- 620 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
EGO Nedir
Çok önemli bir kavrama geldik. Şimdiye kadarki yeri özetlemek istedim.
İnsan iki çeşit kalkana sahiptir.birisi içimizdeki bilinçtir.Bu bilinç bizim enerjimizdir.Bu sınırsız gücün yani yaratıcının bize nefesinden üflediği parçasıdır.Biz o enerjiyi kullanarak istersek telekinezi yaparız istersek astsal seyahat yaparız istersek reiki yaparız.o enerji sonsuzdur ve saftır.Ama o enerjiyi kullanmanın bir kuralı vardır.Önce o enerjiye ulaşmak gerekir.Bu enerjinin etrafında bir engel vardır.O engel egodur.Ego kötü bir şey değildir aslında.İki kısımdan meydana geliriz.
Bilgisayar gibi düşünün.Özümüz hard disk tir.Ego ise ram dir.ram olmadan bilgisayar çalışmaz.ram in içinde önbellek kayıtlıdır.önbelleğimizin yani egomuzun içinde bir program kayıtlıdır.programla dili bilen arkadaşlar anlayacaklardır if ve echo komutlarıyla yazılmış bir programdır.bu ram biz doğduğumuzda boştur.çok kısıtlıdır.sadece ağlamayı ve gülmeyi bilir.0 ve 1 dir.sonra bizim ram imize ailemiz ve çevremizdekiler kendi doğrularını yüklerler.sana şeker verirler sen susarsın.artık if birisi sana şeker verirse = gülümse komutu egoya yüklenmiştir.sonra if okula gitmezsen = kötü bir çocuk olursun yüklenir ... Bu böyle devam eder. Sonra çevremiz okullar öğretmenler kendi doğrularıyla egoyu doldurur. Ta ki ergenlik çağına kadar bir sorun yoktur.
Ergenlik çağına geldiğimizde egomuz şeytan tarafından ele geçirilir. Artık kontrol bizde değildir. Şeytan bir virüs gibi egomuzu kafasına göre değiştirmeye başlar. Artık ailemize asi gelen cevap veren tepki veren küfür eden sinirlenen bireyler oluruz. Siz 3 yaşında bir çocuğun ciddi bir şekilde kızdığını göremezsiniz. Ama 10 yaşında bir çocuk çok ciddi şekilde size tepki verir.
Çünkü o artık hastalığa yakalanmıştır.
farkındalık ise egomuzun şeytan tarafından ele geçirildiğini fark etmemizdir. Farkındalık aslında kelime anlamı olarak "her şeyi farkında olarak yapmaktır".eğer egomuzu bizim değil de şeytanın yönettiğini anlarsak şeytan bize tepkiler verecektir. Hemen komut yazmaya başlar. Bu komutlar geçmişten gelir yâda gelecek üzerine hayallerdir.
if arkadaşlarınla taksime gitmezsen = rezil olursun if ailene karşı gelmezsen=rezil olursun
=== taksime git - ailene karşı gel ===
İşte şeytanın bize yaptığı.
biz bu olayı fark ettiğimiz anda yani bu yazıyı okuduğunuz anda if komutları yoğunlaşır. şeytan artık bir müdahalenin farkındadır ve özünüzden beslenerek emdiği gücünüzü kaybetmemek için hayatınızda hiç yaşamadığınız kadar sizi sinirli ve tepkili biri yapar. Bu onun son savunmalarıdır. Artık 2 aylık ömrü kalmıştır. Özümüze ulaştığımızda varlığın gücü onu yakacak ve egomuzun tekrardan çocukluğumuzdaki gibi sahibi biz olacağız.
peki bu okadar kolay mı?
değil.bize şeytanın if le yazdırdığı ne kadar komut varsa onları yani düşünceleri izleyip şeytanın gözünün için baka.baka onları izlememiz sonrada onların yok olmasını beklememiz gerekir.bu yola yükseliş yolu denilmektedir.yükseliş yoluna giren birisi yalnız kalma eğilimine girer.insanlardan uzaklaşmak ister.çenesi düşebilir çünkü.saçmalayabilir. Bunları güzel şeyler herşeyin yolunda olduğunu gösteriyor. Yüzümüzde sivilceler çıkabilir. o çıkan sivilceler içimizdeki gereksiz düşüncelerin dışa atıldığının bedensel göstergesidir. Bedenimiz ruhumuz tüm varlığımız hızlı bir seferberliğe girmiştir.
Egonun bize sonradan eklediği tüm komutları temizlemeye çalışır. Bilinç yani yaratıcı artık yanımızdadır. Çünkü onu bulmuşuzdur. Zaten amaç budur. Bütün dinlerin amacı budur. Kuranda anlatılan din günü budur. Artık kendi harddiskimizi kullanmaya hafiften başlarız. Zekâmız açılır. Derslerimiz düzelmeye başlar. yaratcılığımız artmaya başlar. bu süreç devam ettiği sürece hiç pişman olmamamız gerekir. Unutmayın şeytan en ağır darbeleri sona saklamıştır.
Düşüncelerimizi izleriz. Eğer müdahale ederek düşünce yok olur. Şeytan o düşünceyi saklar sonra tekrar koz olarak kullanır. Bu yüzden izlememiz gerekir. günde 2-3 saat izleyin. Temizlenin temizlenin. Temizlendikçe gülümseyeceksiniz. Kendinizdeki değişimi fark edeceksiniz.
Araştırmacı Yazar Ramazan HOŞ
YORUMLAR
Bence 10 yaşındaki çocuğa o öfkeyi veren şeytan değil; kendi 10 yaşındaki halini unutan ebeveynlerdir.
Unuturlar ve klasik vıdı vıdılar ile anlayışsız bir şekilde zedelerler çocukların ruhlarını.
Bu yüzdendir ki; hatırlayanların çocuklarının sakin, olgun ve donanımlı olması.
Herşeyi şeytana yüklemek kolay.
Herkes kendi şeytandırı ve bazen de başkalarının...