Hile ve ihanet güçsüz insanların işidir. la rochefaucauld
Bektasch
Bektasch

Istanbul 2010

Yorum

Istanbul 2010

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

631

Okunma

Istanbul 2010

Istanbul 2010

Her şehir uyur fakat İstanbul uyumaz . Eğlenen insanların olduğu bir portrede arka planda bir çöpçüye rastlarız .Rakı sofrası yapmıştır insanlar, Beyoğlu’nda: o nevizadenenin meşhur sokağında hani yukarı doğru çıkarsınızda sağlı sollu restoranlar , sokağı aydınlatan derinden gelen ışıklar, kırmızı mavi yeşil neon tabelalar, senin İstanbul da olduğunu söylerler ve seni içeriye çeker onlar Sonra galata dan aşağıya doğru inersin, saat daha erkendir eğlence, yavaş yavaş başlar fakat ne zaman bittini anlamazsın, zaman hızlı geçer, çünkü o, İstanbuldur .Sonra karşına eski İstanbul çıkar ve balık tutan insanlar; ağzında hiç bitmeyen bir duman, sigara içerler her zaman çünkü o da İstanbulludur , İstanbul başlatmıştır sigaraya, İstanbul öğretmiştir ona sigaranın ne değerli bir melet olduğunu , o insan içmeden yapabilir mi, her sabah güneşin o ısıtan ve aydınlatan sabahında, gördüğünde o denizi,dalgaların köpükleri üstündeki martıları gördüğünde, hissettiğinde o kokuyu .. Yılların tarihi vardır, o denizin dibinde, o denizle konuşur, her özlem gidermek istediğinde çünkü su, her yerde ayni su, deniz her yerde ayni deniz .. Sigara külünü atar denize doğru yavaş yavaş gider o köprüden aşağıya ve suya karışır.Takip edemez, o mavi gözlerin onun çünkü rüzgar alıp götürmüştür onu baksa denizlere .İstanbul budur , eğer içine girersen hiç fark etmeden İstanbul seni yutar ve kendinden bir parça yapar seni , anlayamazsın zamanın nasıl geçtiğini, seni yavaş yavaş nasıl yok ettiğini.. Fakat arkana baktığında görürsün ki sen artik İstanbulsun başka hiç bir şey değil. Sen aksam; hani ay yeni doğar iken boğaza karşı, el ele tutuşurken İstanbul’la, onun nefesini hissedersin ya içinde. Vapurda binlerce sigara bitirmişindir çayla birlikte.Yada çaylar bitirmiştir sigaranı. Ne simitler almışındır sokaktaki o meşhur olmayan ama senin kendi simitçinden . Sen aksam olurken tutmuşundur İstanbul’un elini, birlikte güneşin batışını izlemisinizdir: boğaza karşı Asya dan Avrupa ya doğru batar güneş.Sakince bırakır son ışıklarını, Asya’nın sakin kıyılarında... Deniz kenarında martı olmuşundur sen, o sesi duyduğunda, için hep huzur dolar .İstanbul sana yardim etmez asla , aşk gibidir o, düştü mü bir parça senin yüreğine, bir köz gibi yavaş yavaş yakar derinden, ondan kurtulamazsın çünkü kalbin yavaş yavaş, acı çekerek yanar, kalbinde bir köz olmuştur artık... O güzelliğin bir parçası olursun, yere dökülen o küller , tokuşturulan o kadeh sesleri, kapalı çarşının bitmeyen o namesi, hepsi sensindir, hepsini yasıyorsundur artık .Bir an için uzakta kalırsan, İstanbul içindeki her şeyi ile kulağına fısıldar, çünkü bir kere tatmışsındır sen onun tadını İstanbul, seni kanatsız bir kus yapmıştır, istediğini yapabilirsin ama İstanbulsuz asla özgür olamazsın..İhtiyacın olan tek şey ise, özgürlüğün açılan kapılarından çokta uzaklara gitmemek..

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Istanbul 2010 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Istanbul 2010 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Istanbul 2010 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
4.3.2013 20:07:42
Beğeni:
0
Okunma:
631
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL