- 575 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Niyet Diyeti
Eğri oturup düz konuşulması gereken bir konuysa aşk, aşk değildir o sen dik otur karşımda ve dinle beni.
Aşktan yana ders veremem belki sana ama seni adam ederim diyerek başlarsam söze çok kendinden emin olurum. Ki ben aşk doktoru değilim ve doktorluk okuyacak kadar da sayısal verilerim yok benim. Yüreğe doğru, kısa bir yolculuk yapalım seninle, ses çıkarma sadece sen, dinle…
Aşka dair olanca ahval var hayat denen ne zaman biteceğini bilemediğimiz film şeritlerinde ve hepimiz oynuyoruz bize düşen rol ne ise. Ezber yapmadan rolünü başarıyla oynayan bir oyuncu gördün mü sen, senliğinde hiç ya da rast geldin mi benliğimde herhangi bir suflöre? Hangi taşın altını kaldırsam sana çıkar aşkım, çok sonradan anlaşıldı yanlış yoldaymışım.
Akıbeti önceden belli olan bir aşka bulaşacak kadar çıldırmış nice âşık tanımışımdır ya da tanıdığımı sanmışımdır kim bilir. İmgesel bir tavır sergilemiyorum bu yazımda, ama dik dur karşımda eğrilip durma!
Aşkın cakası ile cabası arasında doğru orantı var desem, fırlatırmısın suratıma küfüratlarını ya da çok mu dokunur yüreğinin kılcalına kanamalı mı ağlarsın? Ben aşkına adımladıkça cakasından ürperdi ruhum ve olumsuzluklar hep cabası oldu huyumun. Huyumu suyumu değiştiren aşkını cebren kabullenmek, iki toplardamarı atar damara düğümlemek gibi bir şeydi. Aşkının kirliliğini her atmaya çalıştığımda, toplardamar haddinden fazla kir topladı ne de olsa yürek bağışıktı sana…
” Aşkın tek kişilik edebiyatla yaptığı kahvaltı sonrası adisyondaki pahalılık neden hep yürek tarafından ödenir ki? ”
Serdar Ünal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.