KONUŞAN DİLSİZLERE
En kızdığımda sensin var ya! Hadi ikisi vermişler kol kola ilerliyorlar kendi çıkmazlarına. İnanmışlar görmediklerine, duymadıklarına. Sen neticesin arkadaş. Susan sensin. Hani kemiksizdin sen. Çat diye en olmayacak lakırdıları, en olmayacak yerlerde, en olmayacak zamanlarda, en olmayacak sıfatlara haykırmanla bilirdik biz seni. Nerede senin o özelliğin. Yok, eğer kemikleştiysen git Darwinci’lere iki lakırdı dökül bari. Adamlar yıllardır aradığı ama bir türlü bulamadığı tek bir bilimsel kanıt bulmuş olurlar sayende.
-Ne dedin?
Doğru suskunları oynuyordun sen pardon. O kaş gözler, nereyi işaret ediyorsun? Son bir gayret bir daha yap çözeceğim bu işi. Beynini ve kalbini işaret ediyorsun demek. Ne demek istiyorsun ki acaba? Onlarda mı bütün suç? Anladım seni anladım. Nasıl da görüyor, duyuyor, dile geliyorsun sıkışınca. Seni gidi seni! Ben zaten biliyordum ki böyle olduğunu.
Onlara sorsam plaktan çalar gibi aynı yere atacaklar suçu. Onları böyle olmaya özendirenlere, zorlayanlara, kolay olanın hep böyle olduğunu falan söyleyecekler bana. O zaman kusura bakma arkadaş. Madem tüüü kaka onlarda ne bok yemeye takılıyorsun peşlerine. Sen gözünle, kulağınla, dilinle, tüm benliğinle, her hücrenle suçlusun arkadaş. İflah olman çok zor senin. Bir tur ezilmen gerek. Feryatların duyulmasın, uzattığın el görülmesin, en ufak sese muhtaç olduğunda karşındaki dilden bir hece dahi çıkmasın o zaman anlarsın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.