- 774 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
MADALYONUN İKİ YÜZÜ
Uzunca bir süredir, belki de kurulduğundan beri sitemizde erkek aleyhtarı tartışmalar sürüp gidiyor. Galiba ülke genelinde, belki de dünyada bile durum böyle.
Üstelik bayan yazarlar bu işe daha fazla önem verdiklerinden olacak, daima haklı çıkıyorlar ve hatta erkek arkadaşlar tarafından da desteklenmek zorunda kalıyorlar.
Hiç de ele avuca sığacak bir eleştiriye uğradıklarına rastlayamadım maalesef. Erkeklerin centilmenliğine mi versek, yoksa o kadar kötü olduklarına gerçekten inanmış olmalarına mı ?
Sizce gerçekten erkek cinsi o kadar kötü mü ? Tüm erkekler kadınlardan daha düşüncesiz, kaba, duygusuz ve hatta erolabi’nin yorumda söylediği gibi ’ kalın ’ mı ?
Kadın- erkek ilişkilerinde tek tarafı mı var o madalyonun ?
Lütfen atın şu öy yargılarınızı ve radikal feminist duygularınızı ; şu madalyonun iki tarafına da birlikte göz atalım.
Dünyada ve ülkemizde erkek egemen bir düzenin var olduğu açık. Çoğunlukta erkeklerin sözünün geçtiği doğru. Kadınlara şiddet uygulandığı, mal edinme, seçilme haklarında haksızlık gördükleri de ortada. Cinsel özgürlüklerinde yanlışlıklar var. Erkeğin yaptığına çapkınlık, kadının yaptığına fahişelik dendiği de maalesef doğru.
Bunları inkâr eden erkek var mı ?
Bütün bunlar, tüm erkeklere cephe almak, hepsine kötü demek, kadınları yüceltmek için yeterli mi ?
Aşık olduğu kız-kadın için dünyasından vaz geçen, ona tapan, saygı duyan, kul- köle olan ve tüm bu duygularında samimi olan, şarkılar söyleyen, şiirler yazan erkekleri görmezden gelebilir misiniz ?
Karısına, kızına, annesine karşı son derece saygılı olan, onları incitmemek için nefsiyle bile mücadele eden erkeklerin sayısı çok mu az ?
Daha gençliğe yeni adım attığı dönemlerde aşık olduğu ilk kız uğruna, diğer kızlara yan bile bakmayan, rüyalarında bile sadece ona yer veren erkekler tanımadınız mı ?
Hz. Peygamberimiz (SAV), erkek değil miydi ? Ondaki özellikleri bir hatırlayın lütfen. Mevlâna’yı ,Yunus’u unutabilir misiniz ? Daha onlar gibi nice saygı duyduğunuz büyüklerimizi, sanatçılarımızı, öğretmenlerimizi hatırlayın. Onların güzel, değerli özelliklerini hatırlayın.
Babaların en çok kız çocuklarını sevdikleri halde, kızların inadına anneci olduklarına ne demeli ?
Burada daha fazla örnek verecek kadar birikime ya da hafızaya sahip değilim aslında. Oysa benim yerime aynı konuyu daha güçlü bir yazar işlese, ne örnekler verilebilir size. Ama nedense, bayan arkadaşların eleştirilerine maruz kalma cesaretini herkes gösteremiyor. Onlarla iyi geçinme uğruna, tüm cinslerine karşı adeta kamu oyu tepkisi yaratılmasına göz yumuyorlar.
Ezilen ne kadınlardır ne de başkaları. Dünyanın gerçek bir kanunu vardır ve her yerde geçerlidir : Güçsüzlerin ezilmesi.
Gücü olanların çoğu kaba, kötü oluyor maalesef. Ama asıl önemli olan hem güçlü hem de iyi olabilmek tabii.
Kadınların sadece güçsüz olanları ezilir. Özellikle eğitimli ve ekonomik özgürlüğü olan kadının ezilmesi hiç de kolay değildir.
Yoksul olan herkes ezilir. Kadını ,erkeği, çocuğu, etnik grubu, başka dinden, başka mezhepten oluşu ; hepsi ezilme sebebi olur insanın.
En çok da eğitim seviyeleri düşük olanlar ezilir.
Şiddet yanlısı erkeği doğuran bir kadındır.
Çapkınlık yapan erkeğin, suç ortağı da kadındır.
Fahişelerin çoğu kadındır diye ; bütün kadınlara fahişe denilemez.
Kötü erkekler var diye, bütün erkeklere kötü denilemez.
Cinsleri başkadır, yapıları değişik olabilir. Fark varsa aralarında, bir adaletsizlik görüyorsanız yaratılışta ; o zaman muhatabınız Yaratıcı, Tanrı olmalıdır. Gidin O’na sorun ; niye böyle yarattın, diye !
Çok kötülük gördüm kadınlardan. Annem, daha sekiz yaşındayken babamın yanına gönderdi beni. Hayatımın kazığını da bir kadından yedim.
Çok da büyük iyilikler gördüm, özellikle kadın öğretmenlerden.
İyilik ya da kötülük ; insanların cinsiyetlerinden değil, yüreklerindendir.
Yolda yürürken, kuşları, köpekleri ürkütmemek, karıncaları ezmemek için yolunu değiştiren erkeklerin de olduğuna inanın.
Ağlayan bebeklere, çocuklara ve hatta diğer insanlara en az anneler- kadınlar kadar yürekleri burkulan erkekler de olduğuna inanın.
Yeri geldiğinde son derece incelebilen, nazik olabilen, anlayışlı olabilen, fedakâr olabilen erkekler de olduğunu bilin.
Bırakın karşı cinse karşı tavır almayı. Güçlü kalemlerinizi ezilenlerden yana kullanın. Erkek- kadın ve başka tüm ayrımlara karşı mücadele edin.
Kuru kuruya karşı cins aleyhtarlığı yapıp da kaleminize, yeteneğinize yazık etmeyin.
YORUMLAR
Değerli Arkadaşım.
Yazını okudum ama yorum gecikti biraz. Kusura bakma.
Yazında oldukça haklı bir konuya değinmişsin. Çoğu kez -biraz da hanımların gönlü olsun diye- neredeyse resmen yağ çekmek, hatta yalakalık babında asıl düşüncelerimizden farklı şeyler dile getiriyoruz kadın- erkek eşitliği ya da kadınların sorunları ile ilgili olarak...Oysa sizin de belirttiğiniz gibi olaya kadın- erkek değil de insan diye baksak çok daha kolay olacak her şey.
Selam ve sevgilerimle.
Aşık olduğu kız-kadın için dünyasından vaz geçen, ona tapan, saygı duyan, kul- köle olan ve tüm bu duygularında samimi olan, şarkılar söyleyen, şiirler yazan erkekleri görmezden gelebilir misiniz ?
Karısına, kızına, annesine karşı son derece saygılı olan, onları incitmemek için nefsiyle bile mücadele eden erkeklerin sayısı çok mu az ?
Daha gençliğe yeni adım attığı dönemlerde aşık olduğu ilk kız uğruna, diğer kızlara yan bile bakmayan, rüyalarında bile sadece ona yer veren erkekler tanımadınız mı ?
teşekkürler
haklıısnız ve gerekli bir yazıydı..
kadıjn ya da erkek değil ; İNSAN olmak önemli.
sen rahat ol sevgili tezal...... dünya ne kadınsız nede erkeksiz olamaz....bazı durumlar dünya kurulduğundan beri aynı....güzel ve yerinde bir serzenişti.... saygılar