CENNETİ / ıskalayanlar
________________________________________
CENNETİ / ıskalayanlar
________________________________________
Aziz Kardeşim
Umarım fizikle ilgili yeni yayınları okumuşsunuzdur.
Hiçbir yerde görmedim dediğinize göre,
bir yerlerde, bir şeyleri kaçırmış olmalısınız.
Sizce bir şair bilmediği bir konuyu, bu kadar net bir şekilde şiirine yazar mı?
Siz yazar mısınız?
Şiirdeki bildiğin şeylerin, fiziki terimlerin, yanlış kullanıldığını gördünüz mü?
Daha önce bir şairin, böyle ağır, fizik ve kuantum konusunu,
başkalarına okutacak seviyeye indirgeyip yazdığını gördünüz mü?
Şairlerin büyük çoğunluğunun, adını yenilikçi şiir koyup, hiçbir şey demeden kitaplar dolusu şiir yazdığı,
keller yağırlar, birbirini ağırlar, misali oyalanıp kaldığı günümüzde,
cesaretle, felsefi ve astrofizik konularını şiirine alanların,
biraz da tepeden bakar ifadeyle,
anlamsızca eleştirildiğini, bir başka yerde gördünüz mü?
Eleştirilerimiz, konu ile olan bağımızı ve yeterliliğimizi de ele verir.
Öyle değil mi?
Bence; bu konuyu araştırmak için bir fırsat yakaladınız.
Haydi, kolay gelsin. Bir bakın bakalım, meteryalistler son yıllarda nasıl ve ne derece mesafeler kaydetmişler.
Meleklerle nasıl, nerede tanışıp bilimsel yayın olarak yayınlamışlar.
Vecde gelip şahadet getirmişler.Bir bakın.
O meleklerin gücünden yararlanmak için,
İsviçre’nin Bern şehrinde, dünyanın 6500 fizikçisi,
bu güne kadar bir araştırmaya ayrılan en büyük parayla kurdukları laboratuarda,
hangi parçacığı yakalamaya çalışıyorlar.
Çukurova Üniversitesi’nin bu araştırmaya katkısını, bu konuyla ne zamandır ilgilendiklerini,
diğer adıyla anti maddenin, yani meleğin (nurun-öz enerjinin) uysal hale getirilmesi halinde,
insanlığın bundan nasıl yararlanmayı düşündüğünü,
21 boyutlu evrenin on birinci boyutunda nelerin olup bittiğini,
bir araştırın, göreceksiniz.
Bir de melek, sizin için ne ifade ediyor;
Kanatlı atları, genç kızları mı? Masal atlarını, kafdağını, anka kuşunu mu?
Peygamber efendimiz ;
’ Yerler ve gökler, Allah’ın melekleriyle tıka basa doludur.
Bir melek görevini yapmasa o anda, âlemler birbiri üstüne, kitap gibi dürülürdü,’
Derken, meleklere hangi anlamı yüklemiş olabilir,sizce?
Bilim evrendeki kara maddeyi daha yeni keşfetti, biliyorsunuz.
Çağdaş kâşifler dediler ki’
’Evren madde ve anti madde ile tıka basa doludur.
Evrenden bir tek atomu çekip almak mümkün olsa,
bütün evren o noktadan kendi içine çökerdi.’
Bu iki ifade arasında ne kadar benzerlik var deği mi?
Biri dün söylenmiş, biri binbeşyüzyıl önce.
Hangisi mucizevîdir sizce?
Yeterince araştırma yaptığınızda;
tatmin olmuş olarak,
sizden önceki saygıdeğer insanlar gibi,
aydınlanmış olarak dönecek,
mutmain olup, dünyada sanal cennete gireceksiniz.
Yani huzuru yakalayacaksınız.
Bundan eminim. Bakın ve görün.
Akıllı insanlara cenneti ıskalamak yakışmaz.
Cenneti ıskalamak her çağda devam edecek,
zeki ama akılsız insanlara özgü bir meziyettir.
Onlar olacak ki akıllılarla kıyas mümkün olsun.
Saygılarımla.
Şimdi şiirimizi bir kez daha okuyabilirsiniz.
İÇİ DIŞINDAN BÜYÜK
Ilgın-09.02.1994
Eşya üç, zaman dört,
Bilinç beşinci boyut..
Kan gözüne çok şey soyut…
Can gözüne her şey somut.
Külli varlığı görüp can gözüyle…
Duyurandan günümüze,
On dört yüzyıl geldi geçti.
Yaşarken çoğunluk zulmet içinde,
İlmi olan, bilimle Hakk’ı seçti.
Onlar; tahkik yolunu seçenler,
Görmedikçe inanmamaya ant içenler…
Madde evrenini gözlediler, gözlediler…
Farkında olmadan Fûrkân-ı izlediler.
Görünen; elementti, moleküldü, atomdu.
Atom; elektrondu, nötrondu, protondu.
Onların da her biri;
Mezondu, bozondu, fotondu
Makro kosmoza bakıp, bakıp,
Aktar-ı semâvat ta dindiler.
Mikro kosmoz da derinlere indiler.
Mezon’u, bozon’u oluşturan kuantlar vardı.
Sonuncular, kuarklar ve leptokuarklardı.
Hayret!
Kesirli çıkıyordu kuarklardaki yük.
Üstelik içi dışından büyük.
Eksik yükün adresi,
Ötelerin ötesi.
İşte kesin delil,
İşte bürhan.
Bu bir âhiret gösterisi.
Çarptılar topladılar.
Böldüler çıkardılar.
Yaptıkları çok çetin işti.
Zorladıkça kur-an yetişti.
Tartyon (madde-nâr) Kuark’ın eksik yükü,
Takyon (manâ-nûr)melek te bulundu.
Eksi bir bölü üç veya iki bölü üç madde,
Artı iki bölü üç veya bir bölü üç mânâ;
Eşittir bir.
Denklem tamamlandı, akıl inandı.
Demek ki O;
Evren sabiti (Allah) bir.
“Ey mutmain olan nefis;
Rabbin senden razı,
Sen Rabbinden razı,
Ebedi olarak cennetime gir.”
Anladıkça vecde gelip şehâdet getirdiler.
Rahman-Rahim Allah’a secde ettiler.
YORUMLAR
Dünyevi ilim açısından,konuya yabancı biri için anlaşıl-
ması biraz zor.Fizik kolay değil tabii.Uhrevi ilim ve anlam
bakımından gayet(İnanan için)kolay.
Allah'a kul ol,hür ol.OLmazsan kul Allaha,başkasına esir
olursun.Zeki olsan bile.
Akıllı insan,Rabbı'nı bilen insandır.Selam ve dua ile