- 791 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yeni ev istemiyorum
"Ben yeni bir ev almak istemiyorum" dedi kadın, bir karakteri olmalı, hüzün taşımalı, yaşanmışlık arıyorum, çok katlı değil, aksine komşuların birbirini tanıyabileceği sadelikte olmalı.Her şey yeni olduğunda değerini kaybediyor gözümde, tıpkı antikayı andıran değerler gibi eskimiş binalar öyle sarar kalbimi, kapı önüne dizili kadınları özlüyorum akşamı bekleyen, eve gelen oğlunu kızını , eşini karşılamalı eşiklerde.Tarhana yapan kadınları özlüyorum dedi kadın,yufka açan ve belki halı yıkayan.Balkonlardan sarkan çamaşırlar daha sıcak geliyor bana...
yok yok yeni yapılı labirenti andıran evleri göstermeyin bana, o kalabalığın ve yapaylığın içinde bakir kalan tek nesne yoktur bilirim, yalnızlıklar başlar ardından, ben yalnız kalmak istemiyorum.
Kadının çantasına bakılırsa zengin olmalıydı, arabasından ve duruşundan bir doygunluk akıyordu ya da bıkkınlık.Dört katlı bir binanın merdivenlerini çıkarken en çok karşı dairede oturan yaşlı karı kocaya takılmıştı gözü, hiç çekinmeden sordu “ siz ev sahibimisiniz? “ aldığı” evet” yanıtına bir hayli sevinmişti, “ benimde bir annem var, sizlerin yaşında” yalnızlıktan ve yaşlılıktan şikayer eder durur” yaşlı çift hemen sahip çıkıştı annesine “ onu tanımayı çok isteriz “ kadın gülümsedi içtenlikle “ o halde sevinin, bu dairede annem oturacak”
Kadın yıllar öncesine döndü bir ara yukarı kaldırdığı gözleriyle , yokluk günleriyle mutluluğun nasılda benzeştiğini hatırladı, oysa şimdilerde hatırlamıyordu mutlu olduğu bir günü, etrafında onu iğneleyen sözlü saldırıların dışında sadece balkonuna tüneyen güvercinlerle yarenlik ettiğinin dışında, “insanlık öldümü?” dedi içinden, belkide kendisi ölmüştü farkında olmadan.
Ben annemi her gün ziyaret edeceğim dedi kadın, kendisi yaşlıdır ve bilseniz ne kadar rahat ettirmeye çalışsam da kendine ait bir evinin olmasını her şeyden çok istiyor.Kitaplarını dizeceği bir dolabı olsun istiyormuş, bazende yemek pişirip buz dolabına saklamayı ve acıktığında kimseye sormadan oturup yemeyi. Demek insan ne kadar yaşlanırsa yaşlansın herkesin kendi evi.Annem hani şu labirenti andıran yüksek binalarda yapamaz kaybolur gider, aynı sitenin içinde ve hepsi birbirinin ikizi gibi, bilseniz söylemeye utanıyorum bir gün başka bir bloğa gidip kapıyı açmaya çalışmıştım, allahtan evde yoktular ve ben çabuk anladım yanlış yerde olduğumu. Bazen arabayı oğlum alır ve nereye park ettiğini bulabilmek için çok yol gitmem gerekiyor, o kadar büyük bir sitenin içerisinde hangi bloğun önünde olduğunu tahmin etmek ikmansız, bazen de dışarıya park etmek zorunda kalıyor gece, park yeri bulunmadığından. Yerini sormadan çıktıysam hemen telefona sarılırım ve ararım “araba nerde?” diye. Bazende dakikalarca aramaktan başım döner.
İkinci kat olmasına nasıl sevindiğimi anlatamam, asansöre binemez annem, çok katlı merdivende çıkamaz. Üstelik balkonundan görünen bahçeye bayıldım. Bakımlı değil belki ama ben sıra halinde dikilmiş gülleri sevmiyorum, çimenlerin arasınsan bulmalıyım gelinciği, ya da goncalar büyümeli kesilip biçilmeden, hatta “madımak” derdik köyde, belkide vardır bahçe oldukça büyük ve bakir. Anneannem madımağı tezek ateşinde pişirirdi, içine kendi yaptığı tereyağını koyardı, bahçeden kopardığı domateslerden çoban salatası yapardı yanına, daldırırdık bazlamayı, ya anneannem çok güzel yemek yapardı ya da o madımağın tadı başkaydı. Aneneme madımak toplamak istiyorum, elinden yemeliyim tıpkı köy sofrası gibi, ha bazlama yapabiliriz belki arka bahçe çok uygun ve büyük, hatta yufka bile yaptırabiliriz belki.
Kadının telefonundan anlaşılıyordu yapayalnız olduğu, bir kere bile çalmamıştı saatlerdir, böyle zarif ve hoş sohbet bir hanımefendinin yapayalnız olması ve geçmişi bu kadar özlemesine bir anlam veremiyordu emlakçı, parası olduğu halde neden yeni yapılan binalardan yapmıyordu tercihini? “ben olsam basarım parayı sıfır bir daire alır, en lüsk eşyalarla döşerim ” diyordu içinden.kadın baktı eve pencere rerfazlarına tünemiş kuşları gördü, emlakçı “cam balkonu yaptırırsınız bu kuşlar bir hayli pislik yapıyor” kadın, hayır istemez dedi, ben fanusu andıran ev istemiyorum, balkona çıktığımda gözyüzüne bakmalıyım, yağmuru camdan seyretmek istemiyorum ve ıslanmak istiyorum anneciğimle, evi alıyorum dedi ...
YORUMLAR
glenay
oturmak için havaların biraz daha ısınmasını bekliyorum,
herkesin olsun böyle güzel balkonu ve evi,
sevgiler..