- 467 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIN BİLİNMEZLİKLERİ
Yaşam öylesine sürprizlerle dolu ki; sonucunu bilemediğimiz, asla tahmin edemediğimiz bir girdap aslında hayat denen bilinmeyen. Ne olduğumuz değil, ne olacağımız önemli olan ve unutmamalı ki hiçbir şeyin garantisi yok bu oyun sahasında.
Bazen bir tesadüf, bazense bizim için kazanım olan herhangi bir olay, kestiremediğimiz farklı bir durum akan suyun seyrini öylesine değiştirebilir ki… Bir başkası için farklı algılanan ve mutlu edici bir haber bizim için adeta bir yıkım olabilir. Hele ki beklentimiz çok yüksek ve hassasiyet had safhadaysa işler daha da karmaşık bir boyuta gelebilir. Bazen denk geldiğimiz birisi bile hayatı farklı bir hale sokabilir. Bir de ‘’genelleme’’ denen bir kavram var ki: Bu, özellikle toplumda yerleşmiş belli başlı kalıplarla yaşayan ön yargılı insanlar için geçerli. O genellemeye dâhil olmasak bile bazı yargılara varılmasını asla engelleyemeyiz. Farklı konularda olabilir bu ön yargılar. Hele ki yabancısı olduğumuz bir ortamdaysak; bazı hareketlerimiz, beden dilimiz bile o kalıplardan birine konumlandırılmamıza sebebiyet verebilir.
‘’Kader’’ denen mefhum ise bizi yönlendiren önemli bir unsur. Bu kavram hayatımızın her anında bizi takip etmekte, fark etsek de etmesek de… Kaderimizi tayin edemesek de yaptığımız seçimler sayesinde biz de ister istemez yaşananlarda etkin bir rol oynamaktayız.
Nereden nereye geldik; hayat, bilinmezlikler, ön yargılar ve kader… Birbirinden bağımsız gibi görünse de, bu terimler aslına öylesine girift bir yapı teşkil etmekte ki. Günlük hayatımızdan, gözlemlerimizden ve karakterimizden hareketle, bu terimlerin birbiriyle ilintili olduğunu anlamak hiç de zor değil.
Seçenekler, zaman içinde önümüze sık sık çıkmakta, Karar aşamasında ne kadar tereddüt etsek de sonuçta bize en yakın şıkkı seçip kaderimizi bir anlamda şekillendirmekteyiz. Yaptığımız seçimlerden yola çıkarak, aslında hayatımıza kimleri, neleri sokacağımızı bir anlamda biz tayin ediyoruz.
Bazen ağzımızdan çıkan tek bir kelime bile etkili olmakta insanlarda nasıl bir intiba uyandıracağımız konusunda. Yerleşik bir yargı var ki, mütemadiyen belirli kalıplar eşliğinde değerlendiriliyoruz. Bunun da karşımızdakinin yaşadıkları, bakış açısı ile doğrudan ilgisi var. Tabii ki zihniyet, eğitim ve sosyal kültür de ayrıca etkili olmakta. Kimine samimi gelen bir davranış başka biri tarafından çok farklı algılanabilir. Öyle ki sözleri, kelimeleri bile seçerken özenli davranmalıyız. Kiminin gözüne normal gelen bir tutum bir diğeri tarafından negatif görülebilir.
Hayat öylesine komplike, dinamik ve iniş çıkışlı ki… Her ne kadar tüm insanlar birbirinden farklı olsa da sonuçta yerleşik inançlar bizi belli gruplara ayırmakta aslında. Öncelikle cinsiyet açısından bir ayırım söz konusu. Her ne kadar eşitlikten sık sık dem vurulsa da bu eşitlik her zaman için mümkün olmamakta. Bu ve bunun gibi pek çok etken hayatı şekillendiren. Samimi, içten ve paylaşımcı bir tutum bile yapılan bazı genellemelerden dolayı çok farklı bir yöne çekilebilir. Amaç iletişimi güçlendirmek, insanlar arası bağı güçlendirmek iken bazı genellemeler yüzünden kadın erkek eşitliği ya da dostluğu zaman zaman sekteye uğramakta. Dolayısıyla bu yanlış anlaşılmalardan dolayı sıkıntılar doğmakta.
Ketum olmak ya da paylaşımcı bir yapıya sahip olmak tamamen bir tercih meselesi, tabii ki artıları ve eksileriyle… Bazen, ağzından tek kelime alamadığımız biri oldukça soğuk, mesafeli ve itici gelebilir; diğer yandan içten, samimi ve insan canlısı biri de yanlış anlaşılmaya sebep olabilir. Sonuçta bu; karakter, düşünce yapısı ve birikimlerle ilintili. Ön yargılı olmak ya da herkesi genellemeye tabi tutmak çok sakıncalı.
Herkesin kişilik yapısı farklı. İnsanları rencide etmemek, saygınlığını korumak adına mesafeyi korumak önemli olan. Samimiyet ise insanın doğasında olan bir davranış biçimi.
Hayatın muhteviyatı o kadar derin ki… Ne zaman, ne getireceği ya da ne götüreceği, nasıl bir seyir izleyeceği asla tahmin edilemez. Unutmamalı ki bu yolculuğun sayısız durağı var: Zaman zaman bu yolculuk oldukça kalabalık olabilir, zaman zamansa yalnız devam ederiz yolculuğumuza. Önemli olan mutlu bir yolculuk geçirmek; doğru seçimler, doğru ve iyi insanlar ve de iyi niyetler eşliğinde…