniz sol yanimizi.saygilar.
Ben modern giyinen bir insanım, ama kafamın içi örtülüdür, maneviyata önem veren bir insanım,beni okuyanlar genelde kapalı insanlardır ve ben tanımadan resimlerini bile görmeden onlara yaklaşmışımdır, sonrada aynı düşünceyi paylaştığım için şaşırmışımdır, belki de örtünmeyi yanlış anlamışız ! örtün derken eşarp değildir mesele, yinede herkes hür düşüncesinde :)
Yâ eyyuhen nebîyyu kul li ezvâcike ve benâtike ve nisâil mu’minîne yudnîne aleyhinne min celâbîbihinn(celâbîbihinne), zâlike ednâ en yu’refne fe lâ yu’zeyn(yu’zeyne) ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen).
Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. AHZÂB - 59
Değerli kardeşim; Kişiye ve fikire izafi yorumlanacak ve algılanacak yazınızı, şahsım adına memnuniyetle okudum tebrik ediyorum. Kişi inandığından mükelleftir vesselam.. Selam ve dua ile
canım arkadaşım ..çok güzel bir yazıydı..ben kalemini öncelikle takdir ediyorum..sonrada seçki kurulunu....hayat senin hayatın..bu hayatı yaşayacak olan sensin ve görüşlerine saygı göstermek benim birinci insanlık görevim..tarihin her devresinde ebu lehepler olacaktır, karşına çıkacaktır töremeleri ..boş ver o kişileri kayle bile almaya değmez..yorumu canını sıkarsa engellersin olur biter..yazının içeriğinde olan şahsın kişiliği başkalarına hoş gelmeyebilir bana çok hoş geldi..hayat benimse bu yolu ben çizerim..başkasının çiğ süt aklına hiç ihtiyacım olmaz..herkes inandığı gibi yaşasın...yorumlardan gördüğüm kadarıyla üzülmüşsün gibi gibi. ..herkes konuşur bir şeyler söyler, ağzı olan konuşmuş kendilerince fikirlerini yaşam tarzlarına göre beyan etmişler ..hoş görmelisin edebiyat edepli ve edipli insanların işidir....siyasetle yaklaşılmaz aşka ve sevdaya.. bir erkeği bir erkek tanıyamaz tıpkı bir kadını diğer bir kadının tanıyamıyacağı gibi.tanıdıklarını zannederler o kadar..hele bir erkeğin iç veya dış dünyasını bir erkeğin anlatması kadar komik birşey olamaz.. familya bir çünkü ...kişiler hakkında konuşmak kimsenin haddi olmamalıdır yakından tanımadığı müddetçe..
aldığın yolda kervan Allahın çizdiği yolsa Allahda o kişinin işini gücünü rast getirir..herkes kendi görüşünde olanla mutlu olur..Tekrardan teprikler..YOLUN AÇIK OLSUN..İÇİN HUZURLA DOLSUN..KIRMIZI KORDELA BU YAZIYA ÇOK GÜZEL KONMUŞ:::::::::::
insanlar böyledir bir çocuğa tecavüz edilince,bir çocuk tiner çekince,pisliğin biri amcasının karısına asılınca,baba kızana tecavüz edince vs bu insanlara dini anlatın diye yalvarırlar ,rahat zamanlarda ise din düşmanı kesilir ağzından köpükler akarak dindar insanlara saldırırlar.Örtü farzdır ister takın ister takmayın .Benim annem ömrü boyunca açık çalıştı.Babam hiç sorun etmedi.Büyüdüm ve ben örtü takacağım dedim annem de babam da kızdılar.Sürekli engel oldular.Dünyaya bin kere gelsem yine örtülü olmak isterdim.Yazıda bir sorun göremedim çok güzeldi.Erkeklerin pislik yapıp eşlerini sakınmalarına bende karşıyım ama bundan dolayıda kimseyi ısırmam.
Sibel Kalaycı
Sadece sac ise tesettur buna gulunur. Karsisindaki insanin hayata bakisi bir kil ile olculmez. Olculmemeli..kendi saciniz yemekten ciksa kazayla yemezsiniz. Oyleyse kapanmayi sadece iki kil saklamak ve en kallavi makyajlarla gezmek olarak algilayan bugunlerdeki tesettur zaten sapiklik ve sacmalik. Erkek diledigini giyecek kadin ise tek tip bir kisvete. Hih komik. Daha net cumlelerle yazabilirdim ama otobusteyim. Ve sarsinti beni rahatdiz ediyor. Ve ustelik su arac icinde bwsina sanirim biraz daha kalini battaniye olur ona benze saksi benzeri kafasi ve dehset makyaji ils birkac kapandigini zanneden sebelek varken yaziyorum bunlari. Necip fazil in dedigi gibi ne basini kapa k. Ac ne kiciji kapa basini ac.. beynin herseye kafi. Ayrica kildan tahrik olan bir erkek goren varsa haber vermeden tukurmeyin
Sibel Kalaycı
muhteşemdi öyle duygularla okudum ki anlatamam çok kıymetli dost
sonra eğer bir yazı kişinin kendinden hem bahis edip hem kendi kendini yeriyor ise o sanatın en üst seviyeleridir böylece yazının ifade ettiği şey ön plana çıkıyor ve geride birşey bırakmıyor cinsinden olur ki böylesi bir yazı gönülden çıkmıyorda nerden çıkıyor derim ben
daha doğrusu benim bir sözüm vardır şu ki
aklın yazdığı övgüyü alır fakat saman alevidir .fakat gönlün yazdığı yazıyı gönüller okur ki yazardan yazara adeta bayrak teslim eder
bu yazınız bundan seneler sonra da okunsa yine de nadidedir yinede nadide
candan kutluyor saygılar sunuyorum hoşcakalınız
MUHTEŞEMDİ...
düşünsenize, cevizin içi çok pornografik göründüğü için tanrı ona bir kabuk bahşetmiş, kirazın içi de öyle, sonra karpuz, elma, ayva, armut, muz evet muz var bir de, fındık, fıstık, başka? daha bir sürü meyve, sebze, hepsinin kabuğu var. Neden? Çünkü tanrı içlerinin sergilenmesini istememiş. Günah olurdu.
Böyle olunca da, insanın kabuğu da deriden de öte, tesettürmüş.
Adamın biri gelmiş ben tesettürlü bir eş isterim demiş.
O adam var ya o adam,
tesettürlü eşini bildik, uyduruk sözlerle, hurafelerle evinde hapsedip, dışarıda tesettürlü,tesettürsüz kadınlarla göz banyosu yapıyordur.
Offf! offf! Nerelerdeyiz ve nelerle uğraşıyoruz.
Elbette bir yaradan var.
Ve yaratıcı güç hepimize akıl fikir ihsan eylesin.
Akıl da, fikir de ihsan etmiş de, nerde onu kullanacak kapasite?
On yıldır bu konu ağızlara sakız oldu. Sonra uygulandı. Şimdilerde de tümden uygulamanın alt yapısı oluşturuluyor. Seçici kurul da bu gidişin rüzgarına mı kapıldı ne?
Sibel Kalaycı
Peri Tozu.
Kimse kimsenin inancına müdehale edemez.
İsteyen kapansın.
Bize bir şey dayatmaya kimsenin hakkı yok.
Kaldı ki; ait oldukları din, bunun tartışılmasını bile yasaklarken bu ne cürettir...
TÜLİN ÖZTUNÇ
Vah bu insanların hallerine vah!..
Bakalım öteki alemde seçici kurulu kimler yargılayacak:)))
(Bu tür polemiklere asla girmezdim! Bu gün ne oldu bana anlayamadım)
Hüseyin Akdemir
İnsanoğlu beyninin % /'sini kullanarak Kök Hücre üretiyorsa günümüzde, klonlama yapabiliyorsa, yüzde yüz uyum sağlayan suni dalak üretiyorsa, takma kol, takma bacak yapabiliyorsa, kimbilir beyin kapasitesinin % 30'unu kullanabildiğinde neler yapacak?
İşte o zaman Tanrı'ya çok yaklaşacak. Belki de dokunacak Tanrı'ya.
O zaman da oturup beyin kapasitesinin % 4'ünü bile kullanmayı beceremeyen biz zavallıların yaşadıkları bu durumlara güleceklerdir.
Tanrı kendisine yaklaşmamızı ve ulaşmamızı ister elbet. Bu da akıl yoluyla olur.
Bilim yoluyla olur.
Hurafeyle, büyüyle, uydurk efsanelerle, örtünmeyle, örtünmemeyle, kısaca laga lugayla olmaz.
bari beynimizi tesettüre sokmayalım. Kabuğuna hapsetmeyelim.
O beyini bize Tanrı eşit şekilde dağıttı ki insanlığın ilerlemesi için kendimiz kullanalım. Başkalarına kullandırmayalım. Başkaları, birileri, beyler, efendiler, yönlendirecekse bizi, beynimize ne hacet?
yok,sul
ayağını kaldır tam üzerindesiniz neden:)
tanrıya ulaşmak ya da beynin tamamını kullanmak için doğduktan sonra oluşturulan ve kişide nefis olarak tabir edilen o ben denilen şeyi yok edeceğiz ki tanrı diye birşey kalmasın ortada ki geriye kalan baki olalım
nasıl olacak o iş
mesela muhammet mustafa hz. allahüteala ev tekattes hz. rine tam vasıl olmuştur, ki artık dinin tamam oldu diye rabb dan haber iletilmiştir teee adem as. dan beri gelişme devresinde olan ve peygamberimizle zirveye ulaşan bir tekamüllük yaşanmıştır, o yüzden diğer peygamberleri de islam üzere kabulleniriz ki zaaten öyledir islam demek selamet yolu demektir...o da allaha giden yok demektir
yunuslar , bayram-ı veliler- vs. vs. de bu yol üzerelerdi bu şahıslardan dünyada eksiksiz bir şekilde vardır yoksa güneş doğmaz yağmur yağmaz çünki aklı küll dediğimiz yüzde yüz akla sahiptirler ve senin benim aklımızı daima idare merciiindedirler...şimdi cesetler var yüzmilyarlarca ki mars gezegeni de bir nevii cesettir :)) aklımızı çalıştırıyoruz ya hani :)
ya da deniz de bir nevii cesettir :)) ve nasıl olacak şimdi içindeki ruh dediğimiz ve bizim ben zannettiğimiz şey de ruh tur ki elma ağacının ruhunun aklı yoktur fakat aşk aklı dediğimiz varlık cismindeki komple akıl o elmaya tadını verendir :) fakat ne hikmetse o ağaç kendi elmasının tadını bilemez çünki aklı yoktur :) kim bilir yaratılışın en uç noktasındaki insan bilir :) ki hak insana der ki seni ben kendimi bilmek için yarattım !!!!!??? başka bir şey için değil
:))
fakat biz ne yaparız Allah her türlü eksiklikten münezzehtir der bir kere aşkı hemen kendi malımız yaparız dünyada kargaşalık çıkarırız,,işte sapık ilişkiler,,işte, çalarız çırparııııız netekim o da kurallar koymuştur neden sen dediklerimi yap ki ben kendimi daha kolay bileyim der ...bu nasıl olacak Allaha kendimizi sevdirtmeye uğraşmamız gerekir o nasıl olacak işte bir kerre namazımızı kılacağız orucumuzu tutacağız işte peçemizi geçireceğiz, işte yalan demiyeceğiz, haram yemiyeceğiz vs. vs. vs. ki neresinde eksiklik gericilik var şimdi bunun :))
birileri kişiyi rabbinden ayırıyor ise o mu aydın olmuş oluyor
yada çırılçıplak mı Allah I BULACAĞIZ YA DA O BİZİ BULACAK...
evet ya akıl yüzde yüz çalışacak ve diğer boyutlarda rahat edeceğiz ki kişi öldüğünde diğer boyuta geçer işte iş ölmeden diğer boyuta geçmektir ki bu yaşarken çok kolaydır..... yada aklımız eksi hale geçecek nefsimizi besliyeceğiz :))
her neyse hüseyin bey şu ki peygamber bana yolumu göstermiştir ve kamiliyet son peygamberin avuçlarındadır onlar birşey yapamazlar benim hakk la birleşmeme şu ki dediğini uygulayıp kendi nirvanama çıkmam gerek :)))
saçma sapan bir tarif oldu fakat sizin aklınız bunları alır anlayışıyla izah etmeye çalıştım efendim sürçü lisanım varsa affediniz selam saygı ve hürmetlerimle efendim....
asude_vuslat
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.
Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!
Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!
Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!
Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.
Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.
Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
(1961)
Necip Fazıl Kısakürek
Hüseyin Akdemir
Ama, konu farklı da olsa seviyeli bi sohbet gibi olduğu için de yazan herkese teşekkür ederim.
herkes dilinin döndüğünce mantık çerçevesinde kendi gerçeğini dile getirmeye çalışıyor.
Bir gün, işte bir gün nasılsa herkes o bir gerçeğin potasında toplanacak.
Şimdilik çok gerçek var.
Fakat İNSAN olmaktan daha büyük meziyet yoktur...
Sibel Kalaycı
yaban gülü(gurbetbaci)
gördüklerinemi yoksa göremediklerinemi yanacak?
belkide utancindan iki damla aglayamayacak
bakmak degil görmek gerekir diyorum
ve Allah herseyin iyisini bilir! bosdan yere kalp kirmaya gerek yok
kimsenin fikri kimseyi baglamaz ama insanlarin deger yargilarinida kulak ardi etmek gerekmiyor bence.isteyen istedigini yaziyor bu sitede.Adam tutmus yatak odasini sermis harman yeri gibi.Biri cikipda ; AYIP ,demiyor.Günlük yazar gibi yatak odasini yazan kazarlar sey pardon yazarlarda var aramizda.Mevzuyu baska yollara cekmek sacma bence.Sürükleyiciydi hikaye ve insani düsündürdü.Böyle seyler yazilip okunmazsa bu millet Allah bilir hangi yola gider? ders almasini biliyorsak eger ki, ben basliklara göz atinca aradigim seyi tak diye buluyorum nedenmi? cünkü ariyorum kardesim.Allahim yar vede yardimcimiz olsun.Kiyametin Alametleri kol geziyor dünyada bence onlari gayle alip kendimize ceki düzen vermeliyiz,.Gidilecek iki yer var,birisi cennet,digeride cehennem.Allahim cennet kapilarindan girmeyi cümlemize nasip etsin insallah.Basörtüsünü siz kabullenmeyin müslümanlar olarak, GAVURLAR KABULLENDi bilene.
İslam dininde zorlama yoktur. Ancak DOĞRULAR ve YANLIŞLAR, Allah’ın bize farz kıldıkları vardır.
Bazen şöyle de der insanoğlu; benim kimseye zararım yok, iyi birisiyim de, kimseyi kırmam incitmem, helal yer, helal yediririm. Allah beni biliyor namaz kılmasam da….E iyi ya diyorum içimden. Bak ne güzel iyi bir insansın, farz davranışların bir kısmını yapıyorsun, kalan diğer yarısını da yapsan fena mı olur.?
Yazıda zorla tesettüre bürün dememiş yazar. Ancak aslı budur, İslamiyetin farz kıldığı giyinme şekli.
Bir de kadın olarak şöyle düşündüm. Diyelim ki evlenmek üzereyim, bir bey var temiz yürekli, efendi vs vs. Ancak gel gör ki sarhoş olmasa da zaman zaman alkol alıyor. Belki o efendiliğinle evlenirdim evlenmesine de….Alkolden vazgeçirmek için de, baskı yapmadan sakin bir şekilde anlatmaya çalışır ve hep alkolü bırakacağı günü umutla beklerdim. Tabi ben istediğim için değil. Benim Örneklerimle doğruyu yanlışı ayırt ettiği zaman… Yoksa sırf ben istediğim için Bunu yapsa zaten aleni şirk olur.
Allah’ın emrine uymadı eşine uydu diyerek.
Yazıda da durum buna benzer aslında. Yazar adam akıllı vurgulamış bunu.
Neden görmek istemez acaba insanlar… :(
Çok acı...
Ha.. Müslümanın müslümanı incitmeden uyarması da farz kılınmıştır müminlere. Yazıda bir incitme ya da aşağılama söz konusu değildir. Doğruyu göstermektir niyeti, ha ister kabul eder, ister etmez. Bundan sonra denececek söz Her Koyun Kendi Bacağından Asılır..
Necla SARIKAVAK tarafından 3/12/2013 5:05:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
serdaratabay
tesettürlü eş arıyor olması "pırlanta" gibi biri insan olduğunu göstermez
tamam artı bir özellği olabilir tesettürlü bir eş araması ama...
ama işte
söylenecek söz çok da
insanın özü dışarıdan bakınca hiççç belli olmuyor
Sibel Kalaycı
sevgili arkadaşım .kim ne yaparsa kendi adına yapar....kısa bir süre önce bir roman okumuştum .yazarı hamit pekerdi..kitabın isimde ermini kızı ... kürt anası..aynı bu konuya yakın şeyler orada geçiyordu.....evet açık bir bayanım.bu benim hakka karşı gelmişliğimin ifadesi asla değil.....kapalıya da karşı değilim..çünkü annemde kapalı bir bayan.... ben yüreğimi sorgularım ben bu güne kadar ne yaptım hangi merhamet dağında bir yudum su getirip birilerine verdim...hak için ne yaptım çula çaputa sarılmadan edep hayalı olunmuyor mu ? bu konuda erkeği düşüncesi bana ters geldi ama sizin kapanmış olmanız tabik ki o sizin tercihiniz ....teknik olarak anlatım süperdi kutlarım güne yakışmış fikirleriniz
kutlarım kaleminiz hep çağlasın saygılarımla
zaralıcan
Uydur uydur söyle! Bundan kolay ne var bu ülkede. Açıkça hatta biraz da cahilce tesettür reklamı yapılıyor. Hey gidi hey! Madem ki örtünmek bu kadar önemli ve Kuran'ın emri idi. Şu son yıllarda mı anlaşıldı bu. Ve ülkenin tamamına yakını insanı hayretlere düşüren tuhaf ve çirkin görüntülere büründü! İnsanları dininden soğutanlara lanet olsun!
Defterin takdirini toplamak da ancak bu tür yazılarla kazanılıyor ayrıca:))
Ellerinize sağlık.
Sibel Kalaycı
Peri Tozu.
Kadınlar bu kadar köleleşmeye meraklı ya erkeklere ne diyebiliriz?
İnsanın kabuğu derisidir; burada kadın ve erkek arasında bir kabuk ayrımı yapılıyor... Elmanın kabuğu yaratılışndadır, insanın kabuğu da derisidir, kadın ve erkek aynı kabuktan yaratılmıştır. Ben 19 yaşındayken ilk sevdiğim adam böyle bir adamdı. Önce beni olduğum gibi sevdi, aşık oldu, sonra bana böyle etkileyici din hikayeleri anlatarak kapalı olmaya yönlendirmeye başladı... Halbuki ben de bir müslüman anne babanın çocuğuyum ve annem bize ahlak ile ilgili her türlü eğitimi verdi. Ben İse aşktan gözlerim kör olmuş şekilde onun söylediği herşeyi doğru kabul ettim. Uzun lafın kısası hayatımdaki herşeyi ona göre yönlendirdim ve aylar sonra tayini çıktı. Sonra uzaktan uzağa süren ilişkimizde sevgide hiçbir azalma olmadı. Bir gün telefonum çaldı, o arıyor, açtım bir kadın sesi, karısıymış!!! şimdi soruyorum size; ahlak dıştamı dır, içte mi? Saygılarımla...
Sibel Kalaycı tarafından 3/12/2013 3:51:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
Peri Tozu.
Ben bunu kabul edemem. İsteyen etsin.
Sizin aşık olduğunuz beyefendiyi de kınıyorum. Umarım unutmuşsunuzdur.
Sevgilerimle...
Sibel Kalaycı
Peri Tozu.
Hiç bir erkek ya da kadın için inançlarda ya da giysilerde,özgürlüklerde değişiklik yapmayı doğru bulmuyorum. Zaten bunu yapanlar da saygı görmüyorlar.
Sevgilerimle...
Sibel Kalaycı
evlilik için buluşma değil de tesettür sempozyumu sanki :)
madem tesettürlü bir bayanla evlenmek hayallerini süslüyor niye tesettürsüz bir bayanla evlilik amaçlı buluşuyorsun, hadi o bayan sana aşık olsa, neden kalbi ile inançları arasında sıkışıp kalmasına sebep oluyorsun be mübarek...
birde madalyonun öbür yüzü var...delikanlı açık bir bayanla evlenmek istese ve tesettürlü bir bayanla buluşup " açık bir bayanla evlenmek hep hayallerimi süslerdi" deyip anlatıp dursaydı...sen o zaman gör tepkileri...
çifte standart en nefret ettiğim şeydir...
Aslında çok tartışılacak konular belki ama bu sizin yazınız, siz böyle kurgulamış böyle yazmışsınız..
Tesettür,örtünmek elbette Kuran ile sabittir,farzdır... Bu konuda "ay ne gerek var,erkekler örtünmüyo neden kadınlar örtünüyo" gibi haşa Yaratıcı'ya kafa tutan yorumları anlayamıyorum... Ancak anlamadığım bir nokta daha var ki, insanların birbirlerini değiştirmeye çalışması. Yani sen tesettürlü bir bayan istiyorsun ama öyle olmayan bir bayanla tanışıp "ben öyle birini isterdim" diyorsun. İnsan da ister istemez gurur yapar tabi ki, ben bu kurgu hikayede kahramanımızı haksız bulmadım. Aksine beyefendinin benzetmelerini saçma buldum (elma- örtü- bayan üçlemesi)
Tebrikler Asude...
Çok içten, hissedilerek kurgulanmış.
İnanan her kadın bu ikilemi yaşıyor fakat alışkanlıklar, toplumda şimdiye kadar edindiği yer, güzelliğinden ödün vereceği çekincesi, nefs vs vs birçok sebepler gösterebiliriz, kendimizi de çok haklı bulabiliriz üstelik.
Ama bir gerçek var ki, Kuran emirleri neyse o, asla değişmez ve mutlaka hepsinin bir hikmeti vardır.
Çok beğendim, kutluyorum. Sevgilerle.
ne güzel bir yazı dizisi bu..okuyunca gençliğime gittim ..yazdığım yorumdanda kendimi alamadım..yazdıkça kocaman bir yorum oldu ve ben bunu kendi sayfamda yayınlıyacağım az sonra neden biliyormusun..yazınızın önüne geçmesini istemedim..çok çok güzeldi ve şiirde bir o kadar güzel sizin bu hale gelmenizi sağlayan o kişiye bol bol dua edin..dualar artısıyla hayatınıza dönecektir emin olun.. yolunuz açık bahtınız züleyha gibi olsun.. en derin sevgilerimle