- 660 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HÜSNA ALAN’IN ARDINDAN
Ahmet AYAZ
GAZİANTEP HAKİMİYET GAZETESİ 09.03.2013
……………………………………………………….
Yine bir dost tiyatro oyuncusunun vefatından söz etmek bana düştü. Bu yazıyı kaleme almaktan mutlu olduğum kadar, sanatçı dostumu kaybetmekten de derecesiz bir şekilde üzgünüm. Sözünü ettiğim Hüsnü Alan’ın hayalı gözlerimin önünde canlanıpduruyor.
Dünkü güne kadar bizi esprileriyle güldüren Hüsnü Alan kardeşimiz, bizi bugün ağlattı. 1946 yılında Gaziantep’te Dünyaya gelen Gaziantep’imizin ünlü tiyatro oyuncusu Hüsnü Alan, 6 Mart 2013 günü hayata gözlerini kapattı. Ekrem Erkek, Süleyman Karakuş, Ali Çavaz, Cahit Saraç Hüseyin Akaya gibi nice dost ve ahbapları arasında hepimize veda etti.
Doğrusunu söylemek gerekirse, gerekse sanatındaki ustalığı, gerekse, hoşgörülü davranışları ile benim unutamayacağım bir arkadaşımdı. Facebook da ilk haberi Murat Güreş arkadaşımızdan aldığımda, bir acayip şaşkınlık içerisinde 0 532 654 0875 numaralı telefonu Merhaba Hüsnü Bey diyerek, aradığımda, gelen sesi kendisinin sesine benzettim ve içimden ölümünün yalan olduğuna düşünerek sevindim. Ne yazık ki, karşımdaki ses, damadı Ersin Şahin imiş. “Babamı kaybettik, ben damadıyım diye cevap verdi. Anladım ki, olanlar olmuş, Değerli tiyatro oyuncumuzu kaybettiğimi kesin olarak anlamış oldum.
Şimdi bu yazıyı yazarken Gaziantep’in TRT den emekli ünlü tiyatro oyuncusu ve yazarı
Cahit Saraç Bey’i aradım. Hüsnü Alan dostumuzu kaybettiğimizi söyleyince o da çok üzüldü ve sözlerine şunları ekledi. 1972 Senesinde O Günün Belediye Başkanı Abdülkadir Batur Bey’in açtığı şehir tiyatrosunda “Köşebaşı” oyuncusu olarak tiyatroya başladığını söyledi. Daha sonra, Keşanlı Ali Destanı, Kerpiç Memet, Nafile Dünya, Sirçap Kümes, 12 Öfkeli Adam, Müfettiş, gibi bir çok ciddi oyunlarda oynadığını söyledi. Ben burada anladım ki, Gaziantep de olduğu gibi, yurt içinde de, Gazi Şehrini en güzel bir şekilde temsil etmiş bir tiyatro oyuncumuz, olmuş Hüsnü Alan.
Hüsnü Alan o kadar hoş görülü bir insandı ki, “Gaziantep’te Kültür Sanat ve Edebiyatta İz Bırakanlar” adlı kitabımda, kendisini, yanlışlıkla amatörler arasına almıştım. Hal bu ki ben, Gaziantepli tiyatrocuları araştırırken bir çok isimleri kendisinden almıştım. Kitap çıktığında bana, sen niçin benim gibi bir zatı amatörler anasına aldınız, demedi. Kendisinden özür dilediğimde de, bana kızmadan, özür dilemenize gerek yoktur. Cancağızım, Gaziantep halkı biliyor diye cevap verdi. Peki ben isimleri senden alırken bana niçin söylemedin, dediğimde de, övünmeyi sevmem demişti.. Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın diyorum.