- 717 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
" NEVSİN DARAĞACINDA SALLANAN AŞKIN VE SEVGİNİN FERYADI SAHİBİNE EN SON DUYULURMUŞ ".......NİZAMİ MERT....
" NEVSİN DARAĞACINDA SALLANAN AŞKIN VE SEVGİNİN FERYADI SAHİBİNE EN SON DUYULURMUŞ "
Bir heyecanla başlayan başarılamayacak vaatlerle doruk noktasına ulaşan aşklar sahiplenme duygusunun verdiği rahatlıkla bir anda bulunduğu zirveden akıl almaz bir süratle ayaklar altına yuvarlanıveriyor.
Oysa Aşkın ve Sevginin kaynağı Âlemleri yaratan Allah’tır.
İnsan bilmediği bir duygu yoğunluğunu aşk ve sevgi mi sanıyor yoksa?. Bir anda insan bir birine nasıl düşman olabilir nasıl bir birini aşağılayabilir? Günümüz dünyasının aşkı ve sevgisi Teknolojinin gelişimine göre evrim mi geçiriyor? Yeni bir Kadın veya Yeni bir erkek" AŞKIN VE SEVGİNİN YENİLENMESİNMİ SAĞLIYOR " Aşk ve Sevgi insan bakış açısında Teknolojinin icat etmiş olduğu yeni ürünlere göre mi kendini şekillendiriyor?. Bunların tamamı içinde yaşadığımız toplumda cevaplarını arayan en önemli sorulardır.
Bugüne kadar bizler bu soruların cevaplarını değil sonuçlarını acı bir şekilde televizyonlardan gazetelerden öğrendik. İnsan en kutsal duygunun sahibi olduğunu söyleyerek bir canavara nasıl dönüşebiliyordu. Anne çocuğunun gözleri önünde katlediliyor Öldüren ben namusumu temizledim diyerek kendi zindanına gidiyordu. Burada Kadın haklı veya Erkek haklı demek yerine bunlar nasıl bu hale geldiler diye bir araştırma yapan ne bir yetkili çıkıyor nede bir vicdan sahibi çıkıp asıl katiller bunları yetiştirenlerdir demiyordu. “ Aşk ve Sevgi sahibinin elinde nefsin darağacında sallanarak can veriyordu. Bunu izleyen yer ve gök ağlarken Ekran başında izleyenlerse kendine yakın bulduğu erkek veya kadın tarafından muhataplarına kan ve kin kusuyordu “
Doğrusu bu muydu acaba? İsyanlar içinde dünyaya getirilen bir çocuğun yetişmesinde görevini sevgi ve aşk noktasında yerine getirmeyen anne ve babalar bu gün hangi yüzle izledikleri bu olumsuz noktalar üzerine yorumlar yapabiliyordu buda ayrı bir sorundu tabi ki. Şimdi bir çocuk dünyaya getirmenin ve onu yetiştirmenin sorumluluğunu hakkıyla yerine getiren Allah tarafından övgüye mazhar olan bir aileyi anne ve babayı sizlere tanıtmak istiyorum. Bu kuranı kerimde anlatılan ve övülen İmran ailesidir.
Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah`ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır.(Tahrim 6)
Âlemlerin Rabbi olan Allah İşte böyle uyarıyordu herkesi eğer insan Rabbinin ilmine karşı duyarlı olmuş olsaydı eğer belki de bu katlanılmaz ve dayanılmaz olayları yaşamayacaktı.
Çocuklar kalplerimizin meyvesi, ailemizin huzuru, geleceğimizin teminatı, Allah’ın bize emanetidirler. Onların dünya ve ahrette mutlu olmaları bizim mutluluğumuz sıkıntıları bizim sıkıntılarımızdır. Allah cc çocuklarımızı koruyup gözetmemiz, dünya ve ahretleri için en güzelini seçmemiz ve özellikle ebedi hayatları için onları İslam fıtratı üzere yetiştirmememizi emretmiştir.
Buyurarak çocuklarımızın ebedi hayatlarında saadet ehlinden olmaları için onları eğitmemiz yönlendirmemiz ve onlar uygun ortamı oluşturmamız ın zaruretine işaret ediyor. Allah muhafaza onları eğitmediğimizde ebedi bir hayatları azabla neticelencek ve bizde görevimizi yapmadığımız için hüsrana uğrayacaz Allah muhafaza . Allah bizlere çocuklarımızı tertemiz bir şekilde sözlü ve görsel olarak öğrettiklerimizi alacak şekilde yaratmıştır. Efendimiz (sav) biri hadisi şerifinde "bütün çocuklar İslam fıtratı üzere doğarlar sonra ebeveynleri onlar ya Yahudi ya hiristiyan yada Mecusi yaparlar" buyurarak bu gerçeğe işaret etmiştir.
35- İmran`ın karısı: "Rabbim, karnımdakini tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin." demişti.
36- Onu doğurunca -Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken- şöyle dedi: "Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum".
37- Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya`nın himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanında yeni bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katındandır." derdi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.
38- Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana katından hayırlı bir nesil ver. Şüphesiz sen, duayı hakkıyle işitensin" dedi.
Bir annenin samimiyetine bakın Rabbine ne diyor; Allah`ım karnımdakini sana adadaım.İbadetten alı koyacak bütün zevk ve lezzetlerden, dünyaya bağlılıktan eşyaya güzel evlere, arabalara, oyun ve oyuncaklara, nefsini esir eden alışkanlıklardan kurtarılmış olarak sana adadım. Ve rabbim karnımdakini adadığım gibi yetiştirmeye azami gayret edeceğim. Benden kabul buyur şüphesiz sen işitensin bilensin. Niyetimi samimiyetimi sana adamadaki ihlas ve gayretimi bilensin.
Eğer anne ve babalarımız duyarlı olsalardı bu gün insanlar bu kadar canavarlaşmayacaklardı aşk ve sevgi nevsin darağacında feryat etmeyecekti. Bu gün aklı selim olanlar ellerini taşın altına koyup gerçekleri seslerinin ve görüntülerinin ulaştığı her yerde duyurmak ve anlatmak durumundadırlar bu insan için tarihi bir sorumluluktur diyorum….
Sonuç olarak diyorum ki; Aşkı ve sevgiyi insana yakışır şekilde yaşamak istiyorsanız Yaratıcının istediği gibi yaşayın Yüreğinizde birazcık Allah’tan cekinmeniz olsun bu aşkın ve sevginin siğortasıdır unutmayın. Yoksa sizde diger insanlar gibi aşkın ve sevginin feryadını pişmanlığın fayda vermediği bir zamanda duymuş olursunuz;” Yüreğinizden sevgi Dilinizden Hoş görü Yaşamınızdan ahde vefayı eksik etmeyin diyorum. Sevginin gücü sizinle ve sevdiklerinizle beraber olsun…. “NEVSİN DARAĞACINDA SALLANAN AŞKIN VE SEVGİNİN FERYADI SAHİBİNE EN SON DUYULURMUŞ”
NİZAMİ MERT/ ADANA…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.