M Ü L G A
M Ü L G A
Bu gece, melun bir namluda uyuyakaldı, mazide temiz kalan her şey.
Bir zamanlar, pastel boyayla çizdiğim her resme güneşi eklerdim. Gökyüzü beyaz, bulut mavi olurdu muhakkak. Ne yeryüzünden kirli buhar doluşurdu göğe, ne gökyüzünden yağan rahmet renksiz olabilirdi. Rengimi kaybedeli, güneşi görmez oldum.
Bu gece, son rüyasından uyanamamış bir cesedin kimseye anlatmadan soğurduğu kırgınlıkları sayıyorum. Uyursam, öleceğim...
Yırtık pabuçlarımı saklar gibi, kendimken artık; en son nerede, kimi sevdim, hatırlayamayacak kadar elim. Bir yerlerde, elimden kaçan uçurtma bekliyor beni. Nereye gittiğimi bilmeden, buralardan gideceğim.
Düşleri şerre yoranın da, alnımda yazanın da suçu yok. Neşteri tutmuyor zamanın, derin çizgili yaralarıma. Faydası olmuyor. Rengi olmaz şehirlerin, Ankara’nın suçu yok.Terk etmekse, sürüdüğün ayağı yoldan caydırmak; sessiz sedasız dönüyorum yoldan.Şanssız bir yoncanın eksik yaprağı, ne kadar sorumluysa bahttan, o kadar kızsın bana terk ettiklerim.
Profesyonel katilin, izsiz olay yeriyim. En son kim öldürüldü göğüs kafesimde? Bilen yok. Sahipsiz köpekler dolanıyor başımda. Morarmış düşlerin ceset kokusu yok.
Bu gece, noktasız bitiyor tüm cümleler. Dilime dolanmış saçma sapan veda türküleri ve ben, ASLINDA ÇOK YALNIZIZ. Dizime kıvrılmış bir sitemim var yıllarca biriktirdiğim. Veda edecek kimsemin olmayışına çalıyorum sazımı. Sitemim gözlerime acı acı bakıyor. Göz pınarlarım çağlamayı unutalı, yolsuzum. Çulsuzum bir o kadar. Ölürsem, toprağıma üflenecek Fatiha, meczup dünlerimi bilmeyen bir yabancıdan gelecek belki.
Bu yüzden uçan balonlara koşan bir çocuk gibi, düşünmeden gideceğim. Fikrim mülga, hakkım tüm haksızlıklara helal olsun. Selametle.
M Ü L G A Yazısına Yorum Yap
"M Ü L G A" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Nefesi kesilen şehirler vardır bilir misin ? Sokaklarında yıldızlar beş taş oynar da veyahut dolunayın gülümsemesinden tedirgin yalpalar. Bir dağ başında suskun bir kulübe, yalnızca turnaların kanat sesi ve barut kokusu. Tek tabanca yaşamak, ve susmak bütün kalabalıklardan kendini soyutlayarak.yalnızlık aslında ne muhteşem şeydir, nasip...
kefen
@kefen
Yalnızlık bazen şehir, bazen huzurlu bir enstrümantal, bazen bir göl kıyısı olur.
Bazen de ölüsü kokmadan kapısı çalınmayan hayalet komşu.
Kendin şişip kendin sönmek. Ya da kendin pişirip kendin yemek.
Çay demlememek mesela?
Ama en çok, senin gibi olmasından korktuğun bir kardeşi özlemek.
Fakat, karakola düşmeden kimsenin sesini duymak istemeyişi.
Eyvallah
Bazen de ölüsü kokmadan kapısı çalınmayan hayalet komşu.
Kendin şişip kendin sönmek. Ya da kendin pişirip kendin yemek.
Çay demlememek mesela?
Ama en çok, senin gibi olmasından korktuğun bir kardeşi özlemek.
Fakat, karakola düşmeden kimsenin sesini duymak istemeyişi.
Eyvallah