- 518 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
karanlıkla tanışmam
Arka cephesindeki pencerelerden parça parça süzülen ışık ara sokağın tüm illegalliğini kaybetmesine neden olmuştu. gerçeğin süslü sözlerle ve içi boş kavramlarla örtüldüğü başarısız bir tiyatro oyunu gibiydi ve ana karakterler birer figurandan farksızdı.çarpık parke taşları ve ahalinin etrafına çöp atılmasını meşru saydığı birkaç talihsiz ağaç dışındaki hiçbir şey bu oyunun parçası olmayı istememişti.olmadılar da.
Dışarıdan kimi zaman gelen sataşma küfürleri hiçbir zaman bir çatışmaya neden olmuyordu ama içerideki anlamlı havayı söndürüyor , plazma halindeki ideallerimizin en cıvık veya en şekilsiz hallerine hüzünlenmemize yarıyordu.Kızarmış suratlarıyla tehditler savuran erdemli öfke sahiplerine bakarak özgürlüğün ne olmadığını öğrenmeye çalışıyordum.Önce duvarı , mesafeyi ardından kuralları bahane ederek bir sokak çocuğu olmamasının nedeninin düşünsel bir boyutta olduğunu düşünüyor , üst-insan hissine kapılmasının ardından bir yarı tanrı tasviri sayılabilecek ağır hareketler sergilemeye hazırlanıyordu.Ağır ve anlamlı…
Binayı dışarıdan koruyan ! demir parmaklıkların uçlarındaki deri kalıntılarına benziyordu bana göre hayat.Onun için altında ezildiği yüklere boyun eğmek sadık bir hizmetkar gibi.Gece uykudayken herkes , çıplak ayaklarıma denk gelen patlıcan közlemesinin artıkları veya bir çöp kamyonunun bıraktığı ne idüğü belirsiz pis kokulu sular da olsa neredeyse hiçbiri o gün kadar anlamlı değildi günlerimin.Kendimi insan hissettim.gibi değil.Ve yanımda o da vardı.
Karanlık...