- 661 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Pazar Haykırışlarım -3-
İçim gibi bu şehir, içim gibi yine. Yalnız, sensiz ve sessiz. İçine kapanık bu şehir bu gün, benim gibi. Daha kaç kez söyleyeceğim pazarları sevmediğimi, daha kaç kez bu şehir ve ben iki dertli; dayanıp sır sırta yokluğuna ağlayacağız Pazar ayinlerinde?
Her Pazar yüzüme bir tokat gibi çarpıyor yokluğunun acısı, yüzümde beş parmak izi değil, beş acı izi çıkıyor. Biri uzaklığımız, diğeri özlem, bir diğeri ellerimin ellerini tutamayışı, bir başkası gözlerimin gözlerinde kaybolmak yerine boşlukta kaybolması ve en büyüğü dokunamayışım sana. Yüzüne el sürememek, saçlarına dokunamamak, hissedememek seni, sadece hayallerde görmek ve buruk gülümsemek.
Saysam bitmez bendeki kederin sebepleri, bir tek sensizlik tüm kederimin sebebi. Yanımda oluversen hani, dönüp bakıversem yüzüne, gözlerini görsem mesela biter mi o zaman dertlerim? Biter yar, biter sevgili. Sensin benim tek sıkıntım, sensizlik benim tek sıkıntım.
Ben pazarların küskünüyüm, çıkarıyorum günlerimden pazarı. Haftada kaç gün var diyenlere altı diyorum. Saymıyorum artık onu, sırf acımadan beni uçurum kenarlarına getirdi diye, gözlerimi resimlerinde kilitledi diye bende şimdi onu kilitliyorum olmayanlar sandığıma.
Yok artık Pazar ayinleri, sildim attım bak sensiz günlerimin elebaşını. Yok… Yok… Çözüm böyle bulunmuyor değil mi, silip atarak gerçekler saklanmıyor değil mi? Öyleyse gel sevgili. Gel artık benim silemediğim hasretini sil kalbimden. Benim silemediğim sözlerimi sil ellerinle. Şefkatle dokun yüzüme, sevgiyle bak yüzüme. Gel sevgili, hadi, gelsene…
sevmiyorum… sevmiyorum… sevmiyorum sensiz ne pazarları ne başka zamanları…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.