- 1093 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Umudu doğuran kadınlar
Önce ikna ederler seni, dürüstlüğe, sadakate, bağlılığa... Aşık olduğun an bırakıverirsin kendini. Duygularını sorgularken bir başkasının duygularına kapılıp gitmek gibidir; sevip sevilmek. Seni sevmiyorsa neden seninle olmak için çaba göstersin ki! İstiyorsa neden anlamsızca sorular bıraksın kafanda? Seni sen yapan özelliklerine hayran olduğu zamanları unutup, başka bir insan yaratmaya çalışır. İlişkinin başlarında gösterdiğimiz iradeyi gösteremeyiz bir süre sonra. Ben nasıl böyle oldum, nasıl bu kadar savunmasız, doğal , oyunsuz, içten sıcak… Önceleri gözlerine bakabilmek için çırpınan cümleler artık , yerini eleştirilere bırakır. Kıyafetinden arkadaşlarından yaşam tarzından rahatsız olmaya başlar... Ben ne zaman geçtim kırmızı çizgiden, o tehlikeli bölgeye diye ,düşünüp dururken birden yine içinize sızıverir sıcaklığıyla. Ne kadar masum gelir seven bakışları bir adamın, her şeyin değişeceği umudunu bırakır avuçlarınıza... hiçbirşey değişmez sabah olduğunda. Sadece kabullenilmek istemektedir. Ne istediğini bilmeyen biradam çaresizliğini bulaştırır teniniz, sarılırsınız… Çünkü siz anne olarak yaratılmışsınız şefkatiniz kızgınlığınızı bastırır... Doğum sancısına hazırlar tüm aşk acıları hayatın tüm acıları gibi sizi… ’Önce öp sonra doğur beni’ der ya şair, ne çok çaresizliği öpüp, sancılar çektiniz değil mi ? Sonra, doğurdunuz AŞK dediğiniz kötü çocuğunuzu. Boğulurken bizi de dibe çeken adamları önce öptük, sonra doğurduk. Değersiz hissettik kadınlığımızı. Kabul edilmişlik neyi değiştirir ki? Gözyaşlarını pembeye boyayamazsın… Böyle birini sevmek arafta olmaktır. Ayrılmak kalır geriye, sözcükler çöplüğünde bir seni seviyorum daha kalır ! Sürekli sözlerle sevgi inşa etmeye çalışması neye yarar ki? Sana haliyle bu pembe cümlelere inanmak istersin... Kafamızda tur atan soruları bavulumuz bile almaz! Yollar kalır size, yağmurda ıssız ıslanmak kalır!
İnanıyorum bir gün doğru insanı seveceğiz. Gülümseyişleri getiren o aşk var. Kendime ve çaresizliği doğuran tüm gerçek kadınlara, artık umudu doğurmaları dileğim ve sevgilerimle.
YORUMLAR
Sibel Hanım,
Tek çile çekenin kadınlar mı olduğunu sanıyorsunuz,aşk denilen bataklıkta.
Kalan acılar iki tarafından aynı anda yenilen bir salatalık gibidir.
Ağızların büyüğü biraz daha fazlasını bitirir. Acı çıkmadıysa mutluluk (yenme süresi kadar) acı çıktıysa felaket olur.
Denemeler diyorsunuz ya, vitrindeki bembeyaz gelinliği denemek için ne kadar çok insan giyip çıkartırsa ,o kadar da yıpranmış ve satılmaz olmaz mı?
Bazen çok deneyim beğenmemeyi doğuruyor. Bu da çok zor bir şey.
Kadınlığı ızdırap gibi anlatmışsınız .Evet iyi bir kadın ,ehil olmayan , değer bilmeyen, erkek görünümlü erkek lerden çok çekiyor.Hatta kadınlığından bile beziyor. Haklı da üstelik.
Ama değerli bir kemanın usta , sanatçı ellerde neler yarattığını bir düşünün. Akort doğru yapılmışsa.
Elinize sağlık , çok güzel olmuş.
Saygılarımla.
Sibel Kalaycı
Duygular seyredalmış içten ve sayfaya düşen güzel bir anlatımdı kutlarım yazan kalemi sevğilerimle